Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 26 Mayıs 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Faruk ÇAKIR

İhtilâlleri savunmak kime ne kazandırır?



Hak ve hürriyetleri ‘raf’a kaldırmak demek olan ihtilâlleri savunanlara hâlâ rastlayabiliyoruz. Sırf ‘benim dediğim olsun’ anlayışı uğruna, zararı kendilerine de dokunan bir uygulamaya destek vermenin anlamı nedir ki?

Yarın, 27 Mayıs 1960’daki ‘kanlı ihtilâl’in yıldönümü. Sonraki ihtilâllere de yol açan bu ihtilâlin Türkiye’ye verdiği maddî ve manevî zararın hesabı, hesaplaşması ne yazık ki hâlâ yapılmadı, yapılamadı. Demokrasi ile idare edilen ülkelerde, ihtilâlcilerle kanun önünde hesaplaşma temin edildiği halde, böyle bir şey Türkiye’de gerçekleşmedi.

Elbette bunun da pek çok sebebi var, ama kanunlar çerçevesinde ve hukuk önünde bu hesaplaşma yapılamadığı için hâlâ ‘ihtilâl olur mu?’ soruları ortalıkta dolaşıyor. Siyasetçilerin en büyük hatası, ihtilâlcilerle hukuk önünde hesaplaşmanın yolunu açamamış olmalarıdır.

Aslında bu hesaplaşma için yeni anayasa, kanun ve ‘yönetmelik’lere de ihtiyaç yok. İhtilal, özü itibarıyla silâhlı bir ‘ayaklanma’dır ve normal şartlar altında (başarıya ulaşamadığı müddetçe!) yürürlükteki kanunlara göre de suçtur. Ne var ki, açıkça işlenen ‘suç’lar cezasız kalıyor ve bu da yeni ihtilâllere zemin hazırlamış oluyor.

Bunları ifade ederken, ihtilâlcilerle hesaplaşmanın kolay olduğu ya da siyasetçilerin bunu bilerek yapmadığını ifade etmiş olmuyoruz. Elbette bu hesaplaşmalar kolay değildir, ancak bunu temin etmeden gerçek anlamda hür, bağımsız ve zengin olmamız da mümkün değildir. Belki de siyasetçilerin, hesaplaşmayı ertelemek suretiyle göremediği nokta budur.

Dünya şahittir ki, Türkiye’deki ihtilâlcilerin millet nezdinde itibarı, destekleyeni yoktur. Elbette sınırlı sayıda da olsa destekleyen kişiler, hatta ‘aydın’lar da vardır ve olabilir; ama millet ekseriyeti karşısında onların bir hükmü olmaz. Yani, az sayıdaki ihtilâl destekçilerine bakıp, ‘Millet ihtilâlcileri destekliyor ya da destekler’ demek hiç bir dönem için mümkün değildir.

Neredeyse her 10 yılda bir gerçekleşen ihtilâller ve ara dönem muhtıraları milletten alkış almamıştır. Bugün bile, tartışma konusu olan ‘gergin açıklamalar’a milletin tepki gösterdiği ortada. Bazı ihtilâlseverlerin, sanki millet ihtilâlcilere destek olmuş anlamında; “1960’da idamlar oldu, kimse kılını kıpırdatmadı’ demesi kökten yanlış bir anlayıştır. Hiç bir şey yapamadıysa ihtilâlcilere ‘buğz’ etti, beddua etti! Her halde ‘dua’ ettiğini söyleyenler çıkamaz. Öyle ise, ‘millet kılını kıpırdatmadı, bu tavrıyla idamları, ihtilâlleri destekledi’ demek, bunu akla getirmek bile mümkün değildir.

Bilhassa o döneme şahit olanların içi hâlâ kor gibi. Merak edenler, 1960 öncesi ve sonrasını yaşayan ‘şahit’lere sorabilir. O günün şartlarında haber alma imkânları bile olmayan Anadolu insanı, rahmetli Menderes ve arkadaşlarını duadan eksik etmemişler, doğan çocuklarına da ‘Menderes’ soy ismini, ‘isim’ olarak vermişlerdir. Sorun, araştırın bakalım, hangi ihtilâlcinin ‘soy ismi’ isim olarak çocuklara verilmiş?

Bu vesile ile “İslâm kahramanı” ünvanlı merhum başbakan Adnan Menderes ve arkadaşlarını rahmetle anıyoruz. İhtilâlciler ise, zaten lâyık oldukları akıbete dûçar olmuşlar. Mevlâm, böyle acıları ülkemizden ve insanlıktan uzak tutsun... Amin.

26.05.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (25.05.2008) - Müstehcenlik yarışı

  (24.05.2008) - “Başkası açlıktan ölsün, bana ne!”

  (23.05.2008) - Olan millete oluyor

  (22.05.2008) - Esnaf küçük, kriz büyük

  (21.05.2008) - Gençleri oyalamayalım

  (20.05.2008) - Şimdi de insafsızlığın dik âlâsı!

  (19.05.2008) - Gençleri rahat bırakın!

  (18.05.2008) - Mahalle baskısının dik âlâsı!

  (17.05.2008) - En yüksek faiz, en pahalı benzin

  (16.05.2008) - Biri pişman, biri pişkin

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Zeynep RUHAN

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır