Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 18 Mayıs 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Faruk ÇAKIR

Mahalle baskısının dik âlâsı!



Ülkemizde yaygın olan ‘şehir efsaneleri’nden biri de ‘başörtülülerin başını örtmeyenlere baskı uyguladığı’ şeklindeki propagandır. Zaman zaman gündeme gelen bu konu, son aylarda ‘mahalle baskısı’ olarak isimlendiriliyor. Bu iddiaya en başta gelen örnek; üniversite öğrencilerinin başları ‘zorla’ ya da ‘para karşılığı’ örttürülü-yor. Sonra da başını örten öğrenciler, başı açık arkadaşlarının örtünmeleri için ‘baskı’ uyguluyorlar.

Bu ve benzer iddialar medyanın gündeminden hiç eksik olmaz. Bazen de ‘uzman profesör’ler aynı iddiayı televizyon programlarında dile getirirler. Kendilerince bu iddiaları delillendirmek isterler, ancak şimdiye kadar bu konuda bir ‘itirafçı’ bulamadılar. Bulmaları da mümkündür, ama böyle bir durum şu ana kadar yaşanmadı!

Her defasında ifade etmeye çalıştığımız gibi bu iddiâlar, iddia sahiplerinin ruh halini ortaya koyu-yor. Yani, ‘Bize mahalle baskısı uygulanıyor’ diyenler, aslında kendileri hem mahalle hem de ‘medya’ vasıtasıyla baskı uyguluyorlar. İmkân ve ihtimal buldukları her fırsatta bu baskıya müracaat edebileceklerini gösteren onlarca değil, binlerce örnek var.

Çarpıcı örneklerden sadece birini hatırlatıp iktifa edelim: 2002 yılında, İÜ İnsan Hakları Hukuku Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Yeni Yüzyıl İçin Yeni Oluşum Hukukçular Derneği’nin düzenlediği “Yaşam Hakkı ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Devletlerin Yükümlülükleri” konulu toplantı, İstanbul The Marmara Oteli’nde yapıldı. Bir grup başörtülü öğrencinin toplantıyı izlemesi üzerine dönemin İÜ Rektörü Kemal Alemdaroğlu konuşmasını yapmadan toplantı salonunu terk etti. (Yeni Şafak, 10 Nisan 2002)

Başörtülü öğrencilerle aynı salonda bulunmayı bile kabul edemeyen bir anlayıştan ne beklenir? Böyle bir durumda kim kime baskı yapmış oluyor?

“O tarihler eskide kaldı, bu güne gelelim” diyenler varsa; ‘hay hay’ bugüne de gelelim: Voleybol Millî Takımının yıldız oyuncusu Aysun Özbek’in tesettürü tercih etmek ihtimali bazılarını hayli rahatsız etmiş ve mahalle baskısının dik âlâsını uygulamaya başlamışlar.

Voleybolcu Aysun Özbek bu ‘ihtimal’le ilgili olarak şöyle demiş: “Şu anda tesettüre girmedim, eski Aysun nasılsa öyleyim. Ama bu kapanmayacağım anlamına gelmez. Hacca gitmeyi kesinlikle istiyorum. Allah izin verirse de gideceğim. Voleybolu bırakma konusunda ise kesin karar vermedim. Bunlar benim şahsî kararlarım, saygı gösterin...” (Vatan, 17 Mayıs 2008)

Evvelâ; Özbek’i bu ifadeleri sebebiyle şimdiden tebrik ediyoruz. Hem tesettürü tercih etmesi, hem de hacca gidip ‘hacı’ olması için duâ da ediyoruz. Özbek’in tercihine saygı duymayan ve ona ‘mahalle baskı’sını aratan ‘medya baskısı’ uygulayanları da hem kınıyor, hem de ibretle izliyoruz...

Bir gazetenin ilgili haberi sunarken kullandığı başlık, baskının katmerini görmeye ve göstermeye yeter. Şöyle demişler: “Millî voleybolcu kapandı, ortalık birbirine girdi.” (Akşam, 17 Mayıs 2008)

Haberin ayrıntısında da şöyle denilmiş: “Voleybol camiasında tesettür şoku! Voleybol Bayan Millî Takımı’nın (...) yıldız oyuncusu Aysun Özbek bir süre önce Çamlıca’da tanıştığı bir grup çarşaflı kadının fikirlerinden etkilenerek kapanmaya karar verdi. Bu karar sonrası eşiyle de arası açılan genç yıldız (...)”

Tanışmanın nasıl olduğunu bilmiyoruz, ama medyanın haberi ‘renk’lerdirmek için hemen ‘çarşaf’a dolandığının da farkındayız. Yapılan, ap açık bir medya baskısıdır. Özbek’i ve onu izlemesi muhtemel bütün sporcuları, san'atçıları, kısaca ‘meşhur’ları medyanın ve ‘insafsız mahalle’nin baskısından korumak lâzım.

Türkiye’de ve dünyada tesettürü tercih edenlerin her geçen gün arttığına şahit olacağız. Katmerli mahalle baskılarına rağmen!

18.05.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (17.05.2008) - En yüksek faiz, en pahalı benzin

  (16.05.2008) - Biri pişman, biri pişkin

  (15.05.2008) - Soran var mı ki?

  (14.05.2008) - Bunlar neyin reklâmı?

  (13.05.2008) - Aileyi koruyalım, ama nasıl?

  (12.05.2008) - Avrupalı ‘mürteci’ler

  (11.05.2008) - İçki reklâmları engellenemez mi?

  (10.05.2008) - ‘Keçi’lerden özür dileriz

  (09.05.2008) - AB'nin önüne gelecek dosya

  (08.05.2008) - ‘Cunta’lar, daha fazla zarar verir!

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT