Myanmar; budist rahiplerle askerî cuntanın kavgası sebebiyle dünya gündemine gelmişti. Demokrasi ve hürriyetlerin olmadığı her yer gibi Myanmar’da da vatandaş her türlü sıkıntı içerisinde hayatını devam ettirmek istiyor. Son günlerde de büyük bir felâkete maruz kalmış durumdalar.
Ülkede hürriyet, adalet ve ‘hak’ kavramı gelişmediği için; yaşanan büyük felâketten ‘dünya’nın haberi bile olmuyor. Haberi olduğunda ise yardıma koşmak isteyen ‘insanlık’a yine cunta yönetimi engel oluyor. Yine tekrarlayalım; bu durum sadece Myanmar için değil, benzeri belki onlarca devlet için geçerli! Bu devletlerin, bu yönetimlerin ortak özelliği, ‘demokrasi’yi düşman bilmeleri. Demokrasi olmayınca, insanlık yardıma da koşamıyor...
Myanmar’ı harabeye çeviren ‘Nargis kasırgası’nda ölenlerin sayısının 22 bini aştığı ifade ediliyor ki, bu rakamlar her geçen gün artabilir. “Damdan düşenin halini, damdan düşen anlar” misâli, 17 Ağustos 1999’da benzer bir felâketi Türkiye de yaşamıştı. “Marmara Depremi” ile resmî rakamlara göre 20 bine yakın insan vefat etmişti. Myanmar’da da on binlerce ölünün yanında, 50 bine yakın kişinin de ‘kayıp’ olduğu ifade ediliyor ki gerçek rakamın daha fazla olması ihtimal dalilindedir.
Deprem, kasırga ve benzeri felâketler her ülkenin başına gelebilir. Burada sözkonusu olan, bu felâketten sonra yardıma koşmak isteyen ‘insanlık’ âlemine engel olunmasıdır. Peki, ‘cunta’ yöneticileri niçin engel olmaya çalışıyor? Mutlaka ülkelerine bir şekilde ‘demokrasi’nin gelmesinden ürktükleri ve korktukları için! Belki, “Ülkemize gelen yardım ekipleri, halkın kafasını karıştırır ve sonra ‘hak, hukuk ve adalet’ talepleri artar, bizim de koltuğumuz elden gider” diye endişe ediyor olabilirler.
Birçok yardım kuruluşu kasırganın, tsunamiden sonra Asya’nın gördüğü en büyük felâket olduğunu söylüyor. Bu arada kasırga, felâketle mücadeledeki yöntemiyle, ülkeyi 46 yıldır yöneten askerî cuntaya eleştirileri de gündeme getirdi. Tekrarlayalım: Askerî cunta, yarım asra yakın bir zamandır Myanmar’ı yönetiyor... Aslında bu durum, ülkeye maddî zarar veren ‘kasırga’lardan daha yıkıcı olsa gerek...
Zaman zaman ifade etmeye çalışıyoruz: Hür dünya, her hangi bir ülkeyi ‘kasırga’lar vurmadan, ‘cunta’ların vurmasına karşı harekete geçmeli, mümkünse buna engel olmalı. Haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik, demokrasi yokluğu ‘kasırga’lar kadar ülkelere zarar verir. Maddî menfaatleri için ülkelerin, ‘komşu’ların, zulme uğramasına ses çıkarmayan ‘büyük ülke’lerin, ‘demokrasi merkezleri’nin kulakları çınlasın! Maddî menfaatlerini korumak uğruna harcadıkları enerjinin onda birini bu uğurda harcamış olsalar, dünya üzerinde belki de ‘cunta’ ile yönetilen hiç bir ülke kalmayacak. Ne yazık ki, önce menfaatlerini düşündükleri için, ‘komşu’larının zulme maruz kalması karşısında sessiz kalıyorlar...
Büyük felâketler ‘masum’lara da zarar verir. Bu ve benzeri bütün felâketlerden korunmak için Mevlâ’ya yalvaralım ve bütün dünyanın ‘cunta’lardan kurtulması için de duâ edelim.
Unutmayalım: ‘Cunta’lar, ‘kasırga’lardan daha fazla zarar verir!
08.05.2008
E-Posta:
[email protected]
|