Soru: Evli bir bayanım. Eşim işsiz kaldı. Maddî açıdan da sıkıntılı günler yaşıyoruz. Haliyle bu durum ikimizi de üzüyor ve eşim pek belli etmese de bu durum onu çok etkiliyor. Ve eşime destek olmak istiyorum, ama üzüntüsünü pek belli etmiyor. Ve teselli edişimi akıl veriyor gibi algılamasını istemiyorum. Ona nasıl yaklaşmalıyım? Nasıl destek olabilirim bu süreçte?
Öncelikle eşinizin işsiz kalması ikiniz için de zorlu bir durum olduğu muhakkak, geçmiş olsun. Erkeğin (koca) ailedeki rolü daha ziyade maddî sorumluluğu yüklenmek olduğundan, bu durum eşiniz için ciddî bir kaygı ve üzüntü kaynağı oluşturmakta.
Ailenin yaşadığı zorluklar evliliğin kritik dönemleridir. Bu dönemi sağlıkla atlatmaya çalıştığınızda aranızdaki ilişki kendi üzerine katlanarak büyüyeceğinden birlikteliğiniz olumlu yönde pekişecektir.
Aksi takdirde yaşanan olumsuz süreci birbirinizi suçlayarak, benliğinizi zedeleyerek devam ettirirseniz her ne kadar aranızda köklü bir sevgi varolsa da zamanla aşına aşına erozyona uğrayacaktır.
Her kayıp dinamiği “derin acı”yı taşır. Eşiniz erkeğin temel rolü olan maddî sorumluluğunu yerine getiremediğinden bazen acı, bazen utanç, bazen üzüntü, bazen de öfke hissedecektir.
Belki hiç istemeden ve/veya farkına varmadan tüm bu duygularını size yansıtabilir. Önceden tahammül gösterdiği ilişkinizin birçok anlarına karşı
İnsan psikolojisi gereği herhangi bir olumsuzluğa ve haksızlığa maruz kaldığında ya öfkeli bir tutum oluşturur ya da öfkesini pasif-agresif bir direnişle gösterir. Meselâ, kızgınlığını sözel ya da şiddetle ifade etmeyip, ilişkiden kendini tedrici olarak çekebilir, sizinleyken sizsiz gibi.
Tüm bu yaşananlara karşı eşinize nasıl yaklaşmalısınız?
1) Psikolojik anlamda her an yanında olmaya çalışın ve bunu hem sözel, hem de davranışlarınızla belli edin.
2) Maruz kaldığı durumun zamanla düzeleceğini ve bu konuda ona güvendiğinizi belirtin.
3) Madem tesellilerinizin akıl vermek gibi algılanabileceğini ifade etmişsiniz o halde akıl vermek yerine duyguları ile empati (kendinizi onun yerine koyun) kurun.
4) Duygularını size rahatça ifade etmesi için ona duygusal sahalar oluşturun. Bunun içinse onu yargılamayacağınızdan, eleştirmeyeceğinizden, küçük düşürmeyeceğinizden emin olmalı ki duygularını incinmeden aktarabilsin.
5) Ya da yavaş yavaş bu durumun onu içe dönüklüğe sürüklediğini fark ettiğinizde eşinizi sosyal ortamlara ve yakın ilişkilere çekmeye çalışın. Örneğin; arkadaş toplantılarına katılıyorsanız bu ilişkilerinize ara vermeden devam etmelisiniz. Yoksa her kaçış kendinizden ve realiteden kaçıştır.
6) Unutmayalım ki aslında tüm yaşananlar bize kendimizi öğreten ve eğiten imtihan süreçleridir. Ve yaşadığımız her ilişki benliğimizi deneyimleme vasıtalarıdır. Deneyim denilen olgu yaşanan olaylardan elde edilen bilgi topluluğudur. O halde her imtihan kulluk ve insanlık duruşunun öğreticileridir.
Sabır ve duâ ile.
05.06.2006
E-Posta:
ice_bakı[email protected]
|