Karşıt görüşler
Hep ılımlı yazılarla karşınıza çıkacak değiliz ya. Bu hafta, Telkoder’in Türk Telekom’a açtığı dâvâların sebeplerini öğrenmeye çalışmıştım. Sayın Yusuf Ata Arıak’la yapmaya çalıştığım görüşme başarısızlıkla sonuçlandı. Kayıt cihazımın azizliğine uğradım. Kendisinden verdiği değerli bilgileri sizlerle paylaşamadığım için, buradan özür diliyorum. Sayın Arıak, bu dâvâların peşini bırakmayan ve TT tarafından tukaka ilân edilen bir derneğin başkanı. Ülkemde şöyle bir sorun var. Bir kurumu ya da herhangi birini eleştirdiğinizde istenmeyen ilân edilmek gibi. Halbuki gafletten başını kaldıramayan kurumlar ve insanların toparlanmasına büyük faydalar sağlamaktadır bu eleştiriler. Hep onların arkasında olmaya çalışmışımdır. Yani acabalarıma kapı araladıklarına inanırım ve bu anlamda yapılan çabalarında hiçbir zaman göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünürüm. CHP Uşak Milletvekili Osman Coşkunoğlu, Başbakanımıza geçtiğimiz ay cevaplanması istemiyle bir soru önergesi sunmuştu. Cevap alınamadı haliyle. Seçim dönemine girildiğinden, yine ötelenen bir önergeye dönüştü. Sayın Coşkunoğlu’yla bunları konuştuk.
*Türk Telekom’un yeni tarifeleriyle ilgili Başbakan’ın cevaplaması istemiyle TBMM başkanlığına verdiğiniz soru önergenize hâlâ cevap alamadınız. Tarifelerin şaibeli bir şekilde onaylanmasından tutun, satışına kadar ciddî eleştirileriniz var. Türk Telekom sizce birilerine peşkeş mi çekildi?
Hem teknik olarak, Türkiye’nin teknolojisi açısından teknolojik gelişmesi bu önemli sektörde yanlış bir kararla bir yandan da gölgeli bir takım ilişkiler sonucu satılmış durumdadır. Hatta özelleştirme demem ben satmak derim. Özelleştirme bir politikadır, satmak satmaktır. Ondan ibarettir. Ve sadece satmakla da kalmayıp birçok uygunsuz avantajlar sağlanmıştır. Meselâ kurumlar vergisi % 30 iken satılmıştır. Hemen arkasından kurumlar vergisi % 20’ye çekilmiştir. Kurumlar vergisi % 20’yken satılsaydı daha fazlaya giderdi. Bunlar hükümetin dalgınlıkla yapsa bile, kabul edilemeyecek şeylerdir. Kasıtlı bir avantaj sağlamaktır. Gölgeli bir takım ilişkilerin olduğuna işarettir. İkincisi de zamlarla ilgilidir.
*Zamlarla ilgili ne söyleyeceksiniz? Verdiğiniz soru önergesiyle bir sonuç elde edebilecek misiniz?
Sanmıyorum. Ben şunu iddia ettim,‘Sayın Başbakan geçen Eylül, Ekim aylarında Muhammet Hariri’yle gizli bir görüşme yapmıştır. Bu görüşmede Hariri’nin bir nevi tehditkar yaklaşımı karşısında zamları kabul edeceğinin önceden garantisini vermiştir’ diye bir iddiam var. Bu iddia doğru mudur diye sordum. Yanlıştır derse o zaman bu iddiama cevap vermek zorunda. Doğrudur da diyemez. Dolayısıyla cevapsız bırakmayı tercih edecek gibi geliyor bana.
*Seçim sürecine girildi. Yeniden meclise girerseniz (CHP’den aday adayı), bundan sonraki süreçte ne olacak? Siz tekrar meclis gündemine getirecek misiniz? Peşini bırakmayacaksınız değil mi?
Türk Telekom’la çok yakından ilgileneceğim. Türk Telekom sektörün önünü kapatmak için değil, tam tersine diğer sektörleri de sürükleyerek büyümesi ve güçlenmesi için çok önemli bir kurumdur. Sadece basit bir operatör değildir. Çok önemli bir kurumdur. Sektörün diğer oyuncularının da önünü açan bir davranış içinde olmalıdır. Yani şunu demek istiyorum, pastanızda benim payımı nasıl büyütürüm anlayışında değil, pastayı nasıl büyütürüm anlayışında olmalıdır. Böylece Türk Telekomu’nda payı büyür. Ama amaç pastayı büyütmektir. Doğru olan pasta içerisinde Türk Telekom’un payını büyütmek değildir. O zaman bu Türkiye içinde kayıptır. Pasta olduğu gibi duruyor demektir, haliyle diğer oyuncular içinde kayıptır. Şunu vurgulamak isterim, Türk Telekom kendi başına bir sektör olarak görülmemeli sadece ‘O da önemli ama’, bütün diğer sektörleri yani sağlıktan imalat sektörüne, eğitimden yerel yönetimlere kadar bütün diğer sektör ve faaliyetlerin altyapısıdır. Bu şekilde değerlendirilmelidir.
*Peki konunun dışında olacak ama, 3. nesil ihalesi 7 Eylül’e ertelendi. Bununla ilgili çalışmalarınız var mıydı?
Var. 3. nesil ihalesine Telekom Kurumu eğer baskılara boyun eğmezse doğru yaklaşmıştır. Şöyle ki, 3. nesile girecek operatörlere araştırma geliştirme yapma şartını koymuştur. Bu doğru bir yaklaşımdır. Bundan geri adım atılmaması gerekir. Çünkü,geri adım atılması yönünde baskılar vardır.
*Son bir sorum olacak, cevaplamayabilirsiniz. Internet suçlarıyla mücadele yasasının yürürlüğe girmesiyle beraber yetkilerin Telekomünikasyon Başkanına verilmesi eleştiriliyor. Yasada bir takım boşluklar olduğu zaten açık. CHP yeterli muhalefeti yapmayarak Internet yasasının meclisten geçmesine katkıda bulunmakla kalmadı, Internet kurulunu da yasaya dahil ederek STK’lara sus payı verdi diyor Yurtsan Atakan. Ne diyeceksiniz?
Buna tabi katılmıyorum. Biz muhalefet yaptık.Yanlış olduğunu söyledik. Bu tutanaklarda da bellidir. Ben üç kere kürsüye çıkarak, yasanın geri çekilmesi gerektiğini ifade ettim. Dolayısıyla biz bu yasaya destek vermedik. Bakın Anayasa görüşmeleri bugün mecliste yapılıyor. Fakat yasa nasıl olsa çıkacak. Zannediliyor ki biz muhalefet edecek bunu durduracaktık. Yok böyle bir şey. Yasanın daha önceki halinde yani benim verdiğim önerge kabul edilmeden tüm yetkiler Telekom Kurumu içindeki Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na veriliyordu. Ben Sayın Bakana kabul ettirdiğim önergede bu yetkinin Internet kuruluyla paylaşılmasını önerdim. Internet Kurulu içinde sivil toplum örgütleri de yer alıyor. Sus payı vermek değil bu. Yasa nasıl olsa çıkacak. Eski haliyle çıkmasını tercih ediyorsa Sayın Atakan farklı düşünüyoruz demektir. Nasıl olsa çıkacak bir yasa, hiç olmazsa sivil toplum örgütlerinin de devre dışı bırakılmasını önlemiş olduk.
[email protected]
|
Belma UĞUR
03.06.2007
|
|
Microsoft’tan müthiş ürün
Microsoft, büyük bir dokunmatik ekrana sahip olan, üzerine konulan bazı nesneleri tanıyabilen, fotoğrafları gösterebilen ve müzik çalabilen masa şeklindeki ‘’Surface’’ adlı yeni ürününü piyasaya sürdü.
Şirketin açıklamasında, ‘’Surface’’ın otel, restoran ve kumarhanelerde kullanılmak üzere tasarlandığı ve fiyatı 5-10 bin dolar olan ekranlı masanın kişisel kullanım için şu an çok pahalı olduğu belirtildi.
Açıklamada, masanın 30 inç boyutundaki ekranının dokunmatik olduğu ve kameraları sayesinde üzerine konulan cep telefonu gibi bazı cisimleri tanıyabildiği ve yüzeyine dokunulduğunda diğer dokunmatik ekranlar gibi üzerine dokunulan tek noktaya değil, bütün noktalara aynı anda tepki verdiği belirtildi.
‘’Surface’’ın Microsoft’un patronu Bill Gates’in, fare ve klavye yerine bilgisayarların ses, kalem ve dokunmayla yönetilmesi planının önemli bir aşaması olarak kabul edildiği belirtiliyor.
Microsoft yetkilileri, gelecekte her yerde bu tür yüzey-ara yüzlerin kullanılacağını tahmin ettiklerini ve bu ürünle yüzbinlerce otel ve restoranın ilgilenebileceğini söylediler.
[email protected]
|
Sadin SAMSA
03.06.2007
|
|
Oyunu kazan uzaya git
ABD’nin yazılım devi Microsoft, ‘Vanishing Point’ adlı oyunun kurallarını açıkladı. Bu oyunu kazanan isterse uzaya gönderilecek... Kazanana ayrıca 720 bin YTL ödül de var...
Oyun Windows Vista’yı kutlamak için tasarlandı. Geniş çaplı, online ve offline oynanabilen puzzle ‘Vanishing Point, zorlu bir mücadele ve büyük ödüllerle çıtayı yükseltiyor.
Dünyanın her yerinden oyuncular, şimdiden oyunla ilgili forumlar oluşturup binlerce online mesaj yayımladı.
Microsoft yetkilileri, 500 bin dolar civarında (yaklaşık 720 bin YTL) ödül söylentilerini doğruladı ve kazananın Rocketplane adlı şirketin düzenlediği uzay yolculuğuna gitmeye hak kazanacağını söyledi.
|
03.06.2007
|
|
Çadırda kurdu, 141 milyon $’a sattı
İngiliz Richard Jones, çadır evinde kurduğu müzik sitesi Last FM’i, 141 milyon $’a CBS’ye sattı.
24 yaşındaki Bilgisayar Mühendisi Jones, harabeyi andıran evinde geliştirdiği proje sayesinde bugün Londra’nın en lüks evlerinden birini bile satın alabilecek servete kavuştu. Projesi için geceli gündüzlü çalıştığı dönemde arkadaşlarının alay konusu olan Jones, sitesinin yönetimine daha sonra Avusturyalı Martin Stiksel ve Alman Felix Miller’i de alarak çalışmalarını hızlandırdı. Jones’un, kurduğu Last FM, 15 milyon kayıtlı dinleyicisiyle internet üzerinde en fazla dinlenen müzik programlarından biri.
|
03.06.2007
|
|
TÜBİTAK’tan virüs uyarısı
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’ndan (TÜBİTAK) yapılan açıklamada, kurumun adı kullanılarak çeşitli adreslere virüslü e-posta gönderildiği bildirildi.
Kurumdan yapılan yazılı açıklamada, ABD’de hizmet veren bir internet servis sağlayıcısından alınan dinamik IP adresi kullanılarak gönderilen e-postalarda, adresin @tubitak.gov.tr uzantılı gösterildiği kaydedildi. Böylelikle “göndericinin TÜBİTAK bünyesinde görev yaptığı izleniminin verildiği” belirtilen açıklamada, çeşitli adreslere çok sayıda virüslü e-posta gönderildiğinin tesbit edildiği ifade edildi. Açıklamada, “Bu uygulama ile TÜBİTAK’ın hiçbir bağlantısının olmadığı” vurgulandı.
|
03.06.2007
|