İbadet için yer gösterilmelidir
Bir kısım görsel ve yazılı basında; Bağcılar Lisesi’nin bir kısım öğrencilerinin, inançlarının gereğini yerine getirmek için, fırsat ve imkânları değerlendirerek, buldukları boş yerlerde, namaz kılmaları; “Devlet lisesinde gizli mescit”, “Lisede namaz vakti” gibi başlıklarla verilen ve hem öğrencilerin, hem de okul yöneticilerinin suçlu gösterilmelerini işaret eden haberler, anlaşılabilir gibi değildir.
Maalesef bu gün; asker–sivil bütün okul ve eğitim müesseselerinde, inançları gereği ibadetlerini yapmak isteyenlerin; kimseye görünmemek, özellikle yöneticilere hissettirmemek için namazlarını köşe-bucak ve izbe yerlerde, yemek ve istirahat zamanlarından ayırdıkları dar zamanlarda, gizlice yerine getirmek gayreti içinde oldukları; ülkemizin bir gerçeği haline gelmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 24. maddesi, vatandaşlarımızın din ve vicdan hürriyetini teminat altına almıştır. İbadet, dini ayin ve törenler serbesttir. Kimse, ibadete, dinî ayin ve törenlere katılmaya, dinî inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamayacağı gibi, dinî inanç ve kanaatlerinden dolayı da kınanıp, suçlanamaz.
Dindar bir neslin yetişmesi devletimizin bekasının, ancak garantisi olabilir. Devlet vatandaşlarının inançlarını serbestçe yaşamak ve ibadetlerini huzur içinde yapabilmeleri için uygun ortamı hazırlamak mecburiyetindedir. Bu mecburiyetini müesseseleri ve kamu görevlileri eli ile gerçekleştirmek zorundadır. Bu görevi yerine getirmeyenler, evrensel kurallar karşısında suç işlemektedirler. Onlardan dâvâcıyız.
Devletimizden talep ediyoruz.
Asker-sivil bütün okul, eğitim müessesesi ve üniversitelerimizde, isteyenlerin ibadetlerini yapabilmeleri için, uygun mekân ile zaman ayrılmalıdır. Samimiyetle ibadet etmek isteyen körpecik evlâtlarımızın, suçluluk ve itilmişlik duygusuna sürüklenmelerine son verilmelidir. İbadet yer ve imkânlarının temini için yetişkinler kendileri, küçüklerin de kanunî temsilcileri, eğitim müesseselerinin yetkililerine yazılı olarak müracaat etmelidirler. İbadet yapmak isteyenler üzerinde, yetkisini kötüye kullanarak, baskı kuran kamu görevlileri ile basın yayın kurumları hakkında yasal işlem yapılmalıdır. Çağdaş ve uygar devlete de bu yaraşır.
|
Adnan TANRIVERDİ
03.06.2007
|