Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 14 Mayıs 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Robert MİRANDA

Dünyamız tehlike altında!



Modern çağda insanoğlunun yüz yüze geldiği en büyük mücadele, insanın kendi açgözlülüğü ve hırsının çevremiz üzerinde yol açtığı yıkıcı ve harap edici etkileri tersine çevirme imtihanıdır.

Sanayileşme süreci dünya genelinde geliştikçe, bilim adamları sera gazı etkisinin Dünya’nın kutup bölgelerinde erimelere yol açtığını, deniz seviyesinin yükseldiğini ve gezegenimizin ekosisteminin dengesinin bozulduğunu rapor etmekte ve bu durum da insanoğlu dahil bir çok hayat formunun geleceğini tehdit etmektedir.

İnsanlar olarak dünyanın ürettiği kaynakları tükettiğimiz sürece, gezegenimizin ve kendimizin varlığının geleceği konusunda endişe duymalı ve onu himaye ve önemseme duyarlılığını kaybetmemeliyiz. Dünyanın kaynaklarının çok ve bereketli olmakla beraber, sonsuz olmadığını da unutmamalıyız.

Said Nursî, kâinatımızın hayattar olduğunu ve hayatın Yaratıcı’mızdan kaynaklandığına işaret etmekte ve tabiatın Allah’ı tanıdığını ifade etmektedir. Nursî’ye göre kâinat insanı da tanımakta ve insanın yaptıkları ve davranışlarıyla da doğrudan ilgilenmekte ve endişe etmektedir. Kâinatın bütün unsurları, yoldan çıkan insanoğluna, tabiatın dengesini bozduğu için kızmakta ve buğz etmektedir.

Günümüzde, yoldan çıkan insanoğlunun Dünya’ya karşı saygısının azaldığından ötürü tabiatın kızgınlığının arttığına şahit olmaktayız. Yoldan çıkan insanlık, dünyamızın tabiî kaynaklarını umarsızca tüketirken bir yandan da kâinatın dengesini bozmaktadır.

Kur’ân Müslümanlara der ki; eğer insan davranışlarında kötülük ön plana çıkarsa kâinat bundan rahatsız olur ve hiddetlenir. Eğer bu sapkın davranışlar sürecek olursa, kâinatın unsurları bir ikaz mahiyetinde öfkelenecek ve bütün varlıklar insanlığın aleyhinde bir gayz ve öfkeye kapılacaktır. (Mülk Sûresi, Âyet 8)

Kâinatın bu öfkesine bir çok örnek vermek mümkündür. Nuh’un kavmine hücum eden tufandan tutun da, Firavun’a isabet eden denizin öfkesine ve günümüzde meselâ ABD’nin New Orleans şehrini vuran kasırgalara kadar bütün vak'alar kâinatın dengesinin sapkın insanlar tarafından bozulmasından kaynaklanmaktadır.

Bediüzzaman Said Nursî, hayatı boyunca dağları, dereleri, baharı, bitkileri ve evrende yaşayan bütün canlıları incelemiş ve bu sayede, dengeyi keşfetmiş ve onlara aynı zamanda büyük bir sevgi ve merhamet beslemiştir. Said Nursî, bütün canlıların bir amacı ve birbirleriyle ilişkileri olduğuna işaret eder ve kâinattaki bütün varlıkların, canlı yahut cansız, Allah’ı tanıdıkları ve onu tesbih ve takdis ettiklerini belirtir. Nursî’ye göre bütün canlılar Allah’ın emirlerini duyar ve O’na itaat ederler.

O halde dünyamızda meydana gelen olaylar başıboş değildir ve bir emir altında gerçekleşmektedir. Yani kâinat insanlığın açgözlülüğü ve hırsından dolayı ortaya çıkan dengesizliğe reaksiyon vermektedir. Dünya’nın iklimindeki değişiklikler, deniz seviyesinin yükselmesi, gittikçe artan alışılmadık fırtınalar ve yıkıcı kasırgalar ve de gezegenimizin gittikçe ısınması hep bu unsurların Allah’tan aldıkları emirler neticesinde meydana gelmektedir. O, kâinatın unsurlarına, insanlığın sapkınlığına bu şekilde cevap vermelerini emretmiştir.

Said Nursî eserlerinde insanlığın sapkınlığı sonucu gelişen bu tip yıkıcı vak'aları tersine çevirmek için, kâinatı anlamaya ve onu okumaya ihtiyacımız olduğuna işaret eder. Biz dağlara, derelere, nebatata ve içinde yaşayan bütün canlılara ve cansız varlıklara saygı duymayı öğrenmeliyiz. Bunları kâinatımızın yaşayan ve Allah’ın emirlerine itaat eden ve onu tesbih ve takdis eden birer unsuru olarak görmeliyiz. İnsanlığın yıktığı ve bozduğu tabiî dengeyi yeniden düzeltmek için, buna mecburuz. Çünkü bu unsurlar Allah tarafından kâinata yerleştirilen birer harika eserdir. İnsan da tabiatın dengesini muhafaza etmek konusunda kendisini mecbur hissetmeli ve böylece kâinatın öfkesini üzerine çekmemelidir.

14.05.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT