“ÇIRA DİBİNE KARANLIK” derler, doğrudur. “Ülfet, öldürücü hastalıktır” derler doğrudur. Kars ve Iğdır hakkında Anadolu’nun çok değişik intibaları vardır. Geçmişten bugüne kadar devam eden hadiseler, kafalarda sabit fikirler oluşturmuştur. Osmanlının son dönemi, Cumhuriyet dönemi ve Cumhuriyet döneminde de 1980 öncesi veya sonrası çok tartışılan, konuşulan ve zihinlerden bir türlü çıkmayan tesbitler vardır. Fakat yakınına varınca ve bu aziz topraklara ayak basınca, şehitlerin kan izleri, tarih dolu kaleler, kuleler, muhteşem alınteri tabyalar, göklere merdiven kuran minareler ve gönül sultanlarının türbeleri, dergâhları ile karşılaşınca ve yeni gelişmeleri gördükçe müjde pencereleri açılmaktadır.
Ne garib tecellîdir! Defalarca dolaştığım Türkiye’de ayak basmadığım nadir bir kaç yer kaldı, bunlardan bir tanesi, hasretinde bulunduğum Kars ilimizdi. Dâvet olunmayan yerlere gitmedim, çantamı alıp da gezmiyorum, davet vuku bulursa gitmişim ve gitmekteyim, ömrüm hep böyle geçti. Vardığımda evvelâ ziyaretinde bulunduğum ve gözyaşı döktüğüm Şeyh Ebu’l Hasanı Harakani Hazretlerinin türbesine ve bu diyarlara, Kafkas Üniversitesinde okuyan kızım Saadet Birsen Uslu’nun ısrarlı daveti üzerine geldim.
Hizmet adamı muhterem Abdülkadir Yörükoğlu gibi can dostlarımız vardı, beni bırakmadılar, yüzlerce üniversiteli genç ve ilim adamlarına muhatap kıldılar. Bu cihetle Kars’a bambaşka duygularla ve büyük ümitlerle baktım ve tefekkür ettim. Büyük bir vahdet, fevkalâde irtibat ve hoşgörü içinde hizmet ettiklerini ve karşılığında da başarıya ulaştıklarını, bu aziz vatanın bir ferdi olarak sevinçle müşahede ettim.
Özellikle “İlim Yayma Cemiyeti Kars Şubesi” konferans salonunda, değerli ve cevval müdürleri Taner Taştekin’in himmetiyle Kafkas Üniversitesi öğrencilerine verdiğimiz “Peygamberimizden Çağımıza Müjdeler” başlıklı konferansımızdaki gençlerin dikkati ve suâl cevap diyaloglarındaki ciddiyetleri takdire şayandı. Ayrıca Kars Eğitim Gönüllüleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Eğitimci Mustafa Okta Beyin gayretleriyle Kafkas Üniversitesi ve eğitim camiasının kıymetli eğitimcilerine “Çağımızda tecellî eden müjdeler” başlıklı seminerimizle muhatap olduk. Yine kızımın refakatinde Kafkas öğretim üyeleriyle tek tek görüşme, konuşma ve yeni çıkan kitaplarımı verme imkânı buldum. Öğretim üyelerinin talebelerle yardımlaşması fevkalâdeydi.
Kars Kültür Müdürü Bekir Bekis Beyin önümüze koyduğu belgelere baktıkça, aylarca Kars’tan ayrılmamak lâzımdı. Ayrı günlerde Kars Futbol takımının 2. lige çıkması ve eski dostlarımdan merhum aşık Murat Çobanoğlu adına tertiplenen aşıklar bayramının serhat türküleri ve yanık ağıtları kulakları çınlatıyordu. Fakat biz, kızım Saadet’le birlikte daha önce “inşallah” diyerek söz verdiğimiz Iğdır ilimize hareket ettik. Sınır boyları, serhat şehirleri, karlı dağlar, özellikle Ağrı Dağını seyretmek ruhumda ürpertiler husûle getirdi.
İki yıl önce Mehmet Kutlular Beyle birlikte “Dünya Barışı ve İslâmın Evrensel Mesajları” başlıklı bir konferans verdiğimiz Iğdır’da can dostlarıyla tekrar mülâki olmanın sevincini yaşadık. Yeni Asya temsilcimiz Mehmet Akkuş Beyin gayretleriyle Yeni Asya temsilciliği binasında aziz kardeşlerimize muhatap olduk. Akşamında ise Erzurum Eğitim ve Kültür Vakfı Iğdır şubesinin temsilcisi muhterem İbrahim Armağan Beyin himmetleriyle 5 katlı vakfın görkemli salonunda çok kalabalık bir cemaate Kutlu Doğum Haftası faaliyeti içinde “Peygamberimizden çağımıza müjdelerin tahakkuku” başlıklı iki bölümlü seminer verdik. Burada dikkatimi çeken, Iğdır’da bulunan bütün gönüllü kuruluşların bir araya gelmeleri ve iştiraklarıydı. Bilhassa Iğdırlı gençlerin heyecanları beni çok duygulandırdı.
Bu iki serhad şehrinde emeği geçen herkese, canlı mülâkat yaptığımız Kaya FM yetkililerine, Kars ili “Toplum Destekli Polislik Birimi”ndeki polis kardeşlerime, Aktaş ailesine ve bütün can dostlarına, üniversite öğretim üyelerine ve gönüllü kuruluşlara binler teşekkür ve tebrikler. Duâmız onlarla gönlümüz onlarla.
09.05.2008
E-Posta:
[email protected]
|