Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 14 Mayıs 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Suna DURMAZ

Filistin direniş şiirlerinden bir demet



‘Halksız olan topraklar, topraksız olan halka’ adlı kökünde zulüm yatan bir sloganla yola çıkan Siyonistler, Filistin’i ele geçirmek için yaş-kuru ne varsa yakmış yıkmış, katliâmlar yaparak kadeh kadeh şehid kanı içtikten sonra, 14 Mayıs 1948’de kuruluş bildirisini dünya kamuoyuna açıklamıştır. Ne yazık ki, dünya milletlerinin bir çoğu, akıtılan Filistinli kanını görmezden gelmiş ve adına İsrail denen bu devleti tanımıştır.

1920 yılında Filistin’i ziyaret eden bir grup Polonyalı gazeteci, İsrail’in demir yumruklu kadın başbakanı Golda Mair’e “Gelin çok güzel! Ama ona sahip çıkan bir damat (Filistinliler) var” diye Filistin hakkındaki izlenimlerini getirirler. Golda Mair de bu söze karşılık olarak “Allah’a şükür olsun ki damat çok zayıf, gelin kolayca elinden alınabilir” der. (Orijinal Sins, sh. 78.)

Gerçekten de Golda Mair’in dediği çıkmış, akrabalarının ve Hakka inanmışların desteğinden yoksun kalan damat, o mübarek ve bereketli gelinin elinden alınmasına engel olamamıştır.

Kaçırılan bu güzel gelin 60 yıldır ayrılık acısıyla kan ağlamaktadır. Gözü yolda, sevgilisinin gelip kendisini kurtarmasını beklemektedir.

Mazlûmun duâsı kabul olur diye, Âkif’in diliyle kurtuluş için duâ etmektedir herdaim.

“Ya Rab! Bu uğursuz gecenin yok mu sabahı?

Mahşerde mi biçarelerin felahı?”

Biz de diyoruz ki: Bu karanlık gecenin sonu elbette vardır ve gelecektir.

Çekilen bunca acı sona erecektir elbet. Çünkü şair Mehmed Emin Yurdakul’un da dediği gibi, demir ve ateşle hiçbir vatan ve ırk ölmemiştir. Şerefli bir tarih ve medeniyete, sağlam bir fazilet ve ahlâka, zengin bir şiir ve edebiyata, dinî ve millî ananelere, ırkî ve vatanî hatıralara malik olan bir milletin mahvolduğunu tarih göstermemiştir.

Hür irade, öyle demirden ve betondan duvarlar içine hapsetmekle, aç-susuz bırakılmakla yok olmaz. Cehennemî bir ıztırap dahi verilse, sönmez vatan sevdalının aşk alevi. Hak olan dâvâya adadı mı insan kendini, gözlerinde alev alev yanan hürriyet ateşidir onun meşalesi. Onunla görür önünü. Yaralarını kendi derisiyle sarar hürriyet âşığı. Ekmek yerine yabanotu yer; taştan çıkarır suyunu. Yaralı da olsa kükrer zalimlerin yüzüne ve asla boyun eğmez. Direniş şarkıları söyler, ta ki son nefesine kadar....

Kaydet

Kaydet!

Arab’ım...

Kart numaram ellibin.

Sekiz çocuğum var, dokuzuncusu yazın sonunda

Kızıyor musun?

Kaydet!

Arabım... Lâkabı olmayan bir ismim ben.

Bu diyarda, öfke kazanı içinde yaşayanların

En sabırlısıyım ben.

Kaydet!

Arabım...

Dedelerimin üzüm bağlarını çaldın.

Çocuklarımla beraber sürdüğüm toprağı,

Sen yağmaladın.

Bana ve torunlarıma şu taşlardan başka bırakmadın.

Denildiğine göre hükümetiniz bunu da alacakmış?

Öyle ise kaydet!

Ta sayfanın başına

Ben nefret etmem insanlardan.

Kimseyi yağmalamam.

Ama aç kalırsam,

Yerim etini beni gasp edenin.

İkaz ediyorum... İkaz ediyorum

Açlığımdan ve öfkemden kork benim..

Mahmud Derviş

***

Yirmi imkânsız

Sanki yirmi imkânsızız biz.

Burada.....

Göğüslerinize çökmüş bir duvar gibiyiz.

Aç kalırız, açıkta kalırız.

Meydan okuruz şiirlerimizle...

Sanki yirmi imkânsızız biz.

Lüd’de... Remle’de... Celil'de...

Kalıcıyız burada.

Gidin de deniz suyu için siz

İncirin, zeytinin gölgesini bekleriz biz.

Fikirlerimizi ekeriz... Hamur içinde eriyen maya gibi.

Sinirlerimiz.... Buzul soğukluğu

Kalbimiz.... Cehennem ateşi gibi

Susadığımızda taşı sıkarız.

Acıktığımızda toprak yeriz

Gitmeyiz...

Pak kanımızı feda etmekten sakınmayız.

Burada... Mazimiz... Hazırımız... Müstakbelimiz

Tevfik Ziyad

***

İnsan

Ağzını zincirlediler

Ellerini musalla taşıyla bağladılar

Ve dediler ki: Katilsin sen

Aşını, üstünü, başını.... Bayrağını aldılar

Sonra da ölüler zindanına attılar

Ve dediler ki: Hırsızsın sen

Kovdular onu her limandan

Küçük sevgilisini aldılar elinden

Sonra da dediler ki: Sığınmacısın sen

Ey elleri ve gözleri ağlayan

Sona erecektir gecen

Neron öldü, ama baki kaldı Roma...

Savaşır gözleriyle

Kurusalar da buğday tanelerin

Başaklarla dolacaktır vadin..

Mahmud Derviş

***

Direniş

Kirpiklerimizle hüznü ve dikeni kökünden sökeriz,

Gülü severiz,

Ama buğdayı daha da severiz,

Gülsuyunu severiz,

Ama başaklar ondan daha temiz.

Başakların boynunu sıkı tut

Hançere sarıldığın gibi

Toprak... Çiftçi ve ısrar

Söyle bana nasıl yenilir

Bu üç temel

Söyle bana nasıl yenilir?

Mahmud Derviş

Kaynaklar:

Orijinal Sins “Reflections on the History of Zionizm and İsrail”Benjamin Beit Hallahmi. Olive Baranch Press 1993

Şuara El-Arad El-Muhtelle Dr. Abdurrahman Yağı.

Kâzıma linneşr ve’l tercüme Kuveyt 1982

Not: Beyitler kısaltılarak alınmıştır.

14.05.2008

E-Posta:


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (28.07.2007) - Rikaz

  (25.07.2007) - Türkiye’yi tanıtmada dilin önemi

  (14.04.2007) - Kuveyt’in önemi

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT