Bulunduğum şehirde, evimizin karşısında derinlikler sembolü maviye bürünmüş mabedimizin “hafızü’l-Kur’ân” olan imam ve hatibinin çocuklara verdiği değer, onlara tanıdığı fırsat ve ayırdığı zaman takdire şayandır. Geçtiğimiz Cuma günü, onun çocuk hatibinin okuduğu hutbeyi, biz de Pazar günü siz değerli okurlarımızın dikkatli nazarlarına arz edelim. Hayırlı günler, hayırlı haftalar temennisiyle...
Muhterem Müslümanlar!
Dünya hayatı insan için, çocukluk, gençlik, olgunluk ve ihtiyarlık gibi belli başlı dört devreden oluşur. Biz bu hutbemizde Kur’ân ve sünnet ışığında çocukluk devresine kısa bir bakış atacağız.
Bu konuya, Rabbimizin bize öğrettiği duâlarla girmek istiyorum: “Ey Rabbimiz! Bizi Sana boyun eğenlerden kıl, neslimizden de sana itaat eden bir ümmet çıkar. Bize ibadet usûllerini göster, tevbemizi kabul et; zira, tevbeleri çokça kabul eden, çok merhametli olan ancak Sensin.” (Bakara, 128)
Tâ-Hâ Sûresinde geçen bu âyet-i kerimeye ise bilhassa aile büyükleri kulak vermelidirler: “Aile fertlerine namazı emret ve kendin de ona devam et!”
Ve yine ibretle ve dehşetle kulak kabartmamız gereken İlâhî bir ferman da şöyledir: “Ne malları, ne de evlâtları, kâfirleri Allah’ın azabından kurtarmaz.” (Âl-i İmran, 10)
Aziz Mü'minler!
Şimdi de konumuzla ilgili bir kaç hadis-i şerif arz edeyim: “Kimin çocuğu varsa, onunla çocuklaşsın.” (İbn Mahled, Ahbaru’s Sığar.) “Hepiniz çobansınız ve hepiniz güttüklerinizden sorumlusunuz.” (Buhârî)
“Bir adamın hayır yolunda harcadığı paranın en faziletlisi, aile fertlerine harcadığı paradır.” (Müslim, Riyazüs-Sâlihîn)
“Çocuklarınıza ‘ilk söz’ olarak ‘Lailahe illallah’ı öğretin.” “Çocuklarınıza ikramda bulunun ve onların edebini güzelleştirin.” (İbn-i Mace)
Değerli Müminler!
Son olarak diyebiliriz ki; eğer bir çocuk kınanarak yaşarsa suçlamayı öğrenir. Eğer bir çocuk düşmanca davranışlar içinde yaşarsa kavga etmeyi öğrenir. Eğer bir çocuk alay edilerek yaşarsa sıkılganlığı öğrenir. Eğer bir çocuk utanç içinde yaşarsa suçluluk duymayı öğrenir. Eğer bir çocuk hoşgörüyle yaşarsa sabırlı olmayı öğrenir. Eğer bir çocuk teşvik edilerek yaşarsa güvenmeyi öğrenir. Eğer bir çocuk değer verilerek yaşarsa saygı duymayı öğrenir. Eğer bir çocuk eşitlik ortamında yaşarsa adaleti öğrenir. Eğer bir çocuk güven duygusu içinde yaşarsa inanmayı öğrenir. Eğer bir çocuk beğenilerek yaşarsa kendisinden hoşlanmasını öğrenir. Çocukların öğütten çok iyi örneğe ihtiyaçları vardır. Çocuğun aynası anne ve babasıdır. Bu aynadan daima güzel şeyler görmelidir. Çocuklarınıza vereceğiniz en güzel ve değerli hediye ilgi ve zamanınızdır. Çocuklar donmamış beton gibidir. Üzerlerine ne düşse iz yapar. Çocuklara yüz değil, kulak vermeli.
Muhterem Müslümanlar!
Hutbemi, başta okuduğum âyet-i celilenin meâliyle bitiriyorum: “Ey iman edenler, kendinizi ve çoluk çocuğunuzu; yakıtı insanlar ve taşlar olan Cehennem ateşinden koruyun.” (Tahrim: 6)
18.05.2008
E-Posta:
[email protected]
|