Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 15 Mayıs 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ahmet ARICAN

Doğuştan özürlü memurların sıkıntısı Reform Yasasıyla giderildi



5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda değişiklik yapılmasını düzenleyen 5754 sayılı Kanun 2 Mayıs 2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Böylece sosyal güvenlik reform yasasının ikinci ve en önemli ayağı olan 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesi için önündeki engeller de kalkmış oldu.

5434 sayılı mevcut Emekli Sandığı Kanununun 39/j maddesinde; “Göreve girişlerinde, Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe uygun olarak alınmış ve raporda sakatlık oranı en az yüzde 40 olanlardan fiilî hizmeti 15 yıl olanların istekleri üzerine; emekli olabilirler.” hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre, Emekli Sandığı sadece kamuya sakat kadrosu ile memur olanları yaşları ne olursa olsun 15 yıl fiilî hizmete sahip olanları bu madde hükmünden yararlandırarak emekli etmekteydi. Eğer kamu idarelerinde çalışan kişiler doğuştan özürlü olsalar ve sakatlık oranları da yüzde kırkın üzerinde olsa bile, işe girerken özürlü kadrosundan girmedikleri için bu durumda olan kişiler özürlü emekliliğinden yararlanamamakta ve mağdur olmaktaydılar.

İşte doğuştan özürlü olduğu ve özürlülük oranı yüzde kırkın üzerinde olduğu halde sırf sakatlık kadrosundan işe giremeyen kamu çalışanlarına 5510 sayılı sosyal güvenlik reform yasasıyla büyük bir imkân ve hak getirildi. Buna göre, 8 Mayıs 2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 5754 Sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 68 inci maddesi ile değişik 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükmü gereğince, halen 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre iştirakçi olanlardan, bu görevlerine başlamadan ilgili mevzuatına göre alınmış ve en az % 40 oranında özürlü olduklarını gösterir sağlık kurulu raporu bulunanlar ile en az yüzde 40 oranında doğuştan özürlü olduklarını belgeleyenlerden ve halen görevde bulunanların aylık bağlanmasını talep etmeleri durumunda, en az 5400 gün (15 yıl) hizmetlerinin bulunması şartıyla yaşlılık aylığı bağlanması mümkün olacaktır.

Ancak göreve başladıktan sonra Sosyal Güvenlik Kurumunca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, Kurum Sağlık Kurulunca çalışma gücündeki kayıp oranının; a) % 50 ilâ % 59 arasında olduğu anlaşılanlar için en az 5760, b) % 40 ilâ % 49 arasında olduğu anlaşılanlar için ise en az 6480, gün uzun vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş olması şartları aranacaktır. 5510 sayılı Kanunun bahse konu geçici 4’üncü maddesi hükmü gereği olarak artık 1 Ekim 2008 tarihinden itibaren doğuştan özürlü olan memurlar da, sakat kadrosundan memuriyete girmemiş olsalar bile, yaşları ne olursa olsun 15 yıl fiilî hizmete sahip iseler özürlü aylığından istifade edebileceklerdir. Bu durumda olan memurların yeni sosyal güvenlik yasası ile kendilerine getirilen bu imkândan yararlanmaları için çalıştığı kurumlar aracılığı ile Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) başvurmaları gerekmektedir.

Disiplin cezası sonucu görevden ayrılan memurlara borçlanarak hizmet kazanma hakkı geldi

Bilindiği üzere, 4 Temmuz 2007 tarihli ve 5525 sayılı kanun ile, devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla basit veya nitelikli zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı suçlar veya istimal ve istihlâk kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, devlet sırlarını açığa vurma suçları sebebiyle görevleriyle sürekli olarak ilişik kesilmesi sonucunu doğuran disiplin cezaları ile 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun 68’inci maddesinin ikinci fıkrasının (e) ve (f) bentlerine göre verilmiş yer değiştirme cezaları ve 69’uncu maddesine göre verilmiş meslekten çıkarma cezaları ile emniyet hizmetleri sınıfına dâhil personel ile çarşı ve mahalle bekçileri hakkında verilen meslekten çıkarma cezaları hariç olmak üzere; kanun, tüzük ve yönetmelikler gereğince memurlar ve diğer kamu görevlileri ile bu görevlerde bulunmuş olanlar hakkında 23.04.1999 tarihinden 14.02.2005 tarihine kadar işlenmiş fiillerden dolayı verilmiş disiplin cezaları bütün sonuçları ile affedilmişti.

Ayrıca, 5525 sayılı Kanunla getirilen disiplin affı, 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu, 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu ile 357 sayılı Askerî Hâkimler Kanununa tâbi personel hakkında uygulanmamıştı.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici dördüncü maddesi ile, 5525 sayılı kanundan yararlanılarak disiplin cezaları bütün sonuçları ile affedilen kişilere, görevlerinden ayrıldıkları tarih ile göreve başladıkları tarih arasındaki prim ve kesenek ödenmemiş sürelerin borçlanılması ve hizmet olarak kazanılması imkânı geldi.

5510 sayılı Kanunun geçici dördüncü maddesinde konu ile ilgili olarak şu hükümler bulunmaktadır; “Personel mevzuatına göre almış oldukları disiplin cezası sonucu 23/4/1999 tarihi ile 14/2/2005 tarihleri arasında memuriyetleri sona erenlerden 22/6/2006 tarihli ve 5525 sayılı Kanun uyarınca haklarında verilmiş disiplin cezaları bütün sonuçları ile ortadan kaldırılanların, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içerisinde kuruma müracaatları halinde, görevlerinden ayrıldıkları tarih ile göreve başladıkları tarih arasındaki prim veya kesenek ödenmemiş süreleri, istekleri halinde, görevlerinden ayrıldıkları derece ve kademelerine prim veya kesenek ödenmemiş veya borçlanmak istedikleri sürenin her üç yılına bir derece ve her yılına bir kademe verilmek ve öğrenim durumları itibariyle 657 sayılı devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesindeki yükselebilecekleri dereceleri geçmemek üzere tespit edilecek derece, kademe ve ek göstergeleri ile emekli keseneğine esas aylığın hesabına ait tüm unsurların toplamının müracaat tarihinde yürürlükte olan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarlar esas alınarak, yine o tarihteki kesenek ve karşılık oranları borçlandırılmak suretiyle hizmetten sayılır. Bundan doğacak borç tutarının tamamı borcun tebliği edildiği tarihten itibaren iki yıl içinde kendileri tarafından eşit taksitlerle veya defaten ödenir.” Bu maddenin yürürlük tarihi 1 Ekim 2008 olarak belirlenmiştir.

Özetle, 23.04.1999 tarihinden 14.02.2005 tarihine kadar işlemiş olduğu fiillerden dolayı disiplin cezası alarak görevlerinden ayrılan memurların almış oldukları disiplin cezaları 5525 kanundan yararlandıkları için kaldırılmışsa, bu durumda olanlara 5510 sayılı Kanunla görevlerinden ayrıldıkları süre ile göreve başladıkları zaman arasında kalan süreleri borçlanarak hizmet kazanma hakkı getirildi. Bunun için ilgili kişilerin 1 Ekim 2008 tarihinden itibaren 6 ay içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurmaları gerekmektedir. Önemle hatırlatıyoruz.

Okurlara kısa cevaplar

İsmi mahfuz; 01.02.1985 tarihinde işyeri açan birisi Bağ-Kur’a tescil ediliyor ve halen mükellefiyeti devam ediyor. Bu durumda olan bir kişi Bağ-Kur’a taksitlendirme ile geçmişe dönük borçlanma yapabilir mi? Eğer bu kişinin Bağ-Kur’a hiç tescili olmasaydı bu defa durum değişir miydi?

Sayın okurum; 01.02.1985 yılında vergi mükellefiyeti olan bir kişinin Bağ-Kur’a kayıt ve tescili varsa ve vergi mükellefiyeti ya da şirket ortaklığı şimdiye kadar aralıksız devam ediyorsa, 01.02.1985 tarihinden günümüze kadar olan bütün sürelerini borçlanıp Bağ-Kur’dan hizmet olarak kazanabilir. Ancak şimdilik Bağ-Kur’da borçları taksitlendirme imkânı yoktur. Eğer bu durumda olan kişi, şirket ortağı değil ya da vergi mükellefiyeti yoksa yalnızca esnaf sicil ve meslek odası kaydına göre Bağ-Kur’luluğu devam ediyorsa, 01.02.1985–15.08.2005 tarihleri arasını Bağ-Kur hizmeti olarak kazanabilir. Soruda belirttiğiniz kişinin Bağ-Kur’a hiç kayıt ve tescili yoksa ve vergi mükellefiyeti 04.10.2000’den sonra da devam ediyorsa, Bağ-Kur’luluğu 04.10.2000 tarihinde başlar. Ancak 01.02.1985 yılında vergi mükellefiyeti olan bir kişinin Bağ-Kur’a kayıt ve tescili yoksa ve vergi mükellefiyeti 04.10.2000’den önce sona ermişse, esnaf sicil ve meslek odası kayıtları 04.10.2000’den sonra devam bile etse, Bağ-Kur sigortalılığı hiçbir şekilde başlatılamaz.

Davut Tuzcu; Ben 2007 yılı sonuna kadar SGK’nın 2007/47 sayılı Genelgesinden yararlanmak için başvurmadım. Bu genelgeden faydalanarak Bağ-Kur borçlarımı sildirmek istiyorum. Vergi mükellefiyetimi 2008 yılı Nisan ayında sona erdirdim. Maliye kaydımı sildirmem 2007/47 sayılı genelgeden faydalanma hakkımı engeller mi?

Sayın okurum; SGK’nın 2007/47 sayılı Genelgesi sayesinde Bağ-Kur’daki 60 ay ve daha üzeri olan prim borçlarınızdan kurtulabilirsiniz. Bu genelgeden yararlanmak için vergi mükellefiyetinizin devam etmesi diye bir şart yoktur. Eğer Bağ-Kur’a olan prim borcunuzun toplamı 60 ay (5 yıl) ve daha üzeri bir sigortalılıktan kaynaklanan bir borçsa söz konusu genelgeden yararlanarak Bağ-Kur borçlarınızdan kurtulabilirsiniz.

NOT: Bağ-Kur, SSK, Emekli Sandığı ve sosyal güvenlik reformu ile getirilen haklarınızdan haberdar olmak ve buralardaki sorunlarınıza çözüm bulmak için her hafta Perşembe günleri bu köşede buluşalım. Faks ve e-postalarınızı bekliyoruz.

E-posta: [email protected] Faks: 0212 515 67 62

15.05.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (08.05.2008) - Esnaf Odalarına göre Bağ-Kur’lu olunamayacak

  (24.04.2008) - Ölen memurların dul eş ve çocuklarına müjde

  (17.04.2008) - Çocuklarınızı sigortalı edeyim derken kendinizi riske atmayın

  (10.04.2008) - Bağ-Kur ve Emekli Sandığı emeklilerinde sağlık karnesi kalktı

  (03.04.2008) - Sosyal Güvenlik Kanun Tasarısı hakkında...

  (27.03.2008) - Hizmet birleştirmesine devam

  (20.03.2008) - SSK’ya girişi olan ancak hiç prim ödemesi olmayan kişilerin ne yapması gerekir?

  (13.03.2008) - Eski Bağ-Kur borçlarınızdan siz de kurtulabilirsiniz

  (06.03.2008) - Emekliliğinizi beklerken ikramiyenizden olmayın!

  (28.02.2008) - Stajyerlik dönemindeki sigortalılık

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT