Sosyal güvenlik reform yasasının Bağ-Kur’lulara getireceği imkân ve faydaları açıklamadan önce, reform yasasının geldiği son durum hakkında okuyucularımıza genel olarak bazı bilgiler verelim. 5510 sayılı reform yasasının bazı maddelerine başlangıçta sosyal taraflardan olan emek platformu karşı çıkmıştı. Hükümet ile emek platformu temsilcileri arasında yapılan görüşmeler neticesinde her iki taraf da ihtilaflı olduğu konuların yaklaşık olarak yüzde 80’i üzerinde anlaşmaya vardıklarını açıkladılar. Ancak daha sonra emek platformu sendikaları arasında çatlaklıklar olunca bazı sendikalar eylem kararı aldılar ve reform yasası taslağının “anlaşmaya varıldı” denilen haliyle yasalaşmasına karşı çıktılar. Aslına bakılırsa hükümet ile sosyal tarafların anlaşmaya vardıkları konuların tam olarak ne olduğu ve TBMM genel kurulunda bu haliyle yasalaşıp yasalaşmayacağı konusunda net bir belirginlik yok. Örnek olarak, ölüm aylığının bağlanması için gerekli gün şartı olan 900 günlük sürenin sadece SSK’lılara mı, yoksa Bağ-Kur ve Emekli Sandığı mensuplarına da uygulanıp uygulanmayacağı konusunda açık bir bilgi yok. Eğer ölüm aylığı bağlanması için emek platformu ile hükümetin “anlaşmaya vardık” dedikleri 900 günlük süre şartı sadece SSK’lılar için aranıp ta, Bağ-Kur’lular ve memurlar için 1800 günlük süre şartı aranılacaksa reformun özündeki “herkese eşit sosyal güvenlik hakkı” ilkesinde uzaklaşılmış ve yasa işçiler lehine düzeltilmiş olmaktadır. Ya da sendikalar hükümetle sadece kendi tabanları olan işçilerin haklarını savunmak için mi masaya oturdular? Eğer sosyal güvenlik reform yasasında hükümetle sendikalar arasındaki bazı lehte düzenlemeler yalnız işçiler için yapılıyorsa, esnaf ve memur temsilcilerinin de bu aşamada girişimlerde bulunması gerekmez mi?
Bu konuda söylenmesi ve eleştirilmesi gereken çok sayıda konu var. Bunlardan birisini örnek olarak verelim. Son zamanlarda muhtelif bazı basın yayın organlarında, reform yasasındaki 7200 gün şartıyla ilgili olarak vatandaşların 7200 gün hizmet sürelerini tamamladıklarında, 10 veya 15 yıl daha emeklilik için kendilerine gerekli olan 65 yaşını beklemek zorunda kalacakları belirtildi. Sanki bu uygulama vatandaşa reform yasasıyla yeni getiriliyormuş gibi bir eda içerisinde verilen bu haberler doğrusu endişe verici ve halkı tam bilgilendirme amacına yönelik değildir. Çünkü bilindiği üzere, işçilere, esnaflara ve memurlara hem hizmet şartını, hem de yaş şartını doldurduktan sonra emekli olabilme koşulu 4759 sayılı kanunla 2002 yılından itibaren getirildi. Yani anılan yasaya göre memur, işçi ve esnaflar kendilerine emeklilik için gerekli olan gün şartını yerine getirseler bile, eğer yaşları emekli olmaları için yetmiyorsa, yaşlarını beklemek zorundadırlar. Örnek olarak, 2002 yılından sonra 18 yaşında işe başlayan bir erkek işçi, emekliliği için kendisine lazım olan 7000 günü 38 yaşında doldurmuş oluyor. Dolaysıyla 2002 yılında çıkan 4759 sayılı yasaya göre, bu durumdaki bir işçi emeklilik yaşı olan 60 yaşını tamamlamak için 22 yıl daha beklemek zorundadır. Görüldüğü üzere, 2002 yılında çıkan ve yaklaşık altı yıldır yürürlükte olan emeklilikte gerekli olan yaş şartı için bekleme zorunluluğunu, sanki reform yasasıyla yeni gelen bir hükümmüş gibi insanlarımıza izah etmek son derece yanlış bir yaklaşımdır.
5510 sayılı sosyal güvenlik reform yasası, resmi gazetede yayımlandığı gün itibariyle yürürlüğe girmeyip, yasanın uygulanması için gerekli olan yönetmelik ve genelge gibi mevzuat alt yapının oluşturulması açısından üç beş ay gibi daha geç tarihlerde yürürlüğe gireceği öngörülmektedir. Bu açıdan reform yasası tasarısı yasalaşırsa ve tam olarak yürürlüğe girerse, ortaya çıkan tabloya göre okuyucularımıza bu köşeden bilgi vereceğiz.
SOSYAL GÜVENLİK REFORMU EN
ÇOK BAĞ-KUR'LULARIN İŞİNE YARAYACAK
He ne kadar sosyal güvenlik reform yasasının işçi, esnaf ve memur açısından mahiyeti tam olarak belli olmasa bile, anılan yasa tasarısına hükümet ve sosyal taraflarca itiraz edilmeyen bazı hükümler vardır. Bunlardan birisi de reform yasasıyla Bağ-Kur’lulara getirilen yeni hak ve faydalarla ilgilidir. Ülkemizdeki sosyal güvenlik haklarından bu zamana kadar en dar ölçülerde yararlanan kesim yıllarca maalesef esnaflar ve çiftçiler olmuştur. Esnaf ve çiftçilerin yıllardır mahrum kaldıkları sosyal güvenlik hakları sosyal güvenlik reform yasasıyla nihayet kendilerine verildi. Bu bakımdan esnaf ve tarım Bağ-Kur’lularına 5510 sayılı reform yasasıyla getirilen yeni hak ve faydalardan en önemlilerini alt başlıklar halinde açıklayacağız.
a) Bağ-Kur’luların adı değişiyor
Bağ-Kur’da 1479 sayılı kanun kapsamındaki esnaf Bağ-Kur’lular ile 2926 sayılı kanun kapsamında tarım Bağ-Kur’luları olmak üzere iki farklı çeşitte sigortalılık türü bulunmaktadır. 5510 sayılı sosyal güvenlik reform yasası yürürlüğe girerse artık Bağ-Kur’lulara “Bağ-Kur’lu” değil, “4/b sigortalısı” diyeceğiz. Bunun yanında işçileri 4/a sigortalısı, memurları 4/c sigortalısı diye adlandıracağız. Bu şekilde ayrımın sebebi ise, 5510 sayılı yasa kapsamındaki kişiler son yedi yıllık prim ödemelerinde en çok ne olarak (işçi, memur, esnaf) prim ödemişlerse, ona göre emekli olabilmelerinin belirlenmesi içindir. Yani reform yasası yürürlüğe girse bile, hizmet birleştirme yoluyla emekli olacaklar için son yedi yılın (1261 gün) önemi devam edecektir.
b) Sağlıktan yararlanmak için “bekleme süreleri” kaldırılıyor
Bağ-Kur’daki sağlık sigortası yardımlarından yararlanabilmek için gerek 1479 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılar, gerekse 2926 sayılı kanun kapsamındaki sigortalılar için “bekleme süreleri” vardır. Sigortalılar ve bunların bakmakla yükümlü olduğu eş, çocuk, ana ve babaları bahse konu bekleme sürelerini doldurmadan Bağ-Kur’dan sağlık karnesi alamazlar. Yani 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu ile 2926 sayılı Tarım Bağ-Kur Kanunları gereğince ilk defa Bağ-Kur’lu olanlar en az 8 ay prim ödemeden kendileri ile bakmakla yükümlü olduklarına sağlık yardımı alamamaktadırlar. İkinci kez (yeniden) Bağ-Kur’lu olanlar ise, 4 aylık süreyi doldurmadan Bağ-Kur’dan sağlık karnesi alamıyorlar. İşte eğer 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu yürürlüğe girerse, 30 gün prim ödeyen 4/b’liler Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamındaki sağlık sigortası yardımlarından yararlanabileceklerdir. Ancak, Bağ-Kur’lulara yine şimdiki mevzuatta olduğu gibi prim borçları olduğunda sağlık yardımları yapılmayacaktır. İşçi ve memurlar için sağlık yardımlarından yararlanmak için aranmayan “borcu olmama” şartı esnaflar için aranılmaktadır.
c) Bağ-Kur’lulara çeyiz parası geliyor
SSK’lılarda ve Emekli Sandığı mensuplarına yıllardır verilen ancak Bağ-Kur’lulara hiçbir zaman verilmeyen çeyiz parası yardımları 5510 sayılı reform yasasıyla artık Bağ-Kur’lulara da verilecek. 5510 sayılı sosyal güvenlik reform yasasına göre Bağ-Kur’dan dul aylığı alanlar ile (dul aylığı alan kişinin erkek veya kadın olması fark etmez) Bağ-Kur’dan yetim aylığı alan kız çocukları evlendikleri takdirde Bağ-Kur’dan aldıkları dul ve yetim aylıklarının bir yıllık (12 aylık) tutarı kendilerine çeyiz parası olarak ödenecektir. Bağ-Kur’dan yetim aylığı alan erkek çocuklarla, dul ana ve babaların evlenmeleri halinde kendilerine çeyiz parası ödeneceğine dair bir hüküm reform yasasında yoktur.
d) Ödeyecekleri prim miktarları ve prim
oranları düşüyor
1479 ve 2926 sayılı kanun kapsamındaki Bağ-Kur’lular şimdiki Bağ-Kur mevzuatına göre 24 basamaklı gelir tablosuna göre bulundukları basamakların tutarları üzerinden Bağ-Kur’a prim ödemektedirler. Yani günümüz itibariyle Bağ-Kur’lular hangi basamakta iseler ödeyecekleri prim miktarları ve alacakları emekli aylıkları ona göre belirlenmektedir. Ancak sosyal güvenlik reform yasası yürürlüğe girerse 4/b’lilerin (Bağ-Kur’luların) ödeyecekleri prim miktarları, basamaklara göre değil, kendilerinin seçecekleri ve belli edecekleri aylık gelirlere olacaktır. Günümüzdeki değerler üzerinden 4/b’lilerin ödeyecekleri alt sınır asgari ücretin değeri olan 608 YTL, üst sınır ise asgari ücretin altı buçuk katı yani 3952 YTL olacaktır.
Ayrıca, 1479 sayılı Kanunun 50 nci ve ek 15 inci maddeleri gereği Bağ-Kur’lular bulundukları gelir basamağının yüzde 40’ı oranında prim ödemektedirler. Söz konusu bu tutarın yüzde 20’si emeklilik (malüllük, yaşlılık, ölüm) primi, yüzde 20’si de sağlık sigortası primidir. Yeni reform yasası yürürlüğe girerse Bağ-Kur’luların ödeyecekleri prim miktarı yüzde 40’tan yüzde 32,5’e düşecektir. Yani yeni dönemde 4/b’liler SGK’ya beyan edecekleri kazançlar üzerinden yüzde 20 oranında emeklilik ve yüzde 12,5 oranında da sağlık sigortası prim ödeyeceklerdir. Ayrıca, yaptıkları işin tehlike ve sınıf derecesine göre yüzde 1 ile yüzde 6,5 oranları arasında kalmak şartıyla iş kazası ile meslek hastalığı primi de ödeyeceklerdir.
e) Bağ-Kur’luların cenaze parası arttırılıyor
Şimdiki Bağ-Kur uygulamalarına göre esnaf ve tarım Bağ-Kur’lular eğer Bağ-Kur sigortalılıkları devam ederken vefat ederlerse bunların hak sahiplerine yaklaşık olarak 240 YTL cenaze parası ödenmektedir. 5510 sayılı reform yasasın yürürlüğe girerse, Bağ-Kur’luların aldıkları cenaze yardım miktarları arttırılacak ve Bağ-Kur’lunun (4/b’linin) hak sahiplerine (cenaze ödeneği, sigortalının eşine, yoksa çocuklarına, yoksa ana babasına, o da yoksa kardeşlerine şeklinde olmak üzere sırasıyla verilecektir.) asgari ücret tutarında cenaze parası ödenecektir.
f) İş kazası ve meslek hastalığından yararlanma hakları genişliyor
Halen uygulanmakta olan Bağ-Kur Kanunlarına göre, 1479 ve 2926 Sayılı Kanunlar kapsamında sigortalı olan kişiler, sigortalı sayılmalarını gerektiren işlerini yaptıkları zamanlarda iş kazası geçirirlerse ya da meslek hastalığına tutulurlarsa, iş gücü kayıpları en az yüzde 67 olması halinde kendilerine malullük aylığı bağlanmaktadır. İş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölümlerde ise hizmet süresine bakılmaksızın ölüm aylığı bağlanmaktadır. Ancak Bağ-Kur’da iş kazası ve meslek hastalığı imkânlarından yararlananlar çok sınırlı düzeydedir. Özellikle şoförlük yapanlarda görülen kazalar ve mobilyacılar gibi meslek hastalığı riski olan kişiler Bağ-Kur’daki iş kazası ve meslek hastalığı imkânlarından hiç yararlanmıyorlar desek yeridir. Eğer 5510 sayılı yeni reform yasası yürürlüğe girerse, Bağ-Kur’lular (4/b’liler) için hem iş kazası ve meslek hastalığının uygulanma alanı genişleyecek hem de, 4/b’lilere kısa vadeli sigorta kolları (iş kazası, meslek hastalığı, analık) yardımlarından olan geçici iş göremezlik ödeneği, sürekli iş göremezlik ödeneği, emzirme parası gibi sosyal güvenlik yardımları verilmeye başlanacak. Ayrıca, Bağ-Kur’luların şimdiki gibi mutlaka sakatlıklarının yüzde 67 olması halinde aylık bağlanması uygulamasından vazgeçilerek, yüzde 10’dan daha yüksek bir rapor oranıyla sakat kalan 4/b’lilere ömür boyu gelir bağlanacak.
g) Bayan Bağ-Kur’luya doğum ve süt parası
geliyor
Yeni reform yasasıyla birlikte Bağ-Kur’lulara getirilen en büyük hak ve imkânlardan birisi de, Bayan Bağ-Kur’lulara (yani bizzat kendisi Bağ-Kur sigortalısı olan hanım Bağ-Kur’lulara) geçici iş göremezlik ödeneği verilecek olmasıdır. Bayan Bağ-Kur’luya doğumdan önceki 8 hafta ve doğumdan sonraki 8 hafta süresinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenek (yevmiye) verilecektir. Ayrıca, yeni reform yasasıyla birlikte kadın veya erkek Bağ-Kur sigortalılarından çocukları olan olursa, asgari ücretin üçte biri kadar süt parası (emzirme yardımı) verilecektir. Yani, doğum yapan Bayan Bağ-Kur’lu olmayıp, bu kişinin erkek eşi Bağ-Kur’lu ise (4/b’li ise) Bağ-Kur’lu olmayan bayan eşe de asgari ücretin üçte birisi miktarında emzirme parası verilecektir.
03.04.2008
E-Posta:
[email protected]
|