Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 28 Mart 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Raşit YÜCEL

Baharla gelenler



Soğuk ve dondurucu bir kıştan sonra baharın taze canlılığını yaşıyoruz. Çiçekler, böcekler, bitkiler ve hayvan yavruları... İnsanın dirilişini ve doğuşunu simgeleyen manzaralardır.

“İnsan kendi yaratılışını unutup, Bize misâl getirmeye kalktı:

‘Çürümüş kemikleri kim diriltecek?’ diye.

De ki: Onu ilk önce kim yaratmışsa tekrar O diriltecek.” Âyet böyle cevap veriyor.

Bugün insanlığın en önemli meselesi, öldükten sonra dirilmeye inanma meselesidir.

Hani bir zamanlar yoktuk. İki yıl önce, on yıl önce, elli yıl önce, yüz yıl önce...

Şu yüzyıl içinde dünya, adeta yeniden insan ve diğer canlılar ile şenlendi.

Günde iki yüz bine yakın insan hayata “merhaba” derken, yüz elli bine yakın insan da hayata veda ediyor.

Yeni yeni simalar, yeni yeni bedenler... Çeşit çeşit canlı, bu emrin adeta askerleri ve mühimmâtlarıdır.

Bahar bize bunları hatırlatıyor.

Bunları bilen ve bunlara inanan insanların hayata pozitif bakmamaları mümkün değildir.

Bahar mevsimlerin sultanıdır.

Baharın mânâsını bilmeyen, baharı anlamayan insanlardan yapıcı şeyler beklemek mümkün değildir.

İkinci bir çıkmaz da, ehl-i imanın gafletidir. Bu ince nakışları bilemeyen veya önemsemeyen, “kâinat kitabı” diye tarif edilen sahifeleri okumayanlar da, ayrı bir kategoride değerlendirilmelidirler.

Yaşadığımız dünya misafirhanesinde cereyan eden olayların inceliklerini ve önceliklerini bilememek, gafletin en yüksek derecesidir.

Bir çiçekten dersler alan, bir böcekten ibret ve hayretler çıkaranlar, olaylara yenik düşebilir mi?

İşte bahar yeni bir başlangıçtır. İnsanlara yeni bir fırsatın verildiği güzel günlerin aynasıdır.

“Bakmazlar mı?”, “İbret almazlar mı?”, “Hiç düşünmezler mi?” diye Cenâb-ı Hak insanlara hep ihtar eder.

Her şey, hâl lisanı ile Bismillah derken, insanlar sahip olduklarını hoyratça kullanırlar. Bu, iki kelime ile, gaflet ve dalâlettir.

Ve bahar yine bütün güzellikleri ile kapımızı çaldı. Biz de onu baş göz üstüne içeriye aldık, doyasıya hasretlik gideriyoruz.

28.03.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (24.03.2008) - Gönüllerde taht kuran mütefekkir

  (13.03.2008) - Aranan şeyler

  (06.03.2008) - Yol haritası

  (28.02.2008) - Farklı dünyalar

  (22.02.2008) - Asya’nın yenisi

  (15.02.2008) - Avustralya’dan gelen selâmlar

  (07.02.2008) - Bir ülke istiyorum

  (31.01.2008) - Batı Karadeniz

  (24.01.2008) - Çözüm yolu

  (17.01.2008) - Semboller

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri