Mısırlı fırıldak Magdi Allam’ın Papa’nın huzurunda vaftiz olması bana bazı öteki fırıldak Mısırlıları hatırlattı. Bunlardan birisi de Ghali Şükrü veya yalın haliyle Gali Şükrü’dür. Gali gulatın tekilidir; hem pahalı, hem de aşırı mânâsına gelir. İslâm fırkalar tarihinde özellikle de Şia bağlamında bir gulat akımı ve taifesinden bahsedilir. Bunlar Hazreti Ali’ye ya nübüvvet ya da ulûhiyet isnat ederler. Ali Allahîler gibi... Veya Gurabiye taifesi gibi... Gali de adı üstünde bir aşırı kişiliktir.
Mısır’da iken Enver Sedat döneminde çok meşhurdu. Kıptî asıllı olmasına rağmen Müslüman olduğu yönünde şayia vardı. Daha doğrusu önceleri Müslüman olduğunu ileri sürerdi. Ama daha sonra aynen Magdi Allam gibi eski inancına veya Kıptîliğe avdet ettiğini duyurdu. Bununla da kalmadı Müslümanların en büyük hasımlarından biri hâline geldi. Kanaatime göre hem Müslümanlığı hem de tekrar eski dinine dönüşü aslında kurmaca veya mizansen idi. Amaç, Müslümanların dinlerine olan güvenini sarsmak ve saflarında velvele meydana getirmekti. Son sıralarda Mısır’da bunlardan çok var. Nedense İslâmiyeti seçiyorlar, ama içtimaî ortam olarak tutunamıyor ve ayakta kalamıyorlar. Ve tekrar eski içtimaî hazirelerine dönüyorlar. İçtimaî ortam da çok önemli. Peygamberimizin bi’setinden sonra Yahudi din adamlarının bir kısmının bildikleri hâlde inkârlarının böyle bir içtimaî yapıdan mahrum kalma endişesine bağlı olduğu söyleniyor. Batı’da da Danimarka gibi ülkelerde hasbelkader papazlık yapan ateist papazların varlığı biliniyor. Mahalle baskısı gibi bir de evlâd-u iyâl baskısı var. ‘Kahrolası hanede evlâd-u iyâl var’ denildiği gibi birileri bu yüzden de içtimaî mevkiini kaybetmemek için hakikatlere yabancı kalabiliyor.
Gali Şükrü de bir zaman Müslüman kimliğiyle dolaştıktan sonra tekrar içtimaî yuvasına dönüyor. Ama onun Müslümanlığı ve tekrar Müslümanlıktan dönüşünün kurmaca olduğu sırıtıyor. Muhammed Gazalî mahkemede Sudanlı Mahmut Taha örneğinde olduğu gibi Ferec Fode’nin irtidatına tanıklık ediyor. Bunun üzerine Gazali’ye karşı büyük bir kampanya açılıyor ve bu kampanyanın başını da Ferec Fode ile aynı zemini paylaşan yeni gulat dalgasından Gali Şükrü çekiyor. Yusuf Karadavi’ye göre, Gali Şükrü maslahat gereği Müslüman oluyor ve ondan sonra da yine maslahatı gereği İslâm haziresini terkediyor. Güce tapındığından ve perestiş ettiğinden dolayı Mısır’ın ABD karşısındaki aciz ve çaresiz hâlini görerek ondan aldığı güçle bu defa kontra bir biçimde İslâmiyete saldırıyor ve onu tezyif ediyor. Müslümanların zaafiyetleri onda cesaret sebebi oluyor.
***
Magdi Allam da böyle bir adam. “Ruhum obscurantizm/irtica bataklığından ve karanlığından kurtuldu. Yine yalanı meşrulaştıran, ikiyüzlülüğü ve ölüme götüren şiddeti, cinayet ve intiharı ve tiranlığa karşı körü körüne bağlılığı onaylayan ve kutsayan ideolojiden ruhum ebedî olarak kurtulmuştur...” diyor. Buna mukabil, Allam, İsrail’i koyacak yer bulamıyor. Yere göğe sığdıramıyor. Nazarında, İsrail, hayat felsefesi ve yaşama pradigmasını ve vahasını temsil ederken, İslâm ölüm dansı gibiymiş ve ölümün soğuk yüzünü temsil ediyormuş. Daha neler! Adam bir de İslâm’dan dönmüş. Bu da kurmaca bir tezgâh. Adam hayatının hiçbir gününde Müslüman olmamış ki, dönsün! Kendi ifadesiyle, ‘ne bir gün oruç ne bir gün namaz kıldım’ diyor. İslâm düşmanı vaftiz oluyor, fatura nedense yine İslâm’a ve Müslümanlara kesiliyor. Güya adamın dönüşü İslâm’ın kusuru olarak takdim ediliyor. Zaten adam “Viva Israele/Long Live Israel” yani yaşasın İsrail diye bir kitap da yazmış. Adam zulmün payandalığını seçmiş ve zulüm de onu zalimin yanına taşımış.
***
Maalesef İslâm’ın güçlü hamisi olmadığından dolayı güce tapınanlar meydana boş bulup İslâmiyete sataşıyor ve veryansın ediyorlar. Gerçekten de Hollanda ve Danimarka gibi ülkeler veya oradaki bir takım mihraklar arkalarını İsrail veya onun gerisinde ABD’ye dayamasalar bu karikatür kepazeliğini irtikap edebilirler miydi? Papa’nın vaftiz ettiği Magdi Allam ve Gali Şükrü gibiler yeni ve son gulat akımını temsil edilyorlar. Bu çizgi, Papa’nın ölümünden önce görüşerek onore ettiği Oriana Fallaci çizgisidir.
26.03.2008
E-Posta:
[email protected]
|