Hepimiz bir yönüyle ‘tüketici’ olduğumuza göre, ‘tüketici hakları’na saygı istemek ve beklemek, en az ‘evrensel insan hakları’na saygı beklemek kadar hakkımız. ‘Tüketici hakları’na gereken saygının gösterildiğini söylemek imkânsız. Sadece ‘daha fazla kâr’ niyetiyle yola çıkan bazı firmalar, ‘tüketici’yi kandırmayı kendileri açısından bir ‘hak’ olarak görüyor.
Tüketiciyi kandırmanın en cazip yolu da ne yazık ki, ‘reklâm’lar oluyor. İşin içine acımasız rekabet de, girince son tahlilde mağdur olan yine tüketiciler oluyor.
Öyle örneklere şahit oluyoruz ki, şaşmamak mümkün değil. Meselâ bir firma, yayınladığı ‘fiyat listesi’nde KDV hariç fiyatları ilân ediyor. İlk bakışta ‘ucuz’ gibi görünen fiyatlara KDV ilâve edilince ‘müşteri’ler şok oluyor. İyi de Katma Değer Vergisi’ni başkası ödemiyor ki? Müşterinin ödeyeceği KDV’yi fiyata dahil etmeden liste yayınlamak, en hafifinden müşteriyi yanıltmak değil mi?
Can sıkıcı örnekler o kadar fazla ki, hangi birisini sayalım. Bir bakıyorsunuz büyük bir firma, gazetelere tam sayfa reklâm vererek herhangi bir ürünün fiyatını piyasa şartlarına göre yarı yarıya satacağını ilân ediyor. Peki, diyorsunuz, bunu alalım. Bir bakıyorsunuz ki meselâ o üründen 10 adet satışa sunulmuş! Bu da açık ya da gizli bir yanıltma değil mi?
Tabiî ki ürünlerin belli bir sınırı, sayısı olabilir. Ama 70 milyon insana hitap edecek şekilde reklâm yapıp, arkasından da 10 adet ya da 100 adetle sınırlamak kandırmacanın modern şekli olsa gerek.
Başka bir nokta da, çoğunluğun bilmediği konularda insanları yanlış yönlendirmek oluyor. Meselâ bir hava yolu şirketi sürpriz bir bilet fiyatı açıklıyor. Sonra küçük bir not ile ‘Bu fiyata şu şu vergiler dahil değil’ diyor. İyi de o vergileri başkası mı verecek? Hem sadece adı ifade edilen ama ‘kaç YTL’ olduğu bilinmeyen vergileri vatandaş nasıl hesaplasın? Bunlar da yetmiyor, ilân edilen bileti satın almak istediğinizde bitmiş oluyor. Bütün bunlar tüketiciyi kandırmak değilse nedir?
Bu konuda tüketici haklarını koruyan düzenlemeler yok mu? Kanun ya da yönetmelikler var da, uygulanmıyor mu?
Çeşitli isimler altında bir araya gelen tüketiciyi koruma dernekleri, öncelikle bu yanıltmalara karşı ciddî mücadele etmeli. Konu ile ilgili kanunî düzenlemeler yoksa yapılmalı, var ve uygulanmıyorsa mutlaka uygulanması temin edilmelidir.
Benzer yanıltmalara otomobil firmalarının reklâmlarında da rastlanıyor. İlân edilen fiyata bakıp bir otomobil firmasına müracaat eden vatandaş şok oluyor. Çünkü ilân edilen fiyata bazen ‘renk’ farkı, bazen başka ilâvelerle fiyat mutlaka yükseliyor. Bu arada bankaları da unutmamak lâzım. En başta kredi kartları için alınan ‘yıllık üyelik aidatı’nı hatırlamak lâzım. Bazı bankalar, itiraz edenlerden bu ücreti almazken, konuyu bilmeyip itiraz etmeyenlerden ücret almaya devam ediyorlar. Bankaların, yaptıkları diğer işlemlerden aldıkları ücretler de ayrı bir konu.
Küçük ya da büyük şirket ya da firmaların milleti kandırmaya, yanıltmaya ve haksız kazanç elde etmeye hakkı yoktur ve olmamalıdır. Tüketicinin hakkını korumak da, Türkiye’yi idare edenlerin vazifeleri arasında olmalı... Nihayetinde tüketiciyi kandırarak kâr ettiklerini zannedenler ‘hak’ gasp etmiş oluyor. Hem de insan hakkı...
26.03.2008
E-Posta:
[email protected]
|