SSK emeklilerinde sağlık karnesi verilmesi uygulaması 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren kaldırılmıştı. Dolayısıyla 1 Ocak 2008’den sonra SSK emeklileri sağlık ve tedavi giderlerini sağlık karneleri olmadan T.C. numaralarıyla yaptırabilir duruma gelmişlerdir. SSK emeklileri için sağlanan bu imkân ve kolaylık, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı emeklilerine de 7 Nisan 2008 tarihinden itibaren tanınmaya başlandı. Artık 7 Nisan 2008 tarihinden sonra, Bağ-Kur’dan malullük, yaşlılık, dul ve yetim aylığı alan kişiler ile 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu kapsamında emekli olan kişiler, sağlık karneleri olmadan T.C. vatandaşlık numaralarıyla sağlık tesislerinde muayene ve tedavi olup, tetkik ve tahlil yaptırıp, SGK ile sözleşmeli eczanelerden ilaçlarını alabilecekler.
Bağ-Kur ve Emekli Sandığı emeklilerinin eğer ellerinde daha önceden alınmış sağlık karneleri varsa bu karneleri bitene kadar kullanacaklar. Ancak, ellerindeki sağlık karnelerini kaybeden veya kullanılmaz hale getiren emekli kişiler, Sosyal Güvenlik İl Müdürlüklerine ve Emekli Sandığı Bölge Müdürlüklerine (devredilen) başvurduklarında, artık kendilerine yeni sağlık karnesi verilmeyecek ve bundan böyle T.C. vatandaşlık numaralarıyla SGK’nın sunduğu sağlık yardımlardan yararlanmaya başlayacaklar.
Ülkemizdeki vatandaşların birçok iş ve işlem için Kamu Kurumlarının önünde işlem sırası için kuyruklarda beklenildiği sorunları göz önünde bulundurulacak olduğunda, SSK emeklilerinin yanında Bağ-Kur ve Emekli Sandığı emeklileri için de sağlık karnesinin kaldırılması uygulaması son derece yerinde ve yararlı bir gelişmedir. Bu sayede artık ülkemizdeki tüm emekliler sağlık karnelerinin sayfalarının bitme sıkıntısından, karnelerini yanlarında taşıma zahmetinden, sağlık karnesi için her seferinde Bağ-Kur, SSK ve Emekli Sandığı’na gidip işlem yaptırma zorluğundan ve sağlık karneleri üzerinde yapılan sahte işlemlerden sorumlu olma kaygısından kurtulacaklardır. Vatandaşlarımıza böyle bir imkân ve kolaylığı sağlayan çalışmalarda emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler…
*Sosyal güvenlik reformundan sonra şirket ortakları her şirket ortaklığı için ayrı prim mi ödeyecek?
1479 sayılı kanunun 24'üncü maddesine göre şirket ortakları zorunlu olarak Bağ-Kur kapsamında sigortalı sayılmışlardır. Şirket ortakları Bağ-Kur kapsamında sigortalı olmaktan kaçınamazlar. Bağ-Kur kapsamındaki şirket ortakları seçtikleri basamakların prim tutarları üzerinden Bağ-Kur’a prim ödemektedirler. Örneğin, 10'uncu basamaktan prim ödemeye devam eden bir şirket ortağının daha yüksek aylık alma düşüncesiyle 20'nci basamaktan prim ödeme hakkı ve imkânı yoktur. Ayrıca, günümüzde geçerli olan Bağ-Kur mevzuatına göre, şirket ortaklığından dolayı sigortalı olan kişiler birden fazla şirkete ortak olsalar bile tek bir şirkete ortak olan herhangi bir Bağ-Kur’lu gibi Bağ-Kur’a prim ödemektedirler. Yani şirket ortakları birden fazla şirketin ortağı olsalar bile, Bağ-Kur’a prim öderlerken tek bir şirketin ortağıymış gibi değerlendirilmekte ve primlerini Bağ-Kur’a buna göre ödemektedirler.
Şirket ortakları için Bağ-Kur mevzuatındaki bu özellik, 5510 sayılı sosyal güvenlik reform yasasıyla yürürlükten kaldırılıyor. Çünkü 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun (SSGSS) 80'inci maddesinde; “Sigortalı olmayı gerektiren şekilde birden fazla işte çalışılması halinde, bu kanun gereğince alınacak primlerine esas tutulacak aylık ve günlük kazancının tespitinde, yalnızca bu kanunun 53'üncü maddesine göre belirlenen 4'üncü maddenin ilgili bendi kapsamındaki işlerden elde ettiği aylık ve günlük kazanç tutarı ayrı ayrı dikkate alınır ve primler buna göre hesaplanır” hükmü bulunmaktadır. Anılan kanunun bu madde metni hükmüne göre, şirket ortakları birden fazla şirketin ortağı olmaları durumunda her şirket ortaklıkları için Sosyal Güvenlik Kurumuna ayrı ayrı prim ödemek zorunda kalacaklar.
Aslına bakılırsa bu uygulama her ne kadar Bağ-Kur’lular için (reform yasasından sonra Bağ-Kur’luların adı 4/b sigortalısı olacak) reform yasasından sonra yeni bir uygulama olsa da, SSK sigortalıları için reform yasasından önce de var olan bir uygulamadır. Çünkü 506 sayılı Kanunun 77'nci maddesinde “Bir ay içinde çeşitli işverenlerin işinde çalışan sigortalının bu kanun gereğince alınacak primlerine esas tutulacak aylık ve günlük kazancının tespitinde her işverenden elde ettiği aylık ve günlük kazanç tutarı ayrı ayrı nazara alınır ve primler buna göre hesaplanır” hükmü bulunmaktadır.
506 sayılı kanunun bu hükmüne göre, reform yasası yürürlüğe girmeden önce bile bir işçi birden fazla işverenin işinde çalışıyorsa, her işverenin yanında çalıştığı ücretlerden ayrı ayrı sigorta primi kesilmekteydi. İşte reform yasasından önce SSK’lılar için var olan bu yasal düzenleme 5510 sayılı sosyal güvenlik reform yasası yürürlüğe girince birden fazla şirketin ortağı olan Bağ-Kur’lular (4/b’liler) için de aynen geçerli olacaktır.
Ancak kamuoyunu yanıltmamak ve şirket ortakları birden fazla şirkete ortak olduklarında ayrı ayrı prim ödeyecekleri gibi peşin bir kanaate varılmasını engellemek için bu konuda bir ayrıntının verilmesi yararlı olacaktır. Her ne kadar reform yasasının yürürlük tarihinden sonra şirket ortağı olan kişiler her şirket ortaklıkları için ayrı ayrı prim ödemek zorunda kalacak olsalar da, bunun bir üst sınırı olacaktır. Çünkü 5510 sayılı Kanunun 82 nci maddesinde; “Bu kanun gereğince alınacak prim ve verilecek ödeneklerin hesabına esas tutulan günlük kazancın alt sınırı, asgarî ücretin otuzda biri, üst sınırı ise günlük kazanç alt sınırının 6,5 katıdır” hükmü bulunmaktadır. Görüldüğü üzere, sosyal güvenlik reform yasasından sonra şirket ortakları her bir şirket ortaklığı için ayrı ayrı prim ödemek zorunda kalacak olsalar bile, bunun üst sınırı günlük kazanç alt sınırının 6,5 katından daha fazla olamayacaktır. Örnek olarak, 6 (altı) farklı limited şirkete ortak olan A şahsını düşünelim. Bu kişinin asgari ücret seviyesi üzerinden kendi kazancını bildirdiğini varsaydığımızda, işyerinde asgari ücret üzerinden çalıştırdığı işçilerden daha az kazanç sağladığını SGK’ya bildiremeyeceği için, yeni dönemde SGK’ya bildireceği kazancın en aşağı üst sınırı 6,5x608,40=3954,60 YTL olacaktır. Dolaysıyla reform yasası yürürlüğe girdikten sonra altı farklı limited şirkete ortak olan A şahsı, her ne kadar kendisi için her şirkette ayrı ayrı prim ödemek ve kazanç bildirmek zorunda kalsa da, bu örnekteki gibi 3954,60 YTL’den daha fazla ödediği primleri SGK’dan talep etmesi halinde geri alabilecektir.
Yani, sosyal güvenlik reform yasası yürürlüğe girdikten sonra birden fazla şirkete ortak olan kişilerden her şirket ortaklıklarından dolayı ayrı ayrı prim kesilmesi gerekecektir. Ancak bu prim kesintileri eğer 82 'ci maddeye göre hesap edilen kazançların 6,5 katından fazla ise, şirket ortaklarına bu fazladan yapılan kesintiler geri iade edilecektir. Her ne kadar 5510 sayılı yasa ile getirilecek olan bu uygulama, şirket ortaklarının prim yükünü arttıracak ve göstermelik ve şeklî olarak şirket ortağı olan kişilerin işine yaramayacak olsa da, emekli aylıklarının yüksek olmasına büyük katkı sağlayacaktır.
SOSYAL GÜVENLİK HAFTAMIZ KUTLU OLSUN
Bağ-Kur, SSK ve Emekli Sandığı kurumlarının tek çatı altında birleşmesinden sonra sosyal güvenlik konuları önemini arttırmaya ve bu alanlara tek bir elden daha fazla ağırlık verilmeye başlandı. Bunun doğal bir sonucu olarak, artık her yılın 7–13 Nisan günleri muhtelif aktivitelerle sosyal güvenlik haftası olarak kutlanacak. Mevzuatta uzun yıllardır olmasına rağmen hemen hemen hepimizin haberdar olmadığı sosyal güvenlik haftası sosyal güvenlik haklarımızdan haberdar olmak ve geleceğe sosyal güvenlikli bakmak ümidiyle herkese kutlu olsun.
OKUR SORULARINA KISA CEVAPLAR
*İsmi mahfuz; SSK’dan 2001 yılında emekli oldum. 2003 yılı Haziran ayında kendi namıma gelir vergisine tabi bir işyeri açtım. Bağ-Kur’dan bana sosyal güvenlik destek priminden (SGDP) dolayı borçlu olduğumu bildiren resmî bir yazı geldi. Ancak, 2003 yılından beri benden Bağ-Kur tarafından kesinti yapıldığına dair hiç yazı ve bilgilendirme gelmedi. Bu konuda ben ne yapabilirim?
Sayın okurum, SSK’dan malullük veya yaşlılık aylığı alıp da, sizin gibi Bağ-Kur kapsamına girecek nitelikte bir iş yapmaya başlayanların 1479 sayılı kanunun ek 20'nci maddesine göre günümüz değerlerine göre Bağ-Kur’a ortalama her ay 72 YTL tutarında SGDP ödemeleri gerekmektedir. Ancak, SSK’dan emekli olup da Bağ-Kur kapsamına girecek nitelikte bir iş yapanların bu durumlarını bildirim yükümlülüğünü kanun koyucu öncelikle kişilerin kendisine vermiştir. Yani siz, emekli olduktan sonra Bağ-Kur kapsamına girecek nitelikte bir iş yaptığınızı vergi kaydınızın başlangıcından itibaren en geç üç ay içinde Bağ-Kur’a bildirmek zorundaydınız. Bu zorunluluğa uymamışsınız. Bundan dolayı Bağ-Kur tarafından size çıkarılan SGDP borcunu Bağ-Kur’a yatırmak zorundasınız. Dâvâ açma ya da idarî olarak itiraz yoluna başvurduğunuz zaman lehinize bir karar çıkması çok zordur.
***
*Kâmil CANGIRI; 4 Mart 1979 ile 4 Ekim 1980 tarihleri arasında askerlik yaptım. 1981 yılında 40 gün Emekli Sandığı mensubu olarak Tekel’de çalıştım. 1996 ve 1997 yıllarında toplam 140 iş günü bir bakkalın yanında SSK’lı olarak çalıştım. 1 Mart 1988 tarihinde 1. basamaktan Bağ-Kur tarım sigortalısı oldum ve 30.09.1996 tarihine kadar düzenli olarak primlerimi yatırdım. 26.02.1997 tarihinden bakkallıktan dolayı esnaf Bağ-Kur’lusu oldum ve burada da 01.10.2004 tarihine kadar primlerimi aksatmadan ödedim. Ancak 01.10.2004’ten bu yana primlerimi yatıramıyorum. Maddî olarak zayıf durumdayım. Askerlik borçlanması yapmadım. 01.10.2004 tarihinden günümüze kadar Bağ-Kur’a primlerimi ödemediğim için basamak haklarım yanar mı ve ben nasıl emekli olabilirim?
Sayın okurum, doğum tarihinizi yazmamışsınız. Siz şu anda bakkallık yaptığınız için Bağ-Kur’daki emeklilik şartlarına göre emekli olmak zorundasınız. Eğer 56 yaşınızı tamamladıysanız, Bağ-Kur’da 15 yıl üzerinden kısmî emekli olabilirsiniz. Ya da Bağ-Kur’dan 25 tam yıl hizmet süresine sahip olduğunuzda 50 yaşını doldurursanız emekli olabilirsiniz. Eğer Bağ-Kur’da 12'nci basamaktan daha aşağı bir basamakta bulunuyorsanız, 2004’ten beri prim ödemediğinizden dolayı basamak hakkınız yanmaz ve otomatik olarak basamağınız yılda bir yükselmeye devam eder. 12'nci basamaktan yukarı bir basamakta iseniz borcunuz olduğu için basamak yükseltmesi yapamazsınız. Bağ-Kur’a 2004’ten beri oluşan borçlarınızı ödemeden emekli olmak istiyorsanız toplam borçlu olduğunuz süre 60 ay ve üzeri bir düzeye ulaşırsa, 2007/47 sayılı Genelgeye göre Bağ-Kur’a başvurup 60 aylık borçlarınızı sildirebilirsiniz. Yani Bağ-Kur’dan 15 yıl hizmet süresi ile 56 yaşını ikmal etmeniz halinde prim ödediğiniz süreleri emekliliğinize saydırarak emekli olabilirsiniz. Şu andaki borcunuz 60 aya karşılık gelmiyor. Bağ-Kur’a hiç prim ödemesi yapmadan toplam borçlu olduğunuz sürenin 60 ay ve üzeri bir süreye tekabül etmesini bekleyin ve daha sonra emekli olma yollarına başvurun.
10.04.2008
E-Posta:
[email protected]
|