2008 bahar dönemi Temsilciler Toplantımız, geçtiğimiz Cumartesi günü İstanbul’daki merkez binamızda, Türkiye’nin dört bir yanından ve ayrıca Almanya, Avusturya, İsviçre ve Avustralya’dan gelen temsilcilerimizin iştirakiyle yapıldı.
Yönetim Kurulu Başkanı ve gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın toplantıyı açış konuşmasında, meşveret ve şûrânın önemi üzerinde durularak, gerek Üstadın hayatında, gerek sonrasında bütün hizmetlerin meşveret esası üzerinde yürüdüğü vurgulandı.
İman hakikatlerini muhtaçların imdadına yetiştiren, cemiyetin iman ve ahlâkını güçlendiren, ülkedeki gelişmelerde müsbet bir tesir icra eden hizmetlerimizde istikametin muhafazasının bu meşveretlerin bir neticesi olduğu hatırlatılan konuşmada, “90’ların başında seçim esasına göre şekillenen meşveretimizin şahs-ı manevîsi bugüne kadar güzel hizmetlere vesile olarak varlığını sürdürdü” denildi.
İşleyiş sırasında meydana gelen aksaklık, sıkıntı ve problemlerin yine meşveretlerle aşıldığı hatırlatılan konuşmada, sebat, metanet, tesanüd ve ittifak mânâlarının ehemmiyetine de, lâhikalardan aktarılan cümlelerle dikkat çekildi:
“Sizin şimdiye kadar fevkalâde sebat ve metanet ve tesanüd ve ittifakınız, bu memlekete medar-ı iftihar olacak ve istikbalini kurtaracak derecededir.” (Kastamonu Lâhikası, s. 167)
“Mesleğimizde ihlâs-ı tâmmeden sonra en büyük esas, sebat ve metanettir. Ve o metanet cihetiyle şimdiye kadar çok vukuat var ki, öyleler, her biri yüze mukabil bu hizmet-i Nuriyede muvaffak olmuş âdi bir adam ve yirmi-otuz yaşında iken, altmış-yetmiş yaşındaki velilere tefevvuk etmişler var.” (Şuâlar, s. 187)
“Bâhusus lillah için bir uhuvvet dairesindeki kardeşlerin içinde, ciddî, samimî tesanüdün çok kerametleri olabilir. Hattâ şöyle bir cemaatin şahs-ı manevîsi bir velî-i kâmil hükmüne geçebilir; inayata mazhar olur.” (Barla Lâhikası, s. 13)
“Kardeşlerim, evvel âhir tavsiyemiz, tesanüdünüzü muhafaza; enaniyet, benlik, rekabetten tahaffuz ve itida-li dem ve ihtiyattır.” (Şuâlar, s. 262)
Bu son toplantının da sebat, metanet ve tesanüdle samimî ittifakımızdan hâsıl olan bir şahs-ı manevînin tahakkukuna vesile olması temennîsiyle gerçekleşen toplantıda yapılan seçimlerle, yeni Yönetim Kurulu üyeleri şu isimlerden teşekkül etti:
Mehmet Kutlular, Şükrü Bulut, Nejat Eren, Hamza Kara, Ali Vapurlu, Bekir İbiş, Hasan Şen, Sami Cebeci, Said Çamkerten, Ali Kanıbir ve Mesut Zaimoğlu.
Toplantının hayırlara vesile olması dileğiyle yeni Yönetim Kurulu üyelerini kutluyor, hayırlı hizmetlerde muvaffakiyetler niyaz ediyoruz.
***
Özdabak’a 125 dâvâsı
Çizerimiz İbrahim Özdabak da mahkemelik olan Yeni Asya mensupları arasına katıldı. Bu gelişmeyi 20 Mayıs tarihli “Gitti 301, geldi 125” manşetimizle okurlarımıza duyurduk.
Aslında onca sıkıntıyla ve çok gecikmeli şekilde küçük rötuşlarla değiştirilen 301’in de bir yere gittiği yok. Ama basın ve ifade özgürlüğünü kısıtlama yönündeki uygulamanın daha da inceltilmiş yöntemlerle sürdürüleceği bir döneme girdiğimiz anlaşılıyor. Buna göre, kurumlara yönelik eleştirilerde 301’in, kamu görevlilerinin şahsıyla ilgili olanlarda ise 125. maddenin uygulanacağı ifade ediliyor.
Özdabak da dâvâ konusu karikatüründe Yargıtay Başsavcısına “neşren hakaret”te bulunmakla suçlanıyor.
Özdabak’a açılan dâvânın haberi, çok sayıda internet sitesinin yanında, Today’s Zaman, Zaman, Vakit ve Türkiye Gazeteciler Cemiyetinin yayın organı Bizim Gazete’de geniş şekilde yer buldu.
Bakalım, Başbakanın, kendisiyle ilgili bazı karikatürler için açtığı dâvâları ifade özgürlüğü gerekçesiyle reddeden yargı, Özdabak dâvâsında nasıl bir tavır sergileyecek?
26.05.2008
E-Posta:
[email protected]
|