21 Şubat’tan bir ay sonra, 23 Mart haftasına da girdik. Önümüzdeki Pazar günü 23 Mart özel sayımızla huzurlarınızda olacağız inşaallah.
Geçen hafta duyurduğumuz gibi, o gün, meşrutiyetin 100. yılında Bediüzzaman Hazretlerinin konuya ve Türkiye’deki hürriyet mücadelesine dair görüşlerinin yabancı aydınlar tarafından Yeni Asya için özel olarak kaleme alınan makalelerle yorumlandığı bir ilâvemiz olacak.
Bu ilâvenin yanı sıra, her 23 Mart’ta olduğu gibi, Üstadın yakın talebe ve hizmetkârlarıyla yaptığımız sohbetleri yayınlayacağız.
Bir başka önemli sürprizimiz, çoktandır düşünüp arzu ettiğimiz bir yeniliğin gerçekleşmesi, yani sayfa tasarımlarımızın profesyonel ve modern bir anlayışla tamamen yenilenmesi olacak.
Yani 23 Mart günü, görsel açıdan da çok farklı ve beğeneceğinizden emin olduğumuz yep yeni bir gazete ile karşınızda olacağız inşaallah.
Bu arada, yazar kadromuzu takviye etme çalışmalarımız da devam ediyor. Neticelerini, bu çalışmalar sonuçlandıkça, peyder pey takdim edeceğiz.
***
Ana kucağı
Yeni yazarlar faslında, Bizim Radyo programcılarından Atike Özer’in “Ana kucağı” köşesini geçen hafta başlattık. Atike Hanım medyada başka bir emsali bulunmayan bu orijinal köşede, kadının en önemli ve fıtrî vasfı ve vazifesi olan anneliğin inceliklerini, gereklerini, püf noktalarını işleyecek.
Atike Hanıma hoşgeldiniz diyor, başarılar diliyoruz.
***
Bir okuyucu mesajı
Adana’dan Abdurrahman Ceylan, Yeni Asya ile ilgili düşüncelerini ve hissiyatını şu satırlarla kâğıda döküp göndermiş:
Çok değerli arkadaşım Yeni Asya’m, seninle tanışmamız 38. yılını doldurdu. Ne mutlu bizlere ki, bugünlere geldik. Baskı ve zulümlere boyun eğmeden, sabır ve sebatla bugünlere eriştik.
Seni her sabah görmek, seninle sohbet etmek, adeta pusula gibi siyasî ve içtimaî konularda bize ışık tutman, hazineler yüklü her bir makalen adeta her günümüzü aydınlatıyor.
Senin arkadaşlığından çok memnunum. Çünkü 38 yıldır başımızı öne eğdirecek ve bizi mahcup edecek hiçbir hareketin olmadı.
Biz seninle kerhen ve yapmacık değil, çok ciddî dostuz. Allah bu beraberliğimizi ebediyen sürdürmeyi bize nasip etsin.
Sen Risale-i Nur’un içtimaî hayata, topluma açılan bir kapısısın. Seni gören, bilen ve tanıyan, nasıl bir dâvânın nâşir-i efkârı olduğunu çok iyi biliyor.
Tirajın yüksek olmayabilir, fakat manevî meyvelerle yüklü her bir sayfan, her bir makalen, yalnızca dostlarını değil, düşmanlarını bile senin hakkını teslime mecbur ediyor.
Geçenlerde bir yere sohbete giderken “Günü geçmiş de olsa eski gazeteleri oraya götürelim” dedik. Bir arkadaşımız “Yeni Asya’nın eskisi olmaz ki, o her zaman yenidir” dedi.
Seni ve bütün Yeni Asya camiasını en tepeden en alt kademedeki neferine kadar canı gönülden tebrik ediyor, seninle beraberliğimizin ebediyen devam etmesini Allah’tan niyaz ediyorum.
17.03.2008
E-Posta:
[email protected]
|