Sırat denilince hemen hatırımıza Cehennem üzerine kurulmuş kıldan ince ve kılınçtan keskin bir köprü gelir. Bir ucu mahşerde, diğer ucu da Cennetin kapısında bir köprü… Yaya yürüyüşüyle üç bin sene, üzerinde bin senelik yokuşu, bin senelik düzlüğü, bin senelik de inişi bulunan bir köprü…1
İnançsızlar ve isyankârlar için geçilmesi zor bu köprü, inanan ve inandığı gibi yaşayanlar için uçak için hava, gemi için deniz, otobüs için otoban neyse alabildiğine geniş ve kolayca geçilebilen bir yol hâline gelir. Elli bin senelik bir yolu mü’min bir günde şimşek hızıyla geçebilir.
Genişleyen ve kolaylaşan bu yol mü’minleri Cehennem ateşinden korurken, inkârcı ve isyankârların ise hasret ve pişmanlıklarını arttırır.
Meryem Sûresi’nin 70-71. âyetlerinde “Cehenneme kimin daha lâyık olduğunu Biz herkesten iyi biliriz. Sizden hiçbir kimse yoktur ki, oraya uğrayıp da Cehennemi görmesin. Bu, Rabbin tarafından hükmolunmuş ve yerine getirilecek bir emirdir” buyurulurken, mü’min kâfir herkesin o köprünün üzerinden geçeceği belirtilir.
Ancak bu köprünün altındaki Cehennem iyileri yakmayacak, kıldığı namaz ve kestiği kurbanla şimşek hızıyla geçecek, hatta geçtiği yerin ateşini söndürecektir. Sûrenin 72. âyetinde, Cenâb-ı Hakkın emir ve yasaklarına karşı gelmekten kaçınanları kurtuluşa erdirirken, zalimleri ise orada diz üstü bırakacağı belirtilir.
Demek inanan inanmayan herkes Cehennem üzerine kurulmuş bu köprüye uğramak zorunda. Allah’ın rızasına ermiş mü’minler onu kolayca geçerlerken kâfirler ise Cehenneme yuvarlanacaklardır.
Sıratı kişi amellerine göre geçer. Kimilerinin bir ayağı kayıp diğer ayağı köprüye takılırken, kimileri ateşte ütülenerek geçerler. Kimileri de koşar adımlarla, kimileri yıldız kayması, kimileri göz kırpması, kimileri rüzgâr, kimileri de şimşek hızıyla geçerler.
İmam Gazali’nin belirttiğine göre, Sıratın üzerinde yedi kemer bulunur. Birincisi iman kemeridir. Kelime-i Şehadete bütün gönlüyle inanmış insanlar buradan takılmadan geçerler. İkinci kemer namaz kemeridir. Namazını kılan kolayca geçer. Diğer kemerler de sırasıyla oruç, zekât, hac-umre, abdest-güsul, kul hakkı, özellikle ana baba hakkı gibi kemerlerdir. Bu hususta görevlerini aksatmamış olanlar takılmadan, düşmeden, korkusuz ve güven içinde geçerler.
Ayrıca Resûlullaha (asm) çokça salâvat getiren, dünyaya çalışıp kazandığı halde ona gönül bağlamayan, câmi ve cemaata devam eden kişiler de Sırattan sür'atle geçerler.
İslâmı ruhlarına sindirmiş, onu elden geldiğince yaşamaya çalışan mü’min de o gün şanslıdır. Cehennem onların haşmet ve heybetine dayanamaz, ‘Ey mü’min, çabuk geç, nûrunla alevimi söndüreceksin” der.
Haramlar ise o gün ayakbağı olurlar. Meselâ gıybet edenler gıybet ettikleri süre boyunca Sırat üzerinde bekletilir, eğer duramazsa Cehenneme yuvarlanırlar.
O gün Cenâb-ı Hak salih kullarını şöyle müjdeleyecek: “Affımla Cehennemi geçin, rahmetimle Cennete girin ve salih amellerinizle Cenneti aranızda paylaşın.” Sevgili Peygamberimiz de Sıratta mü’minlerin ellerinden tutar, selâmetle geçmelerini sağlar.
Sırattan geçme hazırlığı bugünden yapılıyor.
30.05.2008
E-Posta:
[email protected]
|