14 Ekim 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

M. Latif SALİHOĞLU

İlk şehit Namık Gedik


A+ | A-

Merhûm Adnan Menderes'in son İçişleri Bakanı Namık Gedik'in vefat hadisesi hakkında, şimdiye kadar en az dört kez yazı yazdık.

Buna rağmen, alabildiğine çarpıtılmış bir vak'ayı yine de bazı zihinlerde doğrultabilmiş değiliz.

Geçtiğimiz hafta düzenlenen Bediüzzaman Sempozyumu'nun açılışında konuşan MEB eski Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hüseyin Çelik, bu konuya bodoslamasına öyle bir dalış yaptı ki, duyduğumuzda hayretler içerisinde kaldık.

Zira, kendisi bu meselenin içyüzünü en iyi bilenlerden biri olması gerekirken, orada sarf ettiği şu söz, gerçeğin ne derece uzağında kaldığını ortaya koymuş oldu: "İçişleri bakanı Namık Gedik de tarihin çöplüğüne gömülmüştür."

Bunu söylemekle, Bediüzzaman'a güya ihanet eden Namık Gedik'in intihar ettiği ve darbeciler tarafından cesedi çöp arabasıyla taşındığı yönündeki söylentileri imâ ile, yapılan o zulümkârlığı zımnen kabul ediyordu.

Haliyle, bu konudaki hassasiyetimizi ve araştırmalarımızı yakînen bilen arkadaşlarımız, meseleye tekrar temas etmemizi arzu ettiler. İşte, sırası geldikçe mükerreren ifade ettiğimiz bu meselenin bir hülâsası...

* * *

Gaddar 27 Mayıs Darbecileri, Demokratları silâh zoruyla devirdikten sonra, bu camiayı toptan cezalandırma cihetine gittiler: Demokrat Partinin yönetim kadrosundaki şahısların tamamını, hükûmet üyelerini, milletvekillerini, partinin hemen bütün il ve ilçe yöneticilerini çok vahşiyane ve zalimane bir muamele ile tutuklayan darbeciler, bu mâsumlara daha mahkemeden önce hakaretli işkencelerde bulundular.

İşte, o hakaretli işkencelere mâruz kalanlardan biri de, "ilk demokrasi şehidi" İçişleri Bakanı Namık Gedik'tir.

Üstad Bediüzzaman'ın tâbiriyle "İslâmiyete ciddî taraftar" olan Namık Gedik (Emirdağ Lâhikası, s. 449), 27 Mayıs günü darbeci subaylar tarafından evinden apar topar alınarak Ankara'daki Harp Okuluna götürüldü.

Burada, tekmelemeler ve tükürüklü hakaretlerle genişçe bir odaya hapsedildi. Aynı odada Savunma Bakanı Ethem Menderes ile İskenderun DP İlçe Başkanı Edip Yangın'ın yanı sıra, daha başka DP'li maznunlar da vardı.

İşte, o odada olup bitenlerin birinci derecedeki şahidi olan Edip Yangın, bu konuda bizim de şahidimiz ve haber kaynağımızdır.

Hatay'daki kadim okuyucularımız ve temsilci arkadaşlarımızın vasıtasıyla, birkaç sene evvel irtibat kurduğumuz Edip Bey, orada şahit olduğu hadise hakkında bize şunları anlattı:

"Darbe sonrasında tutuklanıp Harp Okulu binasına götürülenlerin arasında ben de vardım. Subaylar, herbir bahane ile bize hakaret ediyor, tekme tokat girişiyorlardı. Bizi iyice hırpaladıktan sonra bir odaya attılar. Orada gördüğüm kadarıyla, en çok ezâ–cefâ görenlerin başında Namık Gedik geliyordu.

"Bir kısmı anlatılamaz cinsten olan bu işkenceler o derece arttı ve ağırlaştı ki, Namık Bey buna daha fazla dayanamayarak baygınlık geçirdi.

"İşkenceciler, onun ölüme doğru gittiğine kanaat getirdiler. Bu sebeple, aralarında fısıldaşarak, bir plan yaptılar. Gecenin geç saatlerinde izbandut gibi iki subay geldi. Yerde baygın yatan Gedik'i karga tulumba kaldırdılar ve salonun yüksek penceresinden aşağıya attılar.

"Ben, o anda kendimi tutamayıp 'Allah belânızı versin!' diye bağırmışım. O subaylar üstüme doğru geldiler ve postallarla bana giriştiler. Dişlerimin çoğu kırıldı; ağzım burnum kan–revân içinde kaldı.

"O günlerin korku ve dehşet dolu atmosferi içinde, Gedik'in ailesi dahil, hadisenin gerçek yüzünü kimse bilemedi, soruşturup öğrenemedi."

Yeni Aktüel dergisi, 158. sayısında (2008) bu konuyu enine boyuna araştıran bir dosya yayınladı. Bu kapak dosyasında anlatılanların tamamı, bizim yukarıda anlattıklarımızla paralel düşüyor ve birebir örtüşüyor. Arzu edenler, o bilgilere de müracaat edebilirler.

Tarihin yorumu 14 Ekim 1960

Yassıada'da "Köpek Dâvâsı"

Bir askerî darbe yaparak (27 Mayıs 1960) meşrû iktidarı deviren "Albaylar cunta"sının emrindeki Yassıada Mahkemesinde ilk duruşma 14 Ekim günü başladı.

İlk duruşmadaki dâvâ konusu, Celal Bayar'la ilgili ileri sürülen "Köpek Dâvâsı"ydı.

İddiaya göre, vaktiyle Afgan Kralı tarafından Cumhurbaşkanı Celal Bayar'a "Afgan Tazısı" cinsi bir köpek hediye edilmiş. Bu kıymetli köpek, bilâhare Atatürk Orman Çiftliğindeki hayvanat bahçesine 20.000 liraya satılmış. Bu parayla da, bir köyde çeşme yaptırılmış.

Bayar ve Tarım Bakanı Nedim Ökmen, nüfuzlarını kötüye kullandıkları iddiasıyla suçlanmış ve cezalandırılmışlardır.

Oysa, Anayasaya göre, böyle bir suçtan dolayı Cumhurbaşkanı makamındaki bir şahsı cezalandırmak suçtur. Zira, geçerli kànun hükmüne göre, bir cumhurbaşkanı ancak "vatana ihanet" suçuyla yargılanabilir.

Ne var ki, anayasa ve sair kànunlar, "Yassıada Cehennemi" zebanilerinin umurunda dahi değildi. Astığı astık, kestiği kestik şeklinde hükmediyorlardı.

Başlarındaki Genel Kurmay Başkanını (R. Erdelhun Paşa) dahi devirmiş, rütbelerini sökmüş ve ona dünyanın işkencesini çektirmiş bir cuntadan başka ne beklenir ki...

* * *

Bu Köpek Dâvâsı, yaklaşık on gün sürdü. Ardından, yekûnu 20'yi bulan diğer dâvâlara geçildi.

Bundan daha komik ve bir o kadar da trajik bir duruşma da, Ekim ayı sonlarında başlayıp yaklaşık 22 gün süren "Bebek Dâvâsı" var.

Menderes'in beraatiyle neticelenen bu dâvâdaki iddiaya göre, Menderes'in gayr–ı meşrû bir çocuğu olmuş ve bu çocuk hastahaneden çıkarılmadan öldürülmüş.

Suçlanan kadın mahkemeye geldi. İddiaları reddetti. Menderes'i akladı ve neticede adı geçen şahıslar beraat etti.

* * *

Darbeden hemen sonra, yurdun muhtelif merkezlerinden toplanan yaklaşık 600 kadar DP'li maznun, peyderpey Yassıada'ya sevk edildi. Duruşmaya aylar sonra geçildi.

Bir yıla yakın süren işkenceli duruşmalar esnasında, maznunlardan 6–7 kişi orada vefat etti. Üç devlet adamı da Eylül ayı (1961) ortalarında idam edildiler.

14.10.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (13.10.2010) - Darbeciler mezarlığı

  (12.10.2010) - Enver Paşanın İslâm Ordusu

  (11.10.2010) - Hasan amcamızın yetimleri

  (08.10.2010) - Kazanma derdi

  (07.10.2010) - Başörtüsü gel–gitleri

  (06.10.2010) - Kaçak sigara furyası

  (05.10.2010) - Şüpheli ölümler

  (04.10.2010) - Seçim ittifakları

  (01.10.2010) - Yakın tarih arşivi

  (30.09.2010) - Âh şu tüketen siyaset


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  YENİ ASYA NEŞRİYAT

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.