Ali FERŞADOĞLU |
|
Hadis-i şerifin ve sünnet-i seniyyenin Kur’ân’daki yeri-2 |
Sahih rivayetlerde, Hz. Aişe (ra) gibi sahabe-i güzîn (ra), Peygamber Efendimiz’i (asm) “O Kur’ân ahlâkı üzerine idi”1 şeklinde tarif ediyorlar. Ki, yalnız Kur’ân’ı dinleyenlere bile, şu âyet kâfî değil mi: “Ey insanlar, size içinizden öyle bir peygamber geldi ki, sizin sıkıntıya uğramanız pek ağır gelir. O size çok düşkün, mü’minlere çok şefkatli, çok çok merhametlidir.”2 Allah ü Teâlâ (cc) Peygamber Efendimiz ve Ehl-i Beyt’i hakkında şöyle buyurmaktadır: “De ki: Vazifem karşılığında sizden bir ücret istemiyorum; sizden istediğim, ancak akrabaya sevgi ve Ehl-i Beyt’ime muhabettir.”3 “Allah’a itaat edin, Peygambere de itaat edin; emir ve yasaklarına karşı gelmekten sakının. Yüz çevirecek olursanız, bilin ki, Resûlümüzün üzerine düşen, ancak size açıkça bildirmekten ibarettir.”4 Acaba peygambere itaat nasıl olacaktır; emir ve yasakları nelerdir? Demek “sünnet”e ittibâ şarttır ve Resul-i Ekrem’in (asm) de emir ve yasakları vardır... Her halde, “Rabbim bana edebi güzel bir sûrette ihsan etmiş, beni edeplendirmiş”5 hadis-i şerîfi, yukarıda naklettiğimiz Kur’ân’ın âyetleriyle çelişmiyor; bilâkis örtüşüyor. Şu halde sünnet-i senniye, Kur’ân’ın çizdiği sınırlar içindedir. Çünkü Kur’ân’ın tefsiridir, hayata geçirilmesi, uygulanmasıdır. Mâide Sûresi’nin, “Bugün sizin dininizi kemale erdirdim” şeklindeki 3. âyetini, “Din, Sünnet-i Seniyye ile kemâle erdirildi” diye anlamaya ne mâni var? "Ey inananlar! And olsun ki, sizin için, Allah'a ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok anan kimseler için Allah Resulü en güzel örnektir."6 Evet, Allahu Teâlâ, tevile, tekellüfe, zorlamaya, yoruma hiç meydan vermeden, Resulünün en güzel bir örnek olduğunu göstermektedir.
Dipnotlar: 1- Sahih-i Müslim, hadîs no: 139. 2- Tevbe Sûresi, 128. 3- Şura Sûresi, 23. 4- Mâide Sûresi, 92. 5- Keşfü’l-Hafâ, 1:70. 6- Ahzâb Sûresi, 21. 13.10.2010 E-Posta: [email protected] [email protected] |