12 Ekim 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Ahmet BATTAL

Hakimler seçmeyi öğreniyor


A+ | A-

Yanlış anlaşılmasın, hakim ve savcılar da her yetişkin insan gibi, kavun “seçmeyi”, ev “tercih etmeyi”, doğruyu yanlıştan “tefrik etmeyi”, hükmü “temyiz etmeyi” … biliyorlar.

Hatta –savcılar değil, ama- hakimlerin bir kısmı, seçim “yaptırmayı” da biliyorlar.

Zira Yüksek Seçim Kurulu yüksek hakimlerden oluştuğu gibi, il ve ilçe seçim kurullarının başkanları da o yerin en kıdemli hakimleri. Amaç, seçimlerin bağımsız yargı denetiminde yürümesini ve dolayısıyla temsilde adaleti sağlamak.

Ama mâlûm, hakimler seçmenin vereceği oyun muhtevasına karışamazlar. Sandıktan çıkan sonuca da müdahale edemezler, seçim ve sandık kurullarının siyasî üyeleri ve sandık müşahitleri bu sebeple var.

Neyi öğreneceklerine gelince;

Hakim ve savcılar önümüzdeki hafta sonu, kendilerini yönetecek bir kurul için, yine kendi aralarından on altı temsilci “intihap etmeyi” ilk defa deneyecekler. İşte bunun için “seçmeyi öğreniyorlar” dedim.

Hukuk ve demokrasi ilişkisi enteresan bir konudur.

Meselâ bir ağır ceza mahkemesi heyetinin bir sanığı “oy çokluğu” ile mahkûm etmesi halinde, suçlandığı fiilin aslında suç sayılmaması gerektiğine inanan sanığın yaşayacağı ruh hali, üzerinde film yapılmaya değecek kadar ilginç olacaktır.

Ya da, daha önceki bir yazımda söylediğim gibi, bir kişinin “suçlu” olup olmadığına, demokratik yöntemle, o fiilden etkilendiği varsayılan bölge halkının, temsilcileri (jüri) eliyle ya da bizzat karar vermesinin adalete uygunluğu tartışılabilir.

Bu kere HSYK seçimleri sebebiyle, hukuk ve demokrasi ilişkisi hakkında başka ilginç bir konu gündeme gelmiştir:

Hakimler ve savcılar, anayasa değişikliğinden sonra oluşacak yeni HSYK’ya kendi temsilcilerini “nasıl,” yani hangi bilgiyle ve hangi yöntemle seçecekler?

Yöntemin anahatlarını anayasa söylüyor: “Adaylar propaganda yapamazlar; sadece Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde özgeçmişlerini bu iş için tahsis edilmiş bir internet sitesinde yayımlayabilirler.”

Yöntemin ayrıntılarını ise anayasaya uygun olarak YSK belirleyecek.

Propaganda olmadan seçim ve demokrasi olmaz demeyelim. Neticede “icraat” belli. Belediye başkanı seçmiyorlar ki, “Ne yapıp ne yapmayacaklarını bilelim de ona göre oy kullanalım” denilebilsin. Yani adaylar adaylıklarını açıklayacaklar ve dolayısıyla oy isteyecekler, ama “muhatabı belirsiz biçimde, (hukuktaki adıyla aleni icap yoluyla)” oy avcılığı yapmaları yasak.

Peki, liste yarışı serbest mi? Hakimler demokrasisi partiler demokrasisine benzeyecek mi? Düğümü koparacak soru bu.

Listeyi kim yapacak ya da kimler liste yapabilecek ve bu bir propaganda olmayacak mı?

Liste yapan ve listeye dahil olan aslında gruplaşmış olmayacak mı?

Gruplaşmak, bireysel propaganda yapmaktan daha tehlikeli değil mi?

Bir siyasî ya da ideolojik grup, bir derneğin ya da kulübün adını kullanarak bir liste ile ortaya çıkar ve el altından da olsa bu listeye destek isterse bu kişilerin propagandasını yapmış olmaz mı?

Hele hele başka bir grup, üstelik doğrudan doğruya “Adalet Bakanlığı” denilen hükümet mekanizmasının “adını kullanarak” bir liste ile ortaya çıkar ve “el altından” bu listeye oy isterse yeni bir antidemokratik propaganda yöntemi uygulamış olmaz mı?

Aynen daha geçen ay kendisini “evet/hayır” cenderesine sıkıştırılmış hisseden seçmen gibi, hakimler de kendilerini, ya kendi ikballeri için ya da memleketin âli menfaatleri adına bu iki listeden birini tercih etmek mecburiyetinde hissederlerse… “Bu ne menem demokrasidir arkadaş” demez misiniz?

Dersiniz, dersiniz… Zira dersiniz - dersimiz.

O halde çözüm nedir?

Çözüm basittir. Türkiye, demokrasiyi birilerinin sandığı gibi geçen aydan beri öğreniyor değil. Osmanlının son dönemine uzanan öncesini saymazsak, altmış yıllık bir demokrasi tecrübesi ve altmış yıllık bir seçim geleneği var. YSK bu geleneği bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hakkıyla temsil ve takip etmeli.

Öncelikle, YSK liste yarışına kesinlikle izin vermemeli. Oy pusulalarının tulum listeyi işaret ettiği hallerde oyu geçersiz sayabilmeli. (Meselâ Edirne’de ve Kars’ta iki seçmen aynı listeye oy vermişse belli ki bir merkezden lanse edilen bir liste vardır). Liste yarışını engellemek için YSK gerekirse seçimin iptali mekanizmasını dahi işletmeli.

Aslında daha da iyisi, başta sistem kurulurken, gerekirse çift dereceli seçim yöntemi uygulanarak dar bölge sistemi denilen sisteme uygun biçimde her bir küçük grubun bir temsilci seçmesi sağlanmalıydı. Ama anayasa değişikliği aşamasındaki hay huy içinde, maalesef bu konu da kaynadı gitti. HSYK üyelerinin bundan sonraki seçim süreçleri için çıkarılacak kanunda bari biraz dikkat edilse...

12.10.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (07.10.2010) - Heykel ve turizm

  (05.10.2010) - Ana babayı bilme hakkı ve Anayasa

  (30.09.2010) - Hangi Ankara?

  (28.09.2010) - Hissedilen hürriyet derecesi

  (23.09.2010) - Jüri ve adalet

  (21.09.2010) - Hakimler kimi temsil eder?

  (16.09.2010) - Cumhurbaşkanının kaç yılı kaldı?

  (14.09.2010) - Emir basamaklarının zirvesi

  (03.08.2010) - Dokunulmazlıklar ve dokundurmalar

  (29.07.2010) - Bankalar ve güven


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  YENİ ASYA NEŞRİYAT

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.