29 Temmuz 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Ahmet BATTAL

Bankalar ve güven


A+ | A-

Geçen hafta Yeni Asya’da yayınlanan bir haber vardı, “Bankalara ve finans kuruluşlarına güven azaldı” başlıklı.

Anadolu Ajansının haberine göre, araştırma şirketi Synovate, 13 ülkede, krizin etkileri hakkında bir alan araştırması yapmış ve para ve piyasa kavramları ile az-çok ilgili herkesin, üzerinde bir parça da olsa düşünmesi gereken türden ilginç bazı sonuçlara ulaşmış. Bendeniz de şunları düşündüm. Bilmem sizler ne dersiniz?

Araştırmada ulaşılan birinci sonuç şu:

Kriz sonrası genel olarak bankalara ve banka ve benzeri finans kuruluşlarına güven azalmış. Bankaya duyduğu güvenin krizden sonra azaldığını bildirenlerin oranı Türkiye’de % 56.

Güvenin azalmasının sebebi ise açık, bankaların krizin sebebi olarak görülmesi.

Nitekim birinci sonuca bağlı sayılabilecek ikinci sonuç şöyle:

Türkiye’de her üç bireysel bankacılık müşterisinden ikisi, finansal krizin sebebi olarak şu etkenleri önde görüyormuş: Batılı bankaların ve banka benzeri finansal kurumların hırsı, hukukî düzenlemelerdeki eksiklikler ve kamusal denetimin yetersizliği.

Batılı bankaların ve banka benzeri finansal kurumların hırsı aslında bilinmeyen bir şey değil, yeni de değil. Aksine zaten, bir kurum ve kavram olarak “banka”nın kendisi, icadından beri, yani bankacılık tarihinin başından bu yana, hırsın bir mücessem timsali hükmünde.

Kovboy filmlerindeki banker de, altına hücum da, bankerin kâğıdının/üçkâğıdının “para” diye bilinmesi ve kullanılması da bankacılık sektöründeki bu hırsın tirajikomik ve sembolik göstergeleri.

Ancak Türkiye’de bankacılık iki türlü:

Geleneksel bankacılık kurumları denen faizli bankalar, aslında geleneğin değil, Batılı ekonomi tarzının mabed-kurumları.

Alternatif bankalar denilebilecek olan özel finans kurumları ya da on yıllık yeni adıyla katılım bankaları ise İslâmla bütünleşmiş olan gelenekten güç alan ve geleneği temsil eden kurumlar.

Peki, bu kurumlar piyasadaki mes’ut geleceği de temsil ediyor mu? Kanaatimce evet; ediyor ve etmeli, bu konudaki iddiasını sürdürmeli.

Zira Synovate’in araştırma sonuçlarına da yansımış olan piyasa güvensizliği, aslında, “Ben tok olayım, başkası açlıktan ölse bana ne” anlayışından beslenen hırsın bir neticesi. Şöyle;

Kredi müşterisinin iyi gününde, onun ziyaretine, eline aldığı hediye ve promosyon gibi yemlerle giden banka pazarlamacıları, müşterinin zor gününde tavır değiştiriyor: “Önce bankamı, yani patronumu ve kendimi düşünmek zorundayım, senden almayı umduğum faizi, gerekirse bire üç katarak ve dahi kanırtarak ‘tam’ almalıyım ki mevduat müşterime vaad ettiğim faizi verebileyim, senin zor durumuna üzüldüm, ama elimden birşey gelmez” diyor. Bu üzüntü de aslında çoğu zaman, timsahın avını parçalarken döktüğü gözyaşlarını hatırlatıyor.

Oysa faizsiz bankalar, bilhassa bu mazerete sığınmanın haksızlığı ve adaletsizliği sebebiyle sabit faizle mevduat toplamıyor ve nakdî krediyi sabit faizle vermiyor. Müşterisine sabit faiz vaad etmediği için de “gelecek baskısı” ile hareket etmiyor, yanlış hırsın zararını ve doğru tevekkülün faydasını biliyor, kâr kadar zararı da paylaşmayı ve krizi bütün müşterileriyle birlikte aşmayı hedef ediniyor. Kriz fırtınasında “gemisini kurtarmaya çalışan ve bu uğurda bütün diğer gemileri feda eden kaptan” değil, “fırtınayı dindirmek için fiilî duasını hem de cemaat halinde yapan kaptan” gibi yaşıyor.

O halde, ülkemizdeki ve dünyadaki faizsiz bankacılık kurumlarının hem baharda, hem krizde gerçekten güvenilen kurumlar olmaları ve öyle kalmaları için, müşterilerine de çok iş düşüyor: Gerçek zararın gerçek sebebinin hırs olduğunu akıldan çıkarmamak ve müşterisi oldukları faizsiz bankaların yöneticilerini de “beklenti baskısı” altına sokmamak.

Kısaca çözüm; uyanık olmak, her ne demekse “cemaat gazetelerinde” her nasılsa yer alan “banka ve faiz” reklâmlarına aldanmamak. Faizli bankaların, ulemâ-üs su’ cinsinden “resmî âlim” satın alabileceğini ve ondan fetva bulabileceğini unutmamak. Bir de, geçen Ramazan’da gördüğüm ve tüylerimi ürperten türden pazarlama hilelerine kanmamak lâzım.

Olay şuydu: Bir faizli bankanın, her ne demekse “muhafazakâr” bir ilçedeki şubesinin müdürü, muhtemelen genel müdürlüğünün de iznini alarak, banka reklâmı içeren Ramazan imsakiyesi bastırıp dağıtmıştı. Ben itiraz ettiğimde de “Ne yani, ne var bunda, meyhaneler de Ramazan’da kapılarını kapatıyorlar, kötü mü oluyor” deyip sapla samanı göz göre göre karıştırmaya kalkmıştı.

Uyan ey ebna-yı vatan, düşünebiliyor musun “gövdenin içindeki kurt”ların yapabileceği tahribatı.

29.07.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (27.07.2010) - Anayasa Mahkemesi, Senato ve Meclis

  (22.07.2010) - Meslek birlikleri ne işe yarar?

  (13.07.2010) - Gazete kardeşten ders ve mahiyeti

  (08.07.2010) - Hesap ve muhasebe

  (06.07.2010) - Fikir açıklama hürriyeti ve sınırları

  (01.07.2010) - Ortak dinî değerler marka olamaz

  (24.06.2010) - Haksız rekabetin ve hasaretin sebebi: Hırs

  (17.06.2010) - Ankara’yı gözleme kılavuzu

  (15.06.2010) - Yükseköğretim ve ideolojiler

  (03.06.2010) - Meşrûtiyet ile meşrûiyetin farkı ve ilişkisi


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.