22 Temmuz 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Hüseyin GÜLTEKİN

Hizmetlerimizin ön şartı uhuvvet


A+ | A-

Etkili ve kalıcı bir hizmet nasıl olmalı diye hep düşünürüz... Bazan da kendi aramızda bu konuda fikir alış verişinde bulunur, çare arayışlarına gireriz... Çünkü kayda değer, üzerinde kafa yormaya değer bir meşgaledir bu Nur hâdimleri için... Elimizin altındaki hak ve hakikatları ne şekilde, hangi tarzda daha cezbedici, daha çekici hâle getirebiliriz?

Bilmeden, öğrenmeden bu hakikatlerin tebliği olur mu? Malûmat sahibi olmadan kimlere neyi anlatabiliriz ki? O halde okumadan, istenilen malûmata sahip olunabilir mi? O halde bilmenin, öğrenmenin yolunun okumaktan geçtiğini söylemeye gerek var mı?

Peki dâvâya hizmet yolunda okumak yeterli mi? İstenilen kültüre, bilgiye okuyarak sahip olmak kâfî mi dersiniz? Yani çok okuyan, çok bilen, çok öğrenen çok hizmet edebilir diyebilir miyiz? Veya şöyle diyelim: Okumayan, öğrenmeyen, bilmeyen hizmet edemez diyebilir miyiz? Veya çok çok okuyan, çok bilen, çok hizmet eder; az okuyan, az bilen az hizmet eder diyebilir miyiz?

Bir de şöyle düşünelim: İhlâs olmadan, uhuvvet olmadan herhangi bir hizmetten bahsedebilir miyiz? Tesanüd, birlik beraberliğin olmadığı bir yerde etkili ve istikametli bir hizmet olabilir mi? İhlâsın olmadığı, uhuvvet ve kardeşliğin zedelendiği bir ortamda ne kadar okursak okuyalım, ne derece bilgi ve malûmata sahip olursak olalım istenilen bir hizmet olur mu?

Burada Hulusi Ağabey’in şu tesbitine kulak verelim isterseniz: “Uhuvvet ruhu gelişmeyen bir Nur Talebesinde yalnız malûmat gelişse, o zaman onunla tahakküm yapar, sanki gardiyan olur.” Görüldüğü gibi uhuvvetin olmadığı yerde, bilgi ve malûmâtın bir kıymeti olmadığı gibi, Nur hizmetlerinde katiyyen olmaması gereken “tahakkümü” beraberinde getirmiş oluyor ki, bu çeşit faydasız, zararlı bilgi ve malûmatlardan Allah’a sığınmak gerekir. Çünkü bu hizmetlerin temelinde uhuvvet vardır. Karşılıklı kardeşlik bağlarının zedelendiği, onun yerine kin, garaz ve adavet gibi çirkin hasletlerin devreye girdiği ortamlarda herhangi bir hizmetten bahsetmek mümkün değildir. Onun için şöyle diyebiliriz: Önce uhuvvet, sonra bilgi ve malûmat... Veya ikisi beraber...

Hulusi Ağabey bu tesbitinin devamında da; “Hem marifet sırrı da gelişmiyor, açılmıyor. Risâleyi okuyor, malûmatı artıyor, fakat marifeti, istikameti ve ihlâsı artmıyor. Çünkü uhuvvet, şahs-ı mânevîmizin ruh-u mânevîsi hükmündedir, dâvânın kayyumu mânâsındadır” diyor.

Görülüyor ki, okunan dersler yalnız başına çoğu zaman yeterli olmuyor. Okunarak elde edilen bilgi ve malûmatlar istikameti, ihlâsı, uhuvveti netice vermiyorsa, maksat hâsıl olmamış sayılır. Beklenilen neticenin, arzulanan semerenin alınabilmesi, ancak uhuvvetin sağlanmasıyla mümkündür.

Bilgiler, malûmatlar eğer sevgiyle, tevazu ile, mahviyetle takviye edilmezse, çoğu zaman istenilen neticeyi almak mümkün olmuyor. Bediüzzaman’ın “tefani sırrı” dediği mânâ tahakkuk etmezse, yani Nur dairesi içindeki fertler yaşları başları, bilgileri, kabiliyetleri ne olursa olsun, eğer tam bir mahviyetle birbirinde fani olup yok olmazlarsa, beklenen ve arzulanan kardeşlik havasının oluşması zorlaşır ve arzulanan hizmet vücuda gelemez.

Öğrenmeden, bilmeden doğru ve isabetli bir hizmetten bahsetmek de elbette zor. Bu yönü ile Nur hizmetlerinin temel tarzlarını, hizmet metodlarını, tebliğin şeklini bilmek ve o çerçevede davranmak elbette önemli bir zarûret. Lâkin yalnız başına bunlarla neticenin alınmasının zorluğunu gözardı etmemek gerekir.

Nur hâdimleri olarak bilgilerimiz, malûmatlarımız, Hulusi Ağabey’in tabiriyle bir nevî “gardiyanlığa”, yani başkalarına tahakküm etmeye sebep oluyorsa, kendi açımızdan ciddî bir nefis muhasebesine ihtiyaç vardır diye düşünüyorum.

22.07.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (12.07.2010) - Anne babaya itaat

  (04.07.2010) - Safdil olmanın bedeli

  (20.06.2010) - Hizmet erlerinin sorumlulukları

  (13.06.2010) - Meslek ve meşrebi koruma sorumluluğumuz

  (07.06.2010) - Komşu hukukunu ciddiye alıyor muyuz?

  (30.05.2010) - Günahlar huzuru bozar mı?

  (23.05.2010) - İstişareyi zedeleyen hallerden uzak duralım

  (15.05.2010) - Rızık ile dinî yaşantı ilişkisi

  (10.05.2010) - Gösteriş ve riyadan şirke yol var

  (02.05.2010) - İzzet ve iffet timsâli Bediüzzaman


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.