21 Temmuz 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Süleyman KÖSMENE

Yirmi Dördüncü Lem’a’nın diliyle tesettür


A+ | A-

İ. Can: “Cilbab ne demektir? Vücut hattını örten elbisenin üzerine bir de tek parça olan ve vücudu baştan ayağa örten bir çarşaf (pardösü) şart mıdır? Böyle bir şey var mı?”

Cilbab, lügatte, vücudu tepeden tırnağa kadar örten ridâ, kisve ve her türlü dış örtüdür. Kadının giyimine önem veren Kur’ân, bu giyimin biçimini çoğulu “Celâbîb” olan “cilbab” kelimesi ile gündemimize taşımış ve Müslüman kadının baştan ayağa bir dış örtü ile örtünmesini “farz” olarak hükme bağlamıştır. Bu dış örtü modelli vs. olabilir. Zevklere göre düzenlenebilir. Bu dış örtüyü günümüzdeki kısa ceketli-kısa etekli modeller değil; ama uzun ceketli (pardösü gibi) ve uzun etekli modeller karşılar.

İlgili âyet şöyledir: “Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına, dışarı çıkarken üstlerine cilbablarını (dış örtülerini) almalarını söyle. Bu, onların hür ve nâmuslu bilinmelerini ve bundan dolayı incitilmemelerini daha iyi sağlar. Allah bağışlar ve merhamet eder.”1

Ümmü Seleme (ra) anlatır: “Bu âyet nazil olduğunda Ensar kadınları geniş siyah kisveler giydiler.”2

Hazret-i Hafsâ (ra) anlatır: Kız kardeşim sordu:

“Yâ Resûlallah! Birimiz cilbab bulamadığı için cilbabsız çıksa bir mahzuru var mıdır?” Allah Resûlü (asm):

“Arkadaşı cilbabını ona versin, o da hayırlı işine öyle çıksın” buyurdu.3

Cilbabın şekli ve biçimi üzerinde yoğunlaşan âlimler, teferruâtta ihtilâfa girmiş olmalarına rağmen, esas meselede ittifak etmişlerdir. Cilbab; Kâmûs’a göre, kadınlara mahsus “üstlük” denilen geniş bir elbise; İbn-i Abbas’a göre, vücudu baştan sona örten şey; İbn-i Cerîr’e göre, peçe; İbn-i Kesîr’e göre, baştan omuzlara ve vücuda doğru düşen bir örtü; El-Cevherî’ye göre, çarşaf gibi bürünülen şey; İbnü’l-Esîr’e göre, kadının başını, sırtını ve göğsünü örttüğü etek ve uzun üstlük; El-Merâğî’ye göre, kadının gömleğinin ve başörtüsünün üzerinden büründüğü çarşaf; Elmalı’ya göre, baştan aşağıya örten çarşaf, ferâce ve dış kisvedir.4

Cilbab âyetini Yirmi Dördüncü Lem’a’da tefsir eden Bedîüzzaman Saîd Nursî Hazretleri, teferruâttan çok, “esas ve temel” üzerinde yoğunlaşır ve açık saçıklığa karşı kadının örtünmesinin, yaratılışının zorunlu bir gereği olduğunu, kadın tabiatının örtünmeyi istediğini kaydeder. Üstad Bedîüzzaman, kadının örtünmesi meselesini “tesettür” ana başlığında dört mühim hikmetle izah eder:

Birinci Hikmet: Tesettür kadınlar için fıtrîdir. Kadınların fıtratları ve yaratılışları tesettürü ve örtülü bulunmayı gerektiriyor. Kadını ecnebî erkeklerin göz hapsine mahkûm eden sebepse, ref’-i tesettürdür, yani örtünmeyi kaldırarak açılmaktır.

İkinci Hikmet: Ebedî hayatta da kocasının hayat arkadaşı olan kadın; kocasının kendisine karşı ebedî aşkını, ilgisini ve alâkasını ancak tesettürde sebat ederek ve örtünerek sağlayabilir. Yani yalnız gençliğinde ve güzellik zamanında değil; ihtiyarlık ve çirkinlik vaktinde de kocasının ciddî hürmet ve içten muhabbetini kazanmasının tek yolu, örtünerek ve tesettüre riâyet ederek güzelliklerini ve zîynetini yalnız kocasının nazarına tahsis etmesi, muhabbetini ve sevgisini yalnız kocasına hasretmesidir. İnsanlığın muktezâsı budur. Yoksa açık saçıklıkla kadın itibar kazandığını zannetse de, aslında pek çok değer kaybetmektedir.

Üçüncü Hikmet: Bir âilenin saadeti eşler arasındaki karşılıklı emniyet, samîmî hürmet, içten saygı, derin sevgi ve fedâkârâne muhabbet ile sağlanır ve devam eder. Tesettürsüzlük ve açık-saçıklık ise, o emniyeti bozar, o karşılıklı derin hürmeti ve içten muhabbeti kırar.

Dördüncü Hikmet: Açık-saçıklık güveni bozar ve âile saadetini dağıtır. Tesettür ise nâmus ve iffetin muhafazası için önemli bir ameldir. Açık-saçıklık fuhşiyâta teşvik eder. Tesettür ise meşrû evliliğe kapı açar. Toplum hayatının saadeti, terakkîsi ve gelişmesi ise fuhşiyatta değil; meşrû evliliklerle kurulan mesut aile yuvalarındadır.5

Görüldüğü gibi Bedîüzzaman Hazretlerinde cilbab, “tesettür ve geniş örtünme” mânâsında ele alınmış, işlenmiş ve açık-saçıklık kültürüne ve göreneğine karşı müdafaa edilmiştir. Öyleyse cilbab için teferruâtı, İslâm esaslarına göre şekillenmiş olan “İslâmî örfe” bırakmamız daha uygun olacaktır. Bulunduğumuz çevrede cilbab hususunda “Müslümanlar arası örf” nasıl teşekkül etmişse, buna itimat ederek uygulamamız halinde İnşâallah Cenâb-ı Hakk’ın emrine uymuş oluruz. Doğrusunu Allah bilir.

Dipnotlar:

1- Ahzâb Sûresi, 33/59.

2- Sâbûnî, 11/382.

3- Buhârî, Hayz, 23.

4- Elmalı, Hak Dîni Kur’ân Dili, 6/3927.

5- Lem’alar, s. 197-200.

21.07.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (20.07.2010) - Kısa kısa

  (19.07.2010) - Hizmet ve aile ilişkileri

  (18.07.2010) - Gecenin sonu: İmsak ve fecir

  (16.07.2010) - Hayra çıkan tarihler

  (15.07.2010) - Bir hamdden binler hamdler nasıl doğar

  (14.07.2010) - Vefa mü'minin yüz akıdır

  (13.07.2010) - Kaza namazının hükmü

  (12.07.2010) - Tecvit, Hz. Cebrail'in okuyuş biçimidir

  (11.07.2010) - Bebeği ölen anne Cennete gider mi?

  (10.07.2010) - Semayı şenlendiren sakinler


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.