Banu YAŞAR |
|
Sevmemekle, bırakıp gitmekle korkutmayın |
Çocukları kontrol edemediğimiz zamanlarda isteyerek ya da farkında olmadan sarf ettiğimiz bazı kritik sözler, onlar tarafından tahmin ettiğimizin üstünde ciddiye alınır. Bizim o anda geçici de olsa işe yaradığını ve sükûnet sağladığını düşündüğümüz cümleler, çocukların zihinlerinde kalıcı hasarlar ve problemler oluşturur. Özgüvenlerine de zarar verebilir. Özellikle okul öncesi kurumlarda danışmanlık yaparken, sıklıkla karşılaştığımız okula alışamama problemlerinin temelinde çoğu zaman bir güven sorunu yatar. Çocuk annenin onu tekrar okuldan gelip alacağından emin olamadığı için annesini bırakmak istemez. Sürekli kaygı yaşadığı için oyuna odaklanamaz, sürekli ağlar. Tedirgin ve kaygılı bir ruh hali yaşar. Bu durum bazen daha kısa sürerken, bazen de aylarca devam edebilir. Bu farklılık, çocuğun kişilik özellikleri ve anne çocuk ilişkisinin niteliğine göre değişir. Anne ve babasına güvenen, kandırılmayan çocuklar okula daha kolay alışmakta ve güven sorunu yaşamamaktadır. Çocuğuna kızdığında ya da öfkelendiğinde, kontrolünü kaçıran ve artık seni sevmeyeceğim, başkalarının annesi olacağım, seni de başkalarına vereceğim diyen bir anne, çocuğu geçici olarak sustursa bile, sonrasında kendisi için sıkıntılı süreçler hazırlamış olur. Çocuk okul çağına geldiğinde okula alışmak ve anneyi bırakmak istemez, hırçın davranışlar sergiler, uykusu ve iştahı bozulur. Kızdığında gitmekle ve onları bırakmakla tehdit eden bir anne, her an kaybedilebilecek biri olarak algılanacağı için, çocukta güven duygusunun oluşmasında sorunlar yaşanmasına sebep olur. Bazen ceketini alıp çıkıp gidiyormuş gibi yaparak çocukları kontrol altına almaya çalışan anneler için çocukların hırçın, ama sürekli anneye yapışan kişilik geliştirmeleri kaçınılmazdır. Çocuk güven duygusunu daha ilk yıllarda anne ve babasının onu sevdiğini, ihtiyacı olduğunda yanında olduklarını hissettiğinde, onu hiç bırakmayacaklarına güvendiğinde oluşur. Her an kaybetme korkusu yaşanan bir ilişki çocuğu hırçınlaştırır, saldırganlaştırır. O an susturuyor gibi gözükse de, uzun vadede kalıcı problemlere yol açar. İnsan önce anne babasına güvenmeyi öğrenir. Sonra çevresine, diğer insanlara, kadere ve Kaderin Sahibine güvenmeyi öğrenir. Korunacağına dair hüsn-ü niyet taşımayı öğrenir. Her şeyi düşman ve tehlikeli olarak algılamaktan korunmuş olur. Onu terbiye ve kontrol etmek için başvurduğumuz yanlış yöntem ve kandırmalar sadece günlük hayatını değil, kader anlayışını ve hayata bakış açısını da etkileyecektir. Bu sebeple çocukların davranışları kontrolden çıktığında başka kontrol mekanizmaları geliştirilmelidir. Yaşına ve yapısına uygun sınırlamalarla sakinleştirme yoluna gidilmelidir. Ama asla sevmemekle, bırakıp gitmekle, annesi olmamakla cezalandırılmamalıdır. Sevmemekle, sevgiden yoksun bırakmakla terbiye yapılmaz. Bizi Yaratan, bütün hatalarımız rağmen, bizi sevmekten asla vazgeçmez. Yine sever, kollar, gözetir… Başka yollardan öğrenmemizi, anlamamızı sağlar. Bizim metodumuz da bu olmalı diye düşünüyorum… 21.07.2010 E-Posta: [email protected] |