13 Temmuz 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Ahmet ÖZDEMİR

İmanın verdiği güçle…


A+ | A-

Müşriklerin eza, cefa ve zulümleri yüzünden Mekke’de Müslümanlar barınamaz hâle gelmişlerdi. Bu sebeple İkinci Akabe Bîatı’nda Peygamber Efendimiz (asm) ve Müslümanların Medine’ye hicretleri de kararlaştırılmıştı. Resûlullah (asm):

“Sizin hicret edeceğiniz yerin iki kara taşlık arasında hurmalık bir yer olduğu bana gösterildi...” 1 buyurarak Müslümanların Medine’ye hicretlerine izin vermişti. Peygamberliğin on üçüncü yılının ilk ayı Muharrem’de (M. 622, Temmuz) Medine’ye hicret başlamıştı.

Mekke’nin fethine kadar geçen süre içinde, dinî uğruna, evini-barkını, malını-mülkünü, âilesini, kabîlesini, akrabasını ve dünyalık bütün varlığını Mekke’de bırakarak Resûlullah’ın (asm) izniyle Medine’ye göç eden Mekke’li Müslümanlara “Muhâcirûn” adı verilmiştir.

Medine’de muhâcirleri misâfir eden, onlara bütün imkânları ile yardımcı olan Medineli Müslümanlara da “Ensâr” denilmiştir. Muhâcir ve Ensâr, Kur’ân-ı Kerîm’de bir çok vesîlelerle övülmüşlerdir. İşte o ayetlerden birisi:

“İman edip de hicret edenler, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler ve (muhacirleri) barındırıp yardım edenler var ya, işte onların bir kısmı diğer bir kısmının dostlarıdır. İman edip de hicret etmeyenlere gelince, onlar hicret edinceye kadar size onların mirasından hiçbir pay yoktur. Eğer onlar din hususunda sizden yardım isterlerse, sizinle aralarında sözleşme bulunan bir kavim aleyhine olmaksızın (o Müslümanlara) yardım etmek üzerinize borçtur. Allah yapacaklarınızı hakkıyla görmektedir.” 2

Muharrem ve Safer aylarında Müslümanlar, âileleri ile birlikte hicret ettiler. Birer, ikişer, gizlice Mekke’den ayrılıp Medine’ye gittiler. Ensâr tarafından Medine etrafındaki “Avâlî” denilen köylere yerleştirildiler. Cahş oğullarından sonra, Hz. Ömer de (ra), yirmi kişilik bir kafile ile Medine’ye hicret edip, Kuba köyünde Rifâa b. Abdulmünzir’e misafir oldu. Hz. Ali (ra) der ki:

“Muhacirlerden hiç kimse bilmiyorum ki, gizli olarak hicret etmiş olmasın. Ömer b. Hattab, bundan müstesnadır. O, hicret edeceği zaman, kılıcını kuşandı, yayını omuzuna astı, oklarını ve mızrağını eline aldı, Kâbe’ye vardı. Kureyş müşriklerinin ileri gelenleri, Kâbe’nin yanında bulunuyorlardı. Ömer b. Hattab (ra); Kâbe’yi yedi kere tavaf ettikten sonra, halkın birer birer başuçlarına dikilip ‘Anasını ağlatmak yahut çocuğunu yetim ya da karısını dul bırakmak isteyen varsa, şu vadinin arkasında gelip benimle karşılaşsın!’ dedi. Hiç kimse, ardına düşüp onu takip edemedi.” 3

Hz. Ömer’in (ra) hicreti Peygamber Efendimizin (asm) hicretinden on beş gün kadar önce gerçekleşmişti. Mugîre oğulları Ümmü Seleme’yi yanlarında hapsettiler. Kocası Ebu Seleme ise Medine’ye yalnız gitti. Böylece, Ümmü Seleme ile kocası ve oğlunun arasını açtılar. Ümmü Seleme, bir yıl akşama kadar ağlayıp durdu. Daha sonra isterse gidip kocasına kavuşmasına izin verdiler. Abdulesed oğulları da oğlunu geri verince, devesine binip oğlunu kucağına aldıktan sonra, Medine’deki kocasının yanına gitmek üzere yola çıktı. Ten’im’de bulunduğu sırada idi ki, Abduddar oğullarının kardeşi Osman b. Talha b. Ebi Talha’ya rastladı. Osman, “Vallahi, seni bu yolda yalnız bırakmak doğru olmaz!” dedi ve hemen devenin yularını tutup Ümmü Seleme ile birlikte hızlıca gitmeye devam etti. Ümmü Seleme Osman b. Talha’nın yol arkadaşlığını çok takdir eder ve Arap erkekleri içinde, hiçbir zaman, ondan daha saygılı ve nezaketli bir yoldaş görmediğini, bir konak yerine erişince devesini çöktürüp ininceye kadar arkasını döndüğünü, deveden indikten sonra gelip deveyi götürdüğünü, Medine’ye ulaştırıncaya kadar, hep böyle yapmaktan geri durmadığını anlatır.

Osman b. Talha, Ümmü Seleme’yi Kuba’daki Amr b. Avf oğullarının köyüne kadar götürdü ve kocasının bu köyde olduğunu söyledikten sonra, Mekke’ye dönmek üzere, onun yanından ayrıldı. Kısa zamanda, Mekkeli Müslümanların hemen tamamı Medine’ye hicret etti. Resûlullah Efendimiz (asm) yalnızca Hz. Ebû Bekir (ra) ile Hz. Ali’yi (ra) Mekke’de alıkoymuştu.

Onlar Mekke’yi en son terk edeceklerdi. Çünkü Resul-i Ekrem (asm) Efendimizin yanında can düşmanlarının, müşriklerin emanet malları vardı. Onları sahiplerine teslim etmesi gerekiyordu.

1. Buhârî, 4: 255; Tecrid, 10:86

2. Enfâl Sûresi, 72, ayrıca bkz. Enfal Suresi, 74; Tevbe Sûresi, 20, 100; Nahl Sûresi, 41,110; Hac Sûresi, 58; Haşr Sûresi, 9; Fetih Sûresi, 10,18, 29.

3. M. A. Köksal, İslam Tarihi, c. 1, s. 396

13.07.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (30.06.2010) - Barla, yine Barla...

  (08.06.2010) - Mevlid-i Nebevî’den Bediüzzaman Mevlidlerine

  (15.05.2010) - Kur’ân fıtrata hitap ediyor

  (13.05.2010) - “Hamidîlik” ve “Hıdırellez” üzerine

  (07.05.2010) - Hz. Hızır ve İlyas'tan (as) Hıdırellez bayramına

  (09.04.2010) - “Bediüzzaman Haftası”nın ardından...

  (31.03.2010) - Selâmlaşmak da şeâir-i İslâmiyedendir

  (30.03.2010) - Ulu Cami’de mevlid dinlemek

  (24.03.2010) - İman ve hürriyet mücadelesi

  (23.03.2010) - Bediüzzaman mânen yaşıyor


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.