13 Temmuz 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Vehbi HORASANLI

Sovyet İmparatorluğunun çöküşü


A+ | A-

27 Mayıs 1941 tarihinde Rodney ve King George-V isimli İngiliz savaş gemileri Almanya’nın en güçlü savaş gemisi olan Bismark’ı batırmıştı. Bismark’ın batırılması ile birlikte manevî gücünü yitiren ve Atlantik Okyanusundaki deniz hâkimiyetini kaybeden Almanya, 2. Dünya savaşından da yenik çıkacaktı.

Bu olaydan 48 yıl sonra bu sefer 2 Türk Savaş Gemisi Sovyetler Birliğinin Karadeniz’deki en büyük deniz üssü olan Sivastopol’a liman ziyareti yapmıştı. TCG Yavuz ve TCG Gayret savaş gemileri, Türk donanmasının en güçlü silâhları ile donatılmış gemileri arasında yer alıyordu. Her ne kadar hiçbir silâh kullanılmamış olsa da bu liman ziyareti, Sovyet İmparatorluğunun kuvve-i maneviyesini kırmış büyük bir sarsıntı geçirmesine yol açmıştı. Dile kolay uzun uğraşlar sonucu Türkiye pes ettirilememiş, komünistler yenilgiye uğratılmıştı. Hâlbuki daha birkaç yıl önce Kars ve Ardahan Türkiye’den istenmiş, Boğazlardan üs verilmesi için açıkça talepte bulunulmuştu. Şimdi ise en güçlü gemileri ile Türkler boy gösterisi yapıyor şehitlerin kanıyla korunmuş vatan topraklarının Komünistlere peşkeş çekilmeyeceğini güçlü savaş gemileri ile güç gösterisi yaparak zihinlere çakıyordu. Bediüzzaman ve onun şaheser eseri olan Risale-i Nurlar ile imanını koruyan ve Komünizme geçit vermeyen bu millet, şimdi Rus donanma üssünde resmi geçit yapıyordu. Manevî olarak yenilen Marksist yönetim, Sovyet Birliğini de muhafaza edememiş bir kaç ay sonra dünyanın gelmiş ve gelecek en büyük dinsizlik imparatorluğu yani Sovyetler Birliği çatırdayarak paramparça olmuş ve yıkılmıştı.

İlginçtir o sene bu savaş gemileriyle ben de bu dev imparatorluğun donanma merkezine gitmiştim ve ay yıldızlı bayrağı şan ve şerefle Sivastopol’da dalgalandırmış komünizmin bir daha dirilmemecesine çöküşüne tanıklık etmiştim. Hatta küçük de olsa yaptığımız tören geçişi ile bu devletin maneviyatını tamamen sarsmıştık.

1989 yılının bir yazıydı ve iki donanma savaş gemisiyle Sivastopol liman ziyaretinde bulunuyorduk. O tarihlerde Bahriyede görev yapıyordum ve daha teğmen rütbesindeydim. “Gayret” muhribinin bence en güzel görevlerinden biri olan Silâh Elektronik Subayı vazifesini yapıyordum.

Bu görev gerçekten hem güzel hem de çok önemli idi. Zira o zamanlar sadece iki muhripte bulunan dünyanın en gelişmiş güdümlü mermileri bu gemide bulunuyor ve ben de bu silâhlara kumanda eden yegâne subay olarak görev yapıyordum.

İlginçtir, zor ve uzun bir eğitim gerektiren görev olan Sivastopol Diarama Meydanındaki askeri törene de benim kumanda etmem emredilmişti. Törene katılan askerlerim geçit resmi konusunda yeterli eğitim almamışlardı. Fakat verilen emir gereğince daha yola çıkmadan hazırlıklarımızı yapmış “Gayret” ve “Yavuz” gemilerinden ayırdığım en seçme askerlerle töreni başarı ile gerçekleştirmiştim. Bu konu ile ilgili daha geniş bilgiler “Bahriye’de 15 Yıl” adlı kitabımda bulunabileceği için asıl konuya dönmek istiyorum.

Türk Donanmasına ait gemilerin aradan 75 yıl sonra gerçekleştirdiği Sivastopol liman ziyareti Sovyetler Birliğinde çok sansasyonel etki yapmıştı. Televizyon, donanma dergileri ve gazeteler günlerce bizlerden bahsetmiş, Türk askerlerinden övgüyle söz etmişlerdi. Yıllarca milyonlarca ruble ödenerek yapılmış propagandalar bir anda yerle bir olmuş Türkiye’nin güçlü ve ayakta olduğu bütün Sovyet halkının gözlerine gösterilmişti. O kadar çok resim ve film alınmıştı ki saatlerce poz verip görüntü almaları için tören kıyafetlerimizle pozlar veriyorduk. Bunlardan birkaç tanesi elimize geçmişti, hatta üzerinde kendi resmimin bulunduğu bir donanma dergisini hâlâ saklarım.

Yıllarca en etkili propaganda teknikleri ile uyutulan Rus halkı, gerçekleri gözleri ile görmüş yıktık, bitirdik diye bildikleri Türkiye’yi dünyanın en modern silâhları ile kuşanmış olarak gördüklerinde adeta şoka girmişlerdi. Bu şok dağılmanın eşiğine gelmiş bu büyük imparatorluğun yıkılmasına yetti de arttı bile. Çok geçmeden aynı yılın sonunda Sovyetler Birliği dağıldı ve yok oldu. Arkasında yirmiye yakın devlet kurulmuştu ve bunların altı tanesi Türk devleti idi. Bir tek silâh atılmadan gerçekleşen bu olay tarihin en önemli dönüm noktalarından bir tanesiydi.

Şimalden gelen mutlak küfür cereyanı olan komünizm yerle bir olmuştu. Evet, nassı hadisle Hazreti Âdem’den kıyamete kadar geçen süre içinde Deccal fitnesinden daha büyüğü yoktur. İşte Bediüzzaman, Kevser Suresine müracaat ederek bu tarihi olayı seneler önce keşfetmiş, nice esrarlı ve ancak dinde rasih olanlar tarafından keşfedilebilecek bazı hakikatleri bularak eserlerinde de ifade etmişti. İşte bu liman ziyaretinin gerçekleştiği yıl sonunda Sovyet İmparatorluğu hak ile yeksan oldu.

Bu din düşmanı sistemin yıkılması esnasında görev yapmış olmak meslek hayatımda unutamadığım en güzel hatıraların başında yer almaktadır. Özellikle şanlı bayrağımızı eski bir Türk deniz üssü olan Sivastopol’da şerefle dalgalandırmak her kula nasip olmaz.

Rabbimden din düşmanlarına fırsat vermemesini ve bizleri de bu gafillere karşı istihdam etmesini niyaz ediyorum…

13.07.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (12.07.2010) - İnternetteki ses kaydı

  (10.07.2010) - Profesyonel ordu pahalı mı?

  (02.07.2010) - Denizcilik ve Kabotaj Bayramı

  (01.07.2010) - Esaretin bedeli

  (23.06.2010) - Evlâdım sağ salim dönecek mi?

  (22.06.2010) - İki Darbe Arasında

  (28.05.2010) - Gökyüzünün havaî fişekleri

  (26.04.2010) - Hürmüz Boğazında muhteşem bir ışık gösterisi

  (15.04.2010) - ‘Haberiniz olsun’

  (31.03.2010) - Hiç olmazsa üç besmele oku


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.