Vehbi HORASANLI |
|
Denizcilik ve Kabotaj Bayramı |
Her 1 Temmuz günü “Denizcilik ve Kabotaj Bayramı” olarak kutlanılır. Yeri gelmiş iken “Kabotaj nedir ve neden bayram olarak kutlanmaktadır?” sorularına cevap vermeye çalışayım. Kabotaj; Fransızca “Cabotage” kelimesinden gelir; yakın kıyılarda, özellikle de bir ülkenin kendi limanları arasında yapılan ticarî denizcilik anlamını taşımaktadır. 20 Nisan 1926 tarihinde kabul edilmiş olan 815 Sayılı kanun, yani Kabotaj Kanunu, 1 Temmuz 1926’da yürürlüğe girmiş ve bu kanun, “Türkiye Limanları ve sahilleri arasında yük ve yolcu taşınması ile kılavuzluk ve römorkaj hizmetleri, Türk Vatandaşları ve Türk Bayrağı taşıyan gemilerce yapılır” hükmünü getirerek daha önceden yabancılara açık olan bu faaliyetleri bundan böyle sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yapabileceği, kabul edilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde Kabotaj hakkı, kapitülasyonlar sebebiyle ülkemizde ikamet eden yabancı ülkelere ait şirketlere ve yabancı uyruklulara da tanınmakta idi. Bu yetki ve ayrıcalık, Kabotaj Yasası ile sadece Türk vatandaşlarına ait duruma getirilmiştir. Kabotaj, T.C. vatandaşları için haktır. Amaç, Türk denizciliğinin gelişmesidir. Daha önceden kapitülasyonlarla yabancılara verilen haklar böylelikle denizde kendi vatandaşlarımız adına geri alınmaktadır. Ancak ne var ki, bugün Kabotaj Hakkını “Kurtuluş Savaşının denizlerdeki zaferi” olarak tanımlayanlar olduğu gibi, bu bayramı “Bayram değil, sabotaj” günü ilân edip 1 Temmuz tarihinde denize siyah çelenk bırakan vatandaşlarımız da bulunmaktadır. Benim düşünceme göre, egemenlik hakkının denizlerimizdeki göstergesi olarak bu hakkın Türk vatandaşlarına verilmesi gerçekten önemli bir kazanım olmuştur. Ancak, Kabotaj Kanunu ile elde ettiğimiz hakkı ve avantajı, denizcilik sektörümüzün her alanında lâyıkıyla kullandığımızı söylemek de ne yazık ki mümkün değildir. Gerek yük taşımacılığında, gerekse yolcu taşımacılığında hâlâ denizyollarını gerektiği gibi kullanamıyoruz. Kanunun çıkmasından sonra çok önemli gelişmeler olmasına rağmen geldiğimiz nokta pek de iç açıcı değildir. Ülkemiz, 8333 kilometrelik sahil şeridi, üç yanının denizlerle çevrili olması ve en ucuz, en çevre dostu taşımacılık türü olan deniz taşımacılığını geliştirmek için birçok avantaja sahiptir. Fakat gelişmelere baktığımız takdirde, giderek küçülen bir yolcu gemisi filosu göze çarpmaktadır. Hâlihazırda İstanbul-Trabzon ve İstanbul-İzmir arasındaki düzenli yolcu vapuru ve feribot seferleri iptal edilmiş durumdadır. Daha kötüsü, insanlarımıza bu alışkanlıklarını kaybettirmişiz, gerekli hızlı ve kaliteli vapurları devreye sokamadığımız için, kaliteli hizmeti sunamadığımız için, insanlarımızın ayağı denizden kesilmiştir. Yolcu taşımacılığı o kadar kötü bir duruma gelmiştir ki, yabancı yatırımcılar için de cazip olmaktan çıkmıştır. Devletin elindeki büyük yolcu gemileri, özelleştirme adı altında elden çıkarılmıştır. Bu gemiler tedarik edilirken kendi denizlerimize uygunluğu düşünülmemiş, bize gerekli olan yolcu gemisi ve feribot tipi doğru olarak seçilmemiştir. Öte taraftan, kabotaj haricinde ülkemizde ithalat-ihracat olmak üzere toplamı 130 milyon ton olan yükümüzün ancak % 25’i Türk Bayraklı gemiler ile taşınmaktadır. Bunun en önemli sebebi yanlış politikalar izlenmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Denizcilik sektöründeki en önemli kurumlardan biri olan Denizcilik Bankası ve onun bünyesinde olan Denizcilik Bankası Deniz Nakliyatı Anonim Şirketi gibi şirketlerimiz yanlış politikalar sonucu iflâs etmiş, ettirilmiştir. Bütün bu olumsuz gelişmelere rağmen doğru denizcilik politikalarıyla kabotaj taşımacılığını canlandırmak zorunluluğu vardır. Devlete büyük görevler düşmektedir. Bu konuda devletin girişimleri faydalı olmakla birlikte yetersiz kalmıştır. Meselâ ÖTV’siz yakıt temini çok yararlı olmuştur. Son dönemde kabotaj hattındaki taşımacılığın güçlendirilmesi için vatandaşlarımıza ÖTV’siz yakıt adı altında yıllık yaklaşık 150 Milyon Dolarlık bir destek sağlanmıştır. Tabiî bu çalışmanın sonuçları kısa vadede tesbit edilemeyecektir. Uzun vadeli sonuçlara bakılması gereklidir. Rabbimden bütün denizci kardeşlerime rahmetini esirgememesini niyaz ediyorum. 02.07.2010 E-Posta: [email protected] |