S. Bahattin YAŞAR |
|
Okuma programları ve pozitifleme operasyonları |
Okuma programları konusunda oldukça güzel haberler var. İlköğretim kademeleri, liseliler, hazırlık öğrencileri, üniversiteliler ve şimdilerde ise, büyükler kategorisi yapılıyor. Artık okuma programları hayatın bir gerçeği oldu. Yıl boyu okumalarını ihmal ettiğini düşünenler soluğu yaz okuma programlarında alıyorlar. Bu programlardan bir kısmı kendi şehirlerinde yapılıyor, bir kısmı da özel okuma programı mekânları buluyorlar. Tıpkı bir yaz tatili ihtiyacı gibi, yeterli bütçesi, içinde uygulanacak programları, katılımcılar tam bir çalışma alanı oldu. Pek çok insan, artık okuma programı olmayan bir hayat düşünemiyor. Yılda birkaç kez programlara katılanlar da az değil. Bu çok güzel bir gelişme. Böyle olmayanlar üzülecek biliyorum, ama hayat böyle. Artık kafadar ya da değil, 15 - 20 kişi bir organizasyon yapıp, hemen bir okuma programı uygulayabiliyorlar. Yani bir iş gezisi gibi bir şey. 4 günlük, 5 günlük ya da daha uzun süreli olarak 10 güne kadar okuma programları yapılabiliyor. Evet, evet uluslar arası uygulamalar ve düşünceler de yok değil. *** Geçtiğimiz yıllarda 30’u aşkın öğrenciyle gerçekleştirdiğimiz Rize-Hemşin okuma programlarımızın hatıralarının gazetemizde seri olarak yayınlanması pek çok okuyucumuzun dikkatlerinden kaçmamış. Hatta yazı içerisinde geçen küçük detay espriler bile aradan aylar geçmiş olmasına rağmen farklı farklı şehirlerimizde karşılaştığımız dostlardan gündeme gelmesi, güçlü bir etkinin göstergesidir. Hatta pek çok dosttan, ‘Seneye öğrencileri bizim şehre getirebilirsiniz’ kabilinden dâvetler aldık. Bunlardan ilkini de bu sene gerçekleştiriyoruz. Bu yıl da Bursa’dayız. Erkek öğrenciler için durak, İnegöl. Oldukça güzel duygular ve düşünceler içerisindeyiz. Dönerkenki düşüncelerimizin çok daha güzel olacağı anlaşılıyor, İnşallah. Çünkü okuma programından çıkmış olacağız. Okuma programı adeta bir pozitifleme operasyonudur. Olumlu düşünmeyen, sevgisini yitirmiş, köhneleşmiş, düşüncesinin son kullanma tarihi bitmiş olanları hemen bir okuma programına katmalı ki, hem kendisi böyle bir azaptan kurtulsun, hem de eşi ve çocukları, arkadaşları. Başkaca bir yol gözükmüyor. Ekibimizde yer almak için arayan kıymetli eğitimci Şükrü kardeşim, ‘Kardeşimi de programa götürecektim, ama istediğim gibi bir çalışma performansı göstermedi. Onun için ben de ceza olsun diye götürmüyorum.” dedi. Ben de, ‘Kesinlikle bu hareketini şeytan çok sevdi. Çünkü faaliyetsizlik, ihmal ve boş vermişlik ve bir de üstüne üstlük faaliyetten alıkoymayı ceza vermek olarak yapmak, tam bir negatif operasyondur. Nefis, zaten faaliyet istemiyor. Bu ancak onun nefsini sevindirmek olur. Sen yapabiliyorsan, kardeşinin nefsini, onu programa katarak cezalandır. Bir de unutma ki, mükâfat cezadan daha etkilidir.” dedim. Şükür ki, kazandık. Kardeşiyle de programdayız. Bu yıl ki, ekibimiz hazır. Oldukça dinamik, heyecanlı, genç bir gurupla 15 kişi olarak bütün hazırlıklarımızı yapmış bulunuyoruz. Cenâb-ı Hak, yapacağımız programdaki okumalarımızı en yüksek seviyede anlamak ve anladıklarımızı yaşamak ile sonuçlandırsın İnşallah. Bursa’nın Uludağ yamaçlarındaki bir başka programda ise bayan öğrencilerimiz olacak. Bizim de evimizde günlerdir ciddî bir heyecan yaşanıyor. Eşim, eğitimci Yasemin Yaşar’ın günlerdir okuma programındaki paylaşacağı konu hazırlıkları, önce evimizde etkisini gösteriyor. Eşimle birlikte, okuma programı uzmanı olan Fahriye Ablaların günlerdir süren telefon trafiği programın çok düzenli ve renkli olacağının işareti. 15 kız öğrenci, başlarında tecrübeli ablalarıyla birlikte önümüzdeki günlerde programlarını yapacaklar. Risâle-i Nurların belli konularında uzmanlaşmış ablaları öğrencilerle bu derslerini paylaşacaklar. Böyle bir programdan geçmek, yenilenmiş bir insan demektir. Rize de ihmal edilmiş değil. Bir grubumuz da inşallah Rize yollarında olacaklar. Daha birkaç gün önce de, yine 10-15 kişilik bir grubumuz Batman’dan geldiler. Şehrimizde olan programlar bu çerçeveye dahil değil. Biliyorum, her şehirde bu heyecan yaşanıyor, belki daha da fazlası. Bütün bu program haberleri bize bir şeyi gösteriyor. Artık okuma programları hayatın bir vazgeçilmezi oldu. İmkân var, zaman var, katılacak kişi var, gidilecek yerler var; o zaman geriye sadece ‘Ya Allah!’ deyip, harekete geçmek kalıyor. Böyle programlarla, kesinlikle gelecekten ümitli olabilirsiniz. Asır ancak böyle temizlenecek. Mutlaka sizin de bir programınız vardır değil mi? Yoksa yıl boyu negatif kalırsınız alimallah, benden söylemesi… Program haberlerinde görüşmek üzere… 28.06.2010 E-Posta: [email protected] |