S. Bahattin YAŞAR |
|
Serin ve selâmetli bir gölge |
Haftada bir, “Bir Başka Açıdan” köşemizi uzun yıllardır takip eden dostlarla ilk kez karşılaştığımızda, “Biz sizi İslâm Yaşar-Selâhattin Yaşar”ın müstear ismi zannediyorduk. Hatta zaman zaman da bazı yazılardan dolayı tebrik ediyorduk” diyorlar. Bu ve benzeri durumların gazetede de zaman zaman gündeme geldiği ifade ediliyordu. Nitekim gitmiş olduğumuz pek çok şehirlerimizde bu durumun müşahhas örneklerini kendimiz de yaşıyorduk. Ben, hep gülüp geçiyordum. “Kardeşiz” deyince de, “Ehh hepimiz kardeşiz” deyip gülümsüyorduk. En son, geçen haftalardaki İstanbul Risâle-i Nur Enstitüsü toplantısında, tanışıklığımız çok uzun zamanlara dayanan ve bizim köşedeki gelişmeleri hafta be hafta takip eden bir dostum, “Eee kardeşim, kaldır artık şu S. Bahattin Yaşar’ın noktasını. Ve köşenin adını da “Pozitif Pencere” koy” diye sataşması, beni de ciddî ciddî düşündürmeye başladı. Ama böyle bir tasarrufun, sizi öyle kabul etmiş okuyucularınızın rızası olmadan yapılamayacağını düşünüyorum. Doğrusu anlıyorum ki, nokta koymak kolay da konulmuş noktayı kaldırmak zor. Pek çok yakın dostlar da, beni bir başka dost ile tanıştırırken, “arkadaşımız ‘se’, ‘nokta’ ‘Bahattin Yaşar’ diye takdim ediyorlar. Ona da bir gülücük gönderip geçiyoruz. Zaten, gelip, gülüp geçiyoruz. Bu yazıyı okuyunca, ağabeyimin de, “Ben sana dememiş miydim, karıştırılmayacak bir isim koy, yoksa gölgede kalırsın” diyeceğini de biliyorum ve bıyık altı güleceğini de. Yıllar önce, onun yanında lise yıllarımızı geçirirken ve tatlı İstanbul hatıraları biriktirirken, yazı çalışmalarımız da sürüyordu. Bir gün kendisi, biraz da şaka yollu, “Güzel bir isim bul, yoksa gölgede kalırsın” demişti. O gün bu gündür, pek çok konu ile ilgili hatıralar oluştu. Hatta ağabeyim de, “Zaman zaman senin kitapları getiriyorlar, ben de detaya girmemek için imzalıyorum” diyor. Ben de, “Sorun yok” diyorum. Hatta şimdilerde, konu yine gündeme geldiğinde, “Valla bu gölge çok serin ve selâmetli bir gölge. İslâm Yaşar ismi de, Selâhattin Yaşar ismi de güzel. S. Bahattin de, Sebahattin de güzel. Yeter ki, bu isimler hizmet etmeye devam etsin. İsimlerin değişmesiyle hakikat değişmez. Hatta bana bu gölge, “O şahsiyete halel getirme, dikkatli yaşa.” mesajı taşıyor. Eh, bu da güzel bir şey. İnsanın İslâm’la bütünleşmiş bir ağabeyinin olması kadar güzel ne olabilir ki. Bu serin ve selâmetli gölgede yaşamaya devam.
13.04.2010 E-Posta: [email protected] |