H.İbrahim CAN |
|
Kırgızistan'ın önemi |
Yazmadığımız üç hafta içinde Kırgızistan’daki olaylar ve iktidar değişimi gerçekleşmişti. Bugün bölgedeki stratejik durum açısından önem taşıyan bu olayı değerlendireceğiz. Yaklaşık beş yıl önce Akayev, Rusya’nın desteği ile benzer bir sivil darbeyle iktidara gelmişti. Batı ise az sayıdaki muhalif grubu organize ederek onu devirmiş yerine Bakiyev’i getirmişti. Ancak Bakiyev Batının istediğinin aksine Çin ve Rusya’ya yakınlık gösteriyordu. Ancak çıkar ilişkileri onun ABD’nin bu ülkede yeni üsler açma niyetine sıcak bakmasına sebep olmaya başlamıştı. İşte bu duruma bozulan Rusya, bu ülkedeki nüfuzunu kaybetmemek için yine uyduruk bir darbe ile yönetimi değiştirdi. Bundan en büyük zararı da bu ülkedeki Türk yatırımcılar gördü. Dükkânlar yağmalandı, ticarî faaliyetler ve daha da önemlisi güven kayboldu. Peki sınırından 900 km uzaktaki Kırgızistan Rusya için neden önemli? Ülkenin kayda değer bir zenginlik kaynağı yok. Ama çok önemli bir yerde bulunuyor. Orta Asya’nın merkezinde. Orta Asya’yı Güney Asya’dan ayıran Tiyenşan dağlarının ortasında Fergana Vadisi duruyor. Sulanabilir arazisi ve etrafının korunaklılığı sayesinde bölgenin en yoğun yerleşim yeri. Ve Orta Asya’nın da kalbi. Buradan Kazakistan’a, Çin’e, Özbekistan’a, Tacikistan’a ulaşmak çok kolay. Bu önemine binaen Ruslar bu vadiyi üç ülkeye bölmüş. Etrafındaki dağları Kırgızistan, Vadi tabanını Özbekistan, Vadi girişini ise Tacikistan tutmuş. Bu konumuyla Fergana Vadisi ve Kırgızistan’ı kontrol eden Orta Asya’yı kontrol edebilir. Aynı zamanda Rusya burayı kontrol ederek nüfuz sınırlarını Tiyenşan dağlarına, tabiî bir bariyere dayandırarak kendini daha güvende hissediyor. İşte Rusya için Kırgızistan’ı önemli kılan bu özelliği. Bu yüzden de kendi kontrolünden uzaklaşan bir iktidarın devamına izin vermedi. Aslında yalnızca Ruslar değil Çinlilerin de gözü bu bölgede. Amerika ise hem bölgedeki enerji yollarını kontrol etmek hem de Rusya ve Çin’in yayılmasını gözetim altında tutmak için bu bölgedeki ülkelere sızmaya çalışıyor. Rusya bu hamleye eski uydularıyla yaptığı anlaşmalarla ve en son da Kırgızistan’da yönetimi değiştirerek karşılık verdi. Ocak ayında Kazakistan ve Belarus ile gümrük birliği anlaşması imzaladı. Ukrayna’da ise Rus yanlısı bir hükümetin seçilmesini sağladı. Eski uydularını siyasal baskı, sosyal istikrarsızlık çıkarma, ekonomik ağırlık, enerji bağlantıları ve gizli servis operasyonlarıyla yanında tutmaya çalışıyor. Başaramazsa da Gürcistan örneğinde olduğu gibi doğrudan askerî müdahale yoluna gidiyor. Peki Kırgızistan’da bu olup bitenlere karşı Türkiye ne yapıyor? 300 milyon dolarlık yatırım yapılan, bir çok özel okul ve bir üniversite açılan bu ülkedeki Türk yatırımcıların burada kalmalarını teminat altına alınacak tedbirler alındı mı? Bunların ötesinde Türkiye, atayurdunda ortak kökten gelen sağlam dostluklar kurabildi mi? Maalesef bu sorulara olumlu cevap veremiyoruz. Rusya, Amerika ve Çin’in nüfuz kavgası yaptığı bu ülkeye ve bölgeye ilişkin somut sonuçlar alabilecek politikalar göremiyoruz. Umarız kısa süre içinde Türkiye’nin de söz sahibi olduğunu, oradaki Türk yatırımcıların güvence altına alındığını ve ilişkilerimizin daha da sıkılaştırıldığını görürüz. 30.04.2010 E-Posta: [email protected] |