H.İbrahim CAN |
|
Irak’ın bitmeyen seçimi |
Irak seçimlerinden bu yana bir buçuk ayı aşkın zaman geçti. Seçim sonuçları hâlâ kesinleşmedi ve Bağdat’ta oylar yeniden sayılacak. Bu yetmezmiş gibi şimdi yüksek seçim kurulu Baasçı oldukları gerekçesiyle biri seçimi kazanmış, dokuzu kaybetmiş on adayın adaylığını iptal etti. Buna bu satırların yazıldığı sırada henüz karara bağlanmamış olan dokuz adayın durumu dahil değildi. Bu iptaller, adaylara verilen oyların da iptalini gerektirdiği için hesaplamalar yeniden yapılacak. El Irakiye İttifakı lideri İyad Allavi önceki gün geldiği Ankara’da bu durumdan kaygı duyduğunu açıklıyordu. Türkiye’den de destek bekliyordu. Allavi’nin lideri olduğu ittifak hem Şiîleri, hem de azınlıktaki Sünnîleri içinde barındırıyor. Bu yüzden seçim sonuçlarını değiştirecek, Başbakan Malikî’yi yeniden öne geçirmeye çalışacak yeniden sayımlar ya da aday iptalleri, ülkenin istikrarı açısından büyük önem taşıyor. Zaten Allavi de yeniden sayımlardan çıkacak sonuca göre seçimlerin yenilenmesi çağrısında bulunacaklarını söylerken, hükümetin kurulamamasının Irak’ta şiddet olaylarının başlamasına yol açacağı uyarısında bulunuyor. Zira Allavi’nin ittifakı, Maliki ittifakından yalnızca iki fazla sandalyeye sahip. Son kararı federal mahkeme verecek. 2003 yılındaki işgalden bu yana kızgın ve kırgın olan Sünnîler, yine hükümette yer alma şansını kaçırırlarsa, ülkede Sünnî-Şiî çatışmalarının başlamasından korkuluyor. Irak’ın işgali üzerine, Amerikan yönetimi Saddam yanlısı olarak değerlendirdiği Sünnîleri iktidardan uzak tutmak için elinden geleni yaptı. Şimdi bu politikanın yanlışlığını görüyor Amerikalılar. Zira İran’ın Şiîlerin elindeki bir Irak’ı daha kolay kontrol edeceğini ve körfez bölgesinde nüfuzlarını arttıracaklarını anladılar. Temmuz ayında muharip birliklerinin tamamını çekecek ve yalnızca 50 bin kişilik destek birliği bırakacak olan ABD, doğacak kaosun bunca yıldır uğraştığı amaçların boşa çıkmasına yol açmasından korkuyor. Uluslar arası arenada İran’a karşı gerekli desteği bulamazken, Irak’ta da birbiriyle savaştığı için İran’a karşı duramayacak, hatta Şiî ağırlığı dolayısıyla destek verecek bir hükümet bırakmak, Yeni Dünya Düzeni’nin mimarlarının kâbusu oldu. George Friedman, bu tehlikeyi görerek, ABD’nin bir B planı olması gerektiğini, bu planın da Amerikan askerlerinin Irak’tan çekilmesini, Irak kendi istikrarını sağlayana kadar durdurması olduğunu savunuyor. “İran Irak’ın istikrarını bozmak için elinden gelen her şeyi yaparak, bu ülkede üzerinde egemen olacağı bir hükümet kurulmasını sağlayabilir”. Böyle bir durumda sağduyu sahibi bütün tarafların, Irak’taki seçim sonuçlarının bir an önce kesinleşmesi, sandıktan çıkan iradeyi temsil eden bir hükümetin kurularak, istikrarın sağlanması için adımlar atılması gayreti içinde olması gerek. Bütün taraflara eşit mesafede durarak ve seçimlere müdahale etmeyerek, tarafların güvenini kazanan Türkiye’nin de bu süreçte oynayacağı önemli bir rol var. Bu rol yalnızca seçimin taraflarını sağduyulu davranmaya ikna etmekten ibaret değil. Aynı zamanda Amerika’yı seçmenin iradesine saygı duymaya, İran’ı da Irak’taki istikrarı bozmanın kimsenin yararına olmadığını anlamaya ikna etmesi gerekiyor. Umarız komşumuzdaki bu belirsizlik havası bir an önce dağılır ve yıllardır kan ve gözyaşına boğulan Iraklıların yüzünü güldürecek bir istikrar ve huzur ortamı sağlanır. 28.04.2010 E-Posta: [email protected] |