Halil USLU |
|
Gölbaşı ve Şekerci Han’da müjdeler |
Bu hafta başında Ankara Gölbaşı Yeni Asya Temsilciliği’nden ve İstanbul’da ikamet eden Kastamonu ve İnebolulu can dostlarından iki dâvet aldım. Gölbaşındaki dâvet Türkiye ve bütün dünya Müslümanlarınca kutlanan Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle “Peygamber Efendimizden (asm) Çağımıza Müjdeler”, ikincisi ise İstanbul meşhur Şekerci Han bitişiğindeki külliyede “100 Yıllık Süreçte Hz. Bediüzzaman’dan Çağımıza Müjdeler”. Âyet ve hadislerin ışıgında ve Risâle-i Nur satırlarından takdimlerde bulunduk. Makalelere, kitaplara ve asırlara sığmayan, çağ ve çağları kucaklayan Peygamber Efendimizin (asm) işaretlerinin neşv-ü neması ve İslâmiyet’in bütün haşmetiyle dünyayı kaplaması ve Hz. Bediüzzaman’ın tesbitlerinin tahakkuku, bizim gibi abd-i acizlerin çeşitli salonlarda ve bir çok kesimlere, mukteza-i hâle göre intikali kolaylaşmıştır. Çok dönemlerde “Olur mu? Tahakkuk eder mi? Gelecek günler daha beterdir?” gibi sözlü baskılara rağmen, taviz vermeden, bizlere kadar intikal eden müjdelere sarılarak, bu dâvâ-i nuraniyede bütün şartlara rağmen, çok mesafeler almıştık ve hâlen de almaktayız. Salonlarda konferanslarımda gösterdiğim, son dönemde elimdeki sayısız belgelerden bir kaç tanesini takdim etmek istiyorum. Bir tanesi ve en mühimlerinden, Avrupa Kiliseler Birliği’nin neşrettiği “Laik Avrupa’da Allah’a şahadet” kitabının 3’ncü maddesinde “Hz. Muhammed (asm) Allah’ın Resulü ve Kur’ân da Allah’ın kelâmıdır. Bu inançta olan insanları dışlamak âdil ve hakperestlik değildir” 1 ifadesi. Vatikan’ın önceki beyanını da doğrulamaktadır. Hıristiyan dünyasının ruhanî cemaatinin düşünür ve üst düzeyini bu seviyeye getiren, Avrupa’daki büyük İslâmî inkişaflardır. Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer, ülkedeki Müslüman toplumun önde gelenlerine Hofburg Sarayında verdiği bayram dâvetlerinin 6.’sında, “Her türlü İslâm düşmanlığını da şiddetle reddediyorum ve karşısındayım” dedi. Obama başta olmak üzere çok sayıda liderin, İslâm düşmanlığına karşı olan söylemlerini onayladığını belirten Fischer, “Ama sadece güzel sözler söylemek yeterli değil. Bunların uygulanması da gerekir” şeklinde konuşuyor.2 Bunlar yüzlerden birkaç tanedir. İsra 105. âyette “Müjde Peygamberi” olarak ifade edilen Efendimiz (asm) “Kostantiniyye muhakkak fethedilecektir. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandandır. Onu fetheden asker ne güzel askerdir” 3 demiştir. Müjdeler bölümü hadis-i şeriflerinden en çok etkilendiğim ve en çok ufkumu açan ve şahsıma kıyas yaptıran bu mezkûr hadis-i şeriftir. Çünkü o tarihlerde, bugünkü İstanbul küfür diyarı Kostantiniyye. Çağ kapatıp çağ açan Sultan Fatih tarafından 1453’teki fetihle “İslâm diyarı ve dersaadet“ olan İstanbul. Şimdi Hollanda’da Müslüman belediye reisleri var. Avrupa’nın bir çok ülkesinde ve belediyelik yerlerinde Müslümanlar çoğunlukta. Yarın o beldelerde ve ülkelerde Müslümanlar söz sahibi olduklarında, niçin oralar da Kostantiniyye gibi İstanbul olmasın? Çünkü çağımızı kaplayan ve bizleri de içine alan şu hadis-i şerif müjdeliyor. 14 asır sonra yeni yeni mânâlar tebeyyün etmektedir. “Ümmetimden bir taife kıyamete kadar galibane hakkı dâvâ edecektir.” 4 Bu gelişmeleri görüyor ve secdeye kapanıyoruz. Hollanda’da ve daha önceleri Almanya ve İsviçre’deki konuşmalarımızda demiştik: “Buralardan Türkiye’ye dönmeyin, buraları İstanbul gibi yapın ve yapacaksınız." Çünkü Perşembenin gelişi Çarşambadan belli olmaktadır, şükürler olsun. Her iki beldede başta Rasim Sürav Ağabeye ve Şekerci Han mihmandarlarına, İstanbul canibine ve Gölbaşından S. Beydoğan ve Cihan kardeşlerime, Ankaralı eğitimcilere ve emeği geçen bütün can dostlarıma, binler teşekkür ve tebrikler. Haklarını helâl etsinler, çok emekleri geçti. Müjdelerle koşmak ümidiyle..
Dipnotlar: 1- Hollanda, Rotterdam Üniversitesi IUR bülteni, Nisan 2009 2- Yeni Asya, 27 Eylül 2009. 3- Camiü’s-Sağir, 5: 262, 80, Hadis no: 7227. 4- Buhari, 9. Hadis-i şerif. 23.04.2010 E-Posta: [email protected] |