Halil USLU |
|
Ödemiş’ten İzmir’e |
Ödemişli, Tireli, Bayındırlı ve İzmirli gönül dostlarımız, bu mezkûr merkezlere gelmemiz ve çeşitli dallarda konferans, seminer ve sohbet yapmamızı istemişlerdir. Bu babda Ödemiş’te ikamet eden İzmir eski milletvekili muhterem Mehmet Özkan ve Şahin kardeşimizin himmetleriyle Ödemiş Tutuklu ve Cezaevinde, demir parmaklıklar arkasında eğitim babında “Hz. Peygamber (asm) ve kardeşlik”, ayrıca “Hz. Yusuf (as) ve Sahabeden Vahşi (ra)” başlıklı iki konferans verdik. Gördüğümüz manzara ve şahit olduğumuz diyaloglar cümlemizin gözlerini yaşartmıştır. Yetkililere büyük alkışlar... Türkiye’de 524 cezaevi ve içinde tutuklu ve ceza almış 100 bini aşkın mahkûm vardır. Fakat İstanbul emniyetinin açıklamasına göre çıkanların yüzde 34’ü geri gelmektedir. Kin ve kan dâvâları ve zararlı alışkanlıklar ve emsâli suçlar yine insan bünyesinde devam etmektedir. Bu itibarla tedavi ancak eğitim ve öğretim bâbında verdiğimiz bu gibi konferanslarla olur. Bu eğitimlerin “kalp, akıl ve ruhlara” aksetmesi, oralarda neşvü nemâ bulmasıyla ve insanın nasıl bir eşref-i muhlûkat olduğunun bilinmesiyle, o kişiler vatana ve millete nâfi birer uzuv olacak ve tekrar bu yerlere düşmeyecektir inşallah. Geçmişteki “Medrese-i Yusufiye” tatbikatlarıyla, buraların bir mânevî bahçe olmasına çalışmaktayız ve çalışılmalıdır. Aynı günün akşamı Ödemiş Yeni Asya temsilcilik binasında çevreden de gelenlerle “Uhuvvet ve Eğitim” üzerinde bir sohbetimiz oldu. Ardından hatıra ve suallerle cevaplar devam etti. Sabahı ilçe merkezindeki çeşitli ziyaretlerin akabinde Mehmet Özkan Beyle Tire ilçesinin yolunu tuttuk. Esnaf ziyaretleri yaptık. Akabinde hizmet vakıf binasında çok kalabalık bir gruba ve yine çevreden gelen gençlere, Hz. Bediüzzaman’ın Haşir Risâlesinin sonunda üzerinde durduğu, büyük dünya ailesinin dört önemli istinad duvarı mesabesinde olan “çocuklar, ihtiyarlar, gençler ve aile hayatı” üzerindeki tesbitlerini anlattık. Bu sohbetin akabinde Risâle-i Nurların ehemmiyeti üzerinde 4-5 adet maziden şahit olduğumuz hatıraları büyük bir iştiyakla anlattık. Sabahında muhterem Abdünnur Keseli kaptanlığında, yeni yeni gençlerin cıvıldaştığı, maddî ve mânevî çehresi gittikçe değişen Bayındır ilçemize vardık. Vakıf binasında bizleri bekleyen can dostlarımıza muhatap olduk. Külliyatın gençlere bakan sahifelerinden neşriyatla ilgili suâllerinin cevaplarına kadar, samimî bir havada sohbetlerimiz devam etti. Burada dikkat ettiğim ve sevindiğim husus ise; şarkın bir çok vilâyetindeki gençlerin, okumak için buralara kadar gelip ilim tahsil etmesiydi. Akabinde yine Abdünnur Ağabeyimizin başkanlığında ve şiir gibi akan yollarda kendimizi İzmir Pınarbaşı Yeni Asya vakıf binasında bulduk. Gecenin derinliklerine kadar, İzmir’in bir çok semtinden gelen kardeşlerimizle Kur’ân’ın bu asra bakan satırları üzerinde ve özellikle Hz. Bediüzzaman’ın “Bir tek gayem vardır” ve “Karşımda müthiş bir yangın var, içinde evlâdım yanıyor” serlevhası altında “Ahirete iman esasının çocuklar, ihtiyarlar, gençler ve aile hayatındaki faydaları ve inanmamanın zararları” üzerinde çeşitli misâl ve rakamlarla durduk. İkinci bölümdeki sohbetimiz istek ve arzu üzerine maziden gelen ve tamamen Risâle-i Nur’u tanımakla ile ilgili hem tebessüm, hem de bir çoğumuzu ağlatan hatıralarla geçti. İzmir Üniversitesindeki gençler ise ayrı bir şevk unsuru idi. Pınarbaşı başlı başına ışık saçan bir merkez olmuş. Mesutlar, Adnanlar, Salihler, Mehmetler, Erollar vs.’ler. Mazideki tartışılmaz zorlukları, işkenceleri, ıztırapları temâşâ etmekle, bugün daha çok koşmayı ve çalışmayı yapmak mecburiyeti, insan ve hâsseten “dâvâ adamıyım” diyenlerin hissetmesi ve okuması zarurî olduğu ortadadır. Hz. Bediüzzaman’ın “Mevcutla iktifa dûnhimmetliktir” tesbitinin sevgi ve tefekkür dolu çatısı ve kubbesi altında yürümeliyiz, konuşmalıyız, yazmalıyız. Bunları yapanları bir millet olarak tebrik ediyor ve ayakta alkışlıyoruz. Tarihî ve manevî büyük bir hizmeti haşmetle ve meşrû ve helâl dairede yapanlara, bütün millet candan ve gönülden dualar etmektedir. Herkesi kucaklayarak, millî birlik ve beraberlik içinde yürümek bizim vazifemizdir.
26.02.2010 E-Posta: [email protected] |