Bilişim-Teknik |
|
||||||||
24.02.2010 | ||||||||
Neden birçok şeyi rapidshare’den indirmek zorundayım?
Bu hafta iki soruya cevap veriyoruz. İzmit Çamlık’tan Ömer Cem Vardal kardeşimizin sorusu;
Soru: Neden birçok şeyi rapidshare’den indirmek zorundayım? Ne indirecek olsam bu site karşıma çıkıyor?
Cevap: Bilgisayarımızda bulunan bir dosyayı internet üzerinde barındırmak ve/veya bir başka kişiyle paylaşmak istediğimizde, internet üzerinde dosya barındırma hizmeti veren siteler, uğrayacağımız ilk yerler oluyor. Küçük boyutlu -10mb’den az- dosyaları paylaşmak için maillerimizi kullanabiliyoruz lâkin büyük boyutlu dosyalar için aynı şeyi söyleyemiyoruz. Mail aracılığı ile dosya paylaşımının bir hayli yavaş olduğunu düşünecek olursak, daha hızlı yöntemlere yönelmemiz kaçınılmaz oluyor, küçük boyutlu dosyalarda bile. rapidshare.com, dosya barındırma hizmeti veren sitelerden bir tanesidir. Yaygın olma sebepleri arasında, n Hızlı ve güvenli olması, n Ücretli versiyonlarının ücretinin çok yüksek olmaması, n Arayüzünün sade ve reklâmsız olması, n Ücretli hesaplarda, kullanıma göre verilen puanlarla aylık/yıllık hesap hediyeleri, n Ve belki de en önemlisi, kolay ulaşılabilir olması, yasaklı olmaması…ön plana çıkıyor. Benzer bir kalitede hizmet veren megaupload.com sitesi, yasaklı ve saydığımız özelliklerin hepsini sunamıyor. Diğer barındırma hizmeti veren siteler de benzer gerekçelerle rapidshare.com sitesinin yaygınlığına ulaşabilmiş değiller. Bu sebeple, dosya barındırma ve paylaşımında ilk tercih genel olarak rapidshare.com oluyor.
İsmini vermek istemeyen bir okuyucumuzun sorusu;
Soru: Google’de bulunan ‘kendimi şanslı hissediyorum’ butonu ne işe yarar? Nasıl keşfedilmiştir?
Arama kutucuğuna yazdığınız bir şey sonrasında “Google’da Ara” yerine “Kendimi Şanslı Hissediyorum” butonuna basarsanız, Google sizi, yaptığı aramalar arasındaki ilk sonuca götürür -istisnaî durumlarla karşılaşılmaktadır, ikinci sonuca gitmesi gibi. Google’nin kendi açıklaması ise şöyle; “Kendimi Şanslı Hissediyorum™” butonu, sizi otomatik olarak aradığınız sorguyla ilgili arama sonuçlarının ilk sayfasına götürür. “Kendimi Şanslı Hissediyorum™” butonu ile istediğiniz sayfaları aramak için daha az, incelemek içinse daha çok zaman ayırabilirsiniz.” Arama kutucuğuna hiçbir şey yazmadan “Kendimi Şanslı Hissediyorum” butonuna tıklamanız halinde bu açıklamayı görebilirsiniz. Bu buton, belli zamanlarda “Sürpriz yumurta” adı verilen araç görevi de görmektedir. “Sürpriz Yumurta (İngilizce’de Easter Egg), bilgisayar programlarında ve bazen diğer medyalarda, gizlenmiş çeşitli özellikler için kullanılan terimdir. Programcıların genellikle kendilerini tanıtmak için yaptıkları, eğlendirici programcıklar olup, bazen programcının imzası olarak da nitelendirilirler.”1 Örnek olarak, 2010 yılına girmeye saatler kala bu buton sayesinde 2010 yılına kaç saat kaldığını öğrenebiliyorduk. Bu butonun varlığı, Google’nin pazarlama stratejisi olarak da düşünülebilir. Google, bu butonun işlevini, “İlk sonuca götürmek” değil de “en uygun sonuca götürmek” olarak lanse ediyor. Yani, “ilk sırada çıkarttığım sonuç, en uygun sonuçtur” demek istiyor bir anlamda ve sanki bu sayede, rakiplerine karşı hep bir adım önde olduğunu/olacağını anlatıyor. Bu durumda, bu butonun “keşfedilme” değil de “kullanıma sunulma” olarak değerlendirilmesi daha doğru olacaktır.
Dipnot:
1. http://tr.wikipedia.org/wiki/Sürpriz-Yumurta | ||||||||
BİLGE KAPTAN 24.02.2010 | ||||||||
HTML’de Tablolar E vet HTML derslerine kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bu haftaki konumuz tablolar. HTML kodları ile tablo yapımı, hücreler, tabloların içerisine veri girmek olacak. Hemen konumuza girelim. Tablo oluştururken kullanılan etiketler | ||||||||
etiketi kullanılır.
Şimdi altı hücrelik bir tablo yapalım.
Bu kodlardan sonra oluşan HTML sayfası aşağıdaki gibi olacaktır.
Tablo ve hücre içinde renk kullanımı
Hücremizin ve tablomuzun içinde resim kullanmak
Gelecek yazımızda tablolar ve hücrelere bir ders daha devam edelim İnşallah.
ABDULCELİL TOP www.celilcan.com / [email protected] | ||||||||
24.02.2010 | ||||||||
Zararlı yazılımlardan korunma yolları - 2 Peki, güvenmediğimiz internet sitelerine girmemizin sonuçlarını ‘bilgisayarım donuyor, bilgisayarıma format gerek, siteye girince bilgisayarımda bir gariplik oluyor’ gibi sözlerle o an ki durumumuzu özetlemiş oluyoruz, Neden güvenmediğimiz sitelere girmemeliyiz? Şöyle ki; Bilinmeyen internet sitelerini ziyaret etmesi durumunda casus yazılımları kapabilmesine sebep olabilecek bazı kodlar kullanılabilmektedir. Geçen hafta casus yazılımların rollerinden bahsetmiştik. Bu sitelerin ‘etiket bulutu’ dediğimiz, arama motorlarında sitesinde bulundurulan kelime topluluğunda yani; müzik indir, şarkı sözleri, mp3, download, resimler, ücretsiz programlar vs. gibi kelimeler içeren sitelerde sıklıkla kullanılmaktadır. Bu gibi etiketlere dikkat edilmesi gerek ve güvenmediğimiz sitelere girmemiz tehdit oluşturabilir. Dolaysıyla güvenmediğimiz web sitelere girmemeli, verilen linkleri tıklamamalıyız. Bilmediğimiz E-posta ve dosyaları açmamamızdaki korunmalar ise, en yakın arkadaşımızın, onun adına gönderilmiş veya farkına bile varmadan gönderilen, bize gelen e-postalar virüs taşıyıcısı olabilir. Bu durumda e-postayı gönderen arkadaşımıza dönüp gönderilen e-postayı onun gönderip göndermediğini sormak en doğrusudur. Tanımadığımız kişilerden gönderilen e-postaları ise silmek gerekir. Bazen gönderilen virüslü dosyaların, uzantılarını, kullanıcıları kandıracak bir biçimde gizlenebilir. Bir bakmışız güzel bir Mp3 gönderilmiş ne güzel diye sevinebiliriz ama bu uzantının altında başka uzantıların ‘.exe, .bat vs’ gizlenmesi ihtimalini düşünmeyebiliriz. Bu durumda en mantıklısı silinmesidir. E-postalara gelen ‘spamlar’ ki, spam; Internet üzerinde aynı mesajın yüksek sayıdaki kopyasının, bu tip bir mesajı alma talebinde bulunmamış kişilere, zorlayıcı nitelikte gönderilmesine verilen adlandırmadır. Bunları engellemek için bazın yöntemler, sertifikalar ve programlar mevcuttur. Gel gelelim firewallara... Nedir bu firewallar? Bilgisayarlar port denilen kapılar sayesinde dışarı (internet) ile gerekli bilgi alış verişini yaparlar. Yani portları bir evin kapısı gibide düşünebiliriz. Firewaller ise bu portlardan giriş çıkışı kontrol eden yazılımlardır. Yani hem dışardan gelen saldırılara karşı bilgisayarınızı korurken aynı zamanda bilgisayarınızın içine yerleşmiş bir zararlı yazılımın (virüs, trojan vs.) dışarı ile bağlantısını keser. Bilgisayarımızın “güvenlik duvarı’ işlevini görürler. Bilgisayarımızı internet üzerinden tehdit eden kişiler, bilgisayarda açık bir bağlantı noktası ararlar. Bu bağlantı noktalarını bulmaları halinde özel verilerimizi, şifrelerimizi, kredi kartlarımızın numaraları, yasadışı işlemlerde ve sistemimize zarar verebilmeleri mümkündür. Windows XP Service Pack güncellemesini yükleyerek (bazılarında yüklenmiş olarak bulunur) ücretsiz bir güvenlik duvarına sahip olabiliriz. Kullanıcıların Güvenlik Duvarı’nın aktif olup olmadığını kontrol etmelerinde fayda var bazı casus yazılımlar ayarlar ile oynayabilir ve pasif bırakabilir. Bu Güvenlik Duvar’ının aktif olup olmadığı görmek için Denetim Masası’na girip Windows Güvenlik Merkezi’ne girerek kontroller yapılmalıdır. Zararlı yazılımlardan korunmanın yollarına kısa ve öz olarak değindik İnşaallah faydalı olmuşuzdur.
UMUT AVCI [email protected] | ||||||||
24.02.2010 | ||||||||
Hangi Linux dağıtımını seçeyim! BİLGİSAYAR kullanıcılarının çoğu bir takım sebeplerden ve avantajlardan dolayı Linux işletim sistemleri ile tanışma arzusu duyar. Linux işletim Sistemleri ile tanışmak isteyenler Linux dağıtımlarından (Meselâ; Ubuntu, Pardus, Mandrake, OpenSuse vb.) hangisini seçecekleri konusunda kararsız kalabilirler. http://www.zegeniestudios.net/ldc/index.php? lang=tk adresinde yer alan Linux Dağıtımı Seçtiricisi kullanıcının ‘bilgisayar bilme seviyesini’ ölçtürecek sorular sormakta ve bunun sonucunda ilgili kullanıcının hangi dağıtımı alması gerektiğini tavsiye etmektedir. Linux dağıtımı seçerken yapabileceğimiz en güzel bir harekette mevcut dağıtımları kullananların yorumlarına kulak vermek ve hangisinin ihtiyaçlarımıza uygun olduğunu tesbit etmektir. | ||||||||
24.02.2010 | ||||||||
BİLİŞİM SÖZLÜĞÜ
Uçucu bellek: Besleme kaynağı kesildiğinde muhtevasını kaybeden bellek. Bellek bant genişliği: Bir video belleğinden saniyede okunabilecek bit sayısı. Bellek boşluğu: Disk bellekte, sabit boyda alanlar kullanıldığı için, boş kalan ve kullanılmayan yerler. Bellek erişimi: Bilgisayarda belleğe erişim yöntemi. Meselâ doğrudan erişim. Bellek haritalaması: Bir bilgisayarın ana belleğinin belirli bölgelerini belirli bir program isterlerine göre paylaştırmak. | ||||||||
24.02.2010 |