23 Nisan 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Banu YAŞAR

Nasıl bir özgüven?


A+ | A-

Özgüvenli çocuk yetiştirmek, zamanımızın popüler konularından biridir. Kendini tanımak, kendini sevmek ve kendinden memnun olmak anlamlarına gelen özgüven, daha küçük yaşlarda ailenin tutum ve davranışlarıyla belirlenir. İlk yıllarda şekillenen kişisel özgüven, çocuğun ileriki yaşlarında okul başarısını, kendine dair bakış açısını ve insan ilişkilerini de etkiler.

Genelde özgüven sorunu yaşayan çocuklar, ilk çocuklar olabilmektedir. Ailenin ilk çocuklarına karşı tutumları sonrakilere oranla daha eleştirici ve daha mükemmelliyetçi olmaktadır. Yaşının üstünde bir olgunluk beklenen ilk çocuklar, yetersizlik duygularına daha kolay kapılabiliyorlar. Tecrübesizliğin getirdiği tutum ve davranışlara, baskı ve dayak da eklenirse, çocuğun özgüveninde ciddî yaralar açılabiliyor. Genelde sonraki çocukların daha özgüvenli ve kendini rahat ifade edebilen bireyler olmasında anne babanın tecrübe kazanmaları ve rahatlamaları da önemli bir etkendir. O yüzden aileler genelde ilk çocukları konusunda ileriki yıllarda vicdanî bir sorgulama yaşarlar. Onu çok fazla kurallara boğdukları ve çok şey bekledikleri için...

Anne babanın ne kadar özgüvenli oldukları da, çocuğun kişilik gelişiminde oldukça önemlidir. Çocuklarımız bizi taklit ederek öğrendikleri için, özgüvenlerinin bizimkine benzer olması muhtemel görünüyor. Biz kendimizden memnun isek, artı ve eksi yönlerimizi doğru olarak tanımlayabiliyorsak, hayata bakış açımız ve problemleri çözme tarzımız bunalımlı, şikâyetçi değil de, çözüm odaklı ise çocuklarımızda bu davranış modellerini örnek alacaklardır. Çocuk sahibi olmanın belki de en kritik yönü insanı kendisiyle yüzleştirmesidir. Başka hiçbir deneyim insana bu fırsatı sağlamaz. Kendi takıntılarımızı, zaaflarımızı, korkularımızı, zayıf ve kuvvetli yanlarımızı bir ayna gibi çocuğumuzda seyrederiz. Yeter ki, bu aynaya bakmaya cesaretimiz olsun...

Özgüven derken şişmiş bir benlikten söz etmiyorum. Kendini dünyanın merkezi zanneden, her şeye gücünün yeteceğini düşünen bir kişilik yapısı hem bencilleşir, hem de kırılmaya karşı dayanıksız ve tepkilidir. Yaratıldığı ve yaratılmaya değer görüldüğü için, sadece kendine has özelliklerle donatıldığı için kendini değerli hissetmek, daha sağlıklı bir özgüvenin temelini oluşturur.

Peki, çocuklarımızın özgüvenli bireyler olması için neler yapabiliriz ?

İlk önce onu kendi kişilik yapısıyla ve kendi bireyselliğiyle kabullenmek gerekiyor. Çocuğum benim küçük bir kopyam değil, kendine has kişilik yapısı olan bir birey.

Daha sonraki aşamada onun yeteneklerini keşfetmek geliyor. Her çocuk belli bazı şeylere meyilli olarak doğuyor. San'at, spor, matematik vs.

Bunları keşfedip, desteklemek ve takdir etmek özgüven oluşumunda çok önemlidir. Kardeşlerin bile kişilik yapıları, tercihleri, yetenekleri birbirinden oldukça farklı olabilmektedir.

Çocuğu başkalarıyla kıyas etmek ve sürekli eleştirici bir tutum için de olmak, kişilik gelişimine ciddî zararlar verir. Kıyaslamak, kıyaslanan kişiye dair öfke doğurur ve motive etmek yerine daha da geriletici olur.

Çocuğumuzla özel zaman geçirmek, birlikte oyun oynamak ve sevdiği şeyleri birlikte yapmak ona değerli olduğu, sevildiği duygusunu verir.

Çocuğun yaşına uygun sorumluluklar verip, onu başarılarından dolayı takdir etmek, onunla gurur duyduğumuzu ifade etmek, onun bizim çocuğumuz olduğu için ne kadar mutlu olduğumuzu söylemek, hayata daha güçlü bir şekilde başlamasına yol açar. Onu davranışları konusunda uyarabiliriz, hatta sınırlar da koyabiliriz, ama eleştirirken kişiliğine değil, problemli olan davranışına kızdığımızı ifade etmeliyiz. Bu daha az yaralayıcı ve daha çok öğreticidir.

Kendini değerli hisseden çocuk, başkalarına da değer verir.....

23.04.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (18.04.2010) - Bana eskimeyen bir şey söyle...

  (14.04.2010) - Çocuğumuzu yeniden fark etmek

  (07.04.2010) - İlk çocuk olmak zordur

  (04.04.2010) - Ve bir gün...

  (31.03.2010) - Rakip değil, ekip olmak

  (25.03.2010) - Çocukluğumuza inelim

  (21.03.2010) - Babalara dair...

  (17.03.2010) - Sepetteki bebek, içimdeki ben

  (14.03.2010) - Özgüvenli olsun derken, bencil mi oldular?

  (10.03.2010) - Karşılaştırma yapmak öfke doğurur

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Yeni Asya Gazetesi - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat-Promosyon - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım