Mehmet KARA |
|
Değişikliğin seyri |
Deniz Baykal’a Van’da yumurtalı saldırı ile başlayan, eski DTP Genel Başkanı Ahmet Türk’e yumruklu saldırı ile devam eden, ardından Taner Yıldız ve Çankırı Belediye Başkanı ile devam eden yumrukların aslında iyi irdelenmesi gereken provokatif hadiseler olduğu bilinmeli. Ancak anayasa değişikliği konuşulduğu için bu mesele şimdilik pek değerlendirilmiyor. Tam da anayasa değişikliği tartışılırken bu tür çirkin olayların gerçekleşmesi yine bir yerlerde bir oyun mu tezgâhlanıyor sorusunu akıllara getiriyor. Güvenlik zafiyeti mi, yoksa planlı saldılar mı soruları zihinleri kurcalıyor ve hemen akıllara “Ergenekon”u getiriyor. * * * Bu arada anayasa değişiklik teklifinin Meclis Genel Kurulundaki 1. tur oylaması muhalefet partileri ile iktidar partisinin taktik savaşları ile devam ediyor. Şu ana kadar üçü geçici 30 maddenin ilk 8 maddesi geçti. (Yazı yazıldığı saatlerde üç madde daha tartışılmaya devam ediyordu). Maddeler 333 ile 337 oy aralığında kabul ediliyor. Muhalefet partilerinin özellikle de CHP’nin sık sık yoklama talebi ve usul tartışmaları dolayısıyla her gün üç maddesi görüşülmesi planlanmışken, bu engellemeler sebebiyle görüşmeler sabah 6-7’lere kadar sürüyor. Görüşmeler sırasında sert muhalefeti ve engellemelere rağmen CHP, BDP ile birlikte oylamalar sırasında kulislere çıkarak oylamalara katılmıyor. MHP ise blok halinde “ret” veriyor. Tamamı üzerinde birkaç fire vermesine rağmen maddeler AKP’nin Meclis’teki sandalye sayısı olan 336’ya yakın çıkıyor. Görüşmelerde Başbakan Erdoğan’ın “fire verilmemesi” için Meclis’ten ayrılmaması zaten bıçak sırtında olan oyların 330’un altına inmemesini sağlıyor. Kayseri’de yumruk neticesinde burnu kırılan Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın ve iki milletvekilinin hasta halleriyle gelmeleri paketin Meclis’ten geçmesinin ne kadar kritik olduğunu gösteriyor. Öte yandan, görüşmelerin magazin boyutu da gazetelere yansıyor. Uyuyan milletvekilleri, gece yarısı yapılan çorba ikramları, Erdoğan’ın, sabaha karşı 5’te genel kurul salonunda uyuyan erkek milletvekillerine hitaben “Tabiî siz çocuk bakmadığınız için sabaha kadar dayanamadınız. Bakın bayan vekiller nasıl uyanık?” diye espri yapması, milletvekilleri ile fotoğraf çektirmesi hep grubundan fire vermemesi çalışması olarak değerlendiriliyor. Erdoğan ile Bahçeli’nin grupların başında sabahlara kadar kalması iki tarafın da meseleye verdikleri önemi gösteriyor. * * * Paket Meclis’te görüşülürken partilerdeki çelişkiler ise dikkat çekici… Parlamentoda grubu bulunan partilerin tamamı 12 Eylül ihtilâl anayasasının değişmesi gerektiğini söylemesine rağmen, gerek siyasî sebepler, gerekse, iktidar tarafı ile uzlaşılamaması yüzünden ya karşı çıkıyorlar, ya da oylamaya katılmıyorlar. Hele Baykal’ın sürpriz bir çıkışla ihtilâl yapanların yargılanmasının önünü açacak olan geçici 15. maddenin kaldırılmasını istemesine rağmen şimdi oylamaya katılmaması, diğer yandan da en çok kapatılma ile karşı karşıya kalan bir partinin şimdi parti kapatmanın önünü kapatacak değişiklik konusunda oylamaya katılmaması bu çelişkilerden bir kaçı. Diğer taraftan Erdoğan’ın anayasa değişikliği ile ilgili muhalefetle tartışmaları devam ederken ve paketin Meclis’ten geçmesi bıçak sırtındayken “başkanlık sistemi”ni gündeme getirmesi de büyük bir çelişki oldu. Durduk yere “sonuçsuz kalacağını bile bile” başkanlık sisteminden bahsetmesi yeni bir tartışma ortamı meydana getirirken, dikkatleri anayasa değişikliği teklifinden kaçırmaya çalışması da gözden kaçmıyor. Zira, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in, başkanlık sistemi ile ilgili bir çalışma yapmadıklarını, ama mütalâasında bir sakınca olmadığını söylemesi de bunu gösteriyor. Muhtemeldir ki, bu değişiklikler (çok anormal bir durum ortaya çıkmazsa) tartışmalarla, taktik savaşlarıyla ve yine bu oy aralıkları ile Meclis’ten geçecek ve Köşk’e sunulacak. Ancak Anayasa Mahkemesine gitmesi kesin gözüküyor. Değişiklik yapılsa bile sadece AKP’nin oyları ile yapıldığı için de tartışılmaya devam edilecek. Şimdilik görülenler bunlar. * * * Yazımızı anayasa değişikliği teklifini partilere ve sivil toplum kuruluşlarına götürerek destek isteyen AKP’li heyetin başkanı Cemil Çiçek’in değişikliğin Genel Kurul’da görüşülmeye başlandığı gün söylediği şu cümleler ile bitirelim: “İstiklâl Harbi’ni yaptık, ama çok partili hayata geçtiğimiz günden beri bir sivil anayasa yapamadık. Yokluklar içerisinde kazandığımız bir mücadele var, ama bir sivil anayasayı milletimize armağan edemedik. Dolayısıyla bu siyaset kurumunun bence en önemli eksikliğidir, belki hepimizin de ortak ayıbıdır…” İşin özeti de bu… İhtilâl ürünü anayasaya önemli bir yama daha yapılıyor. Ama ruhu hâlâ ayakta… 23.04.2010 E-Posta: [email protected] |