Raşit YÜCEL |
|
Büyüklüğün şanı |
Efendim her şeyin bir şanı vardır. Büyüklük bir meziyettir. Hayatımızda büyükler hep olmuştur. Verimlidirler, Merttirler, Fedakârdırlar. Onlar bu özellikleri ile büyük kabul edilirler. Fakat bunu taşımak çok önemlidir. Büyüklerin özelliği mütevazi oluşlarıdır. Onların bu hali bir başka güzellik katar kendilerine. Büyüklük gösterisi yapan insan zaten kendisinin küçüklüğünü o zaman göstermiş olur. Toplumda böyle insanlar sevilmez. Sever gibi görünenlerin mutlaka maddî bir menfaat için sevdiği anlaşılır. Hayatımızın önemli bir parçasıdır bu haller. “Engin ol gönül engin ol, Dünya malına güvenme, Engin ol gönül engin ol, Bu dünyanın hali böyle, Engin ol gönül engin ol.” satırları dillerden sazlara dökülüp yıllarca zevk ile dinlediğimiz nağmelerdir. Fakat bunu vakar ile karıştırmamak gerekir. Bir idarecinin makamında gösterdiği dirayet, makamın izzetini korumak anlamına gelir. Aynı tavır ve davranışları, evinde veya sosyal hayatta uygulamaya çalışması ise, benlik ve gurur emaresi sayılır. Tevazunun da, riyakâr ve düşük davranışlar ile karıştırmamalıdır. Adamın birisi kendince takvalı olarak görünüyormuş. Nafile namazını arkadaşlarının yanında kıldığı bir zamanda riyakâr olan arkadaşı onu sitayiş ile yâd ederken, bizimki namazda bu sözleri dinliyor ve seviniyormuş. Fakat arkadaşı anlatırken, oruçlu olduğunu noksan bırakmış. Bu hâli gören bizimki, namazda iken muhataplarına başını çevirerek: ”Hem de oruçluyum“ demez mi? İşte böyle efendim. Bu tip insanlara sizler de rastlarsınız. “Büyük görünme, küçülürsün” sözü bize bir işaret taşı olmalıdır. Somuncu Baba gibi karakterli, Mevlânâ Celâleddin-i RumÎ gibi gönül insanı, Yavuz Sultan Selim Han gibi kahraman, aynı zamanda mütevazi, Bediüzzaman gibi tevazu, feragat ve fedakârlık timsâlince gönül sultanları gibi, büyüklüğün hakkını verenlerden olmak asıldır. Yoksa, dünyada kazandığını, dünyada bitiren bîçâreler gibi olmamalıyız. Bu güzel bir haslettir efendim. Tarihler onları hayır ile anar. Büyüklüğün şanını bilemeyenler ise pespayelikten kutulamazlar. “Engin ol gönül, engin ol” diyen ne güzel söylemiş. Böyle engin olan insanların yanında rahat edersiniz. Dertlerinizi paylaşabilirler, sevinçlerinize ortak edebilirsiniz. Onlar sizin eksiklerinizi yâd ellere götürmezler, kendileri de unuturlar. 22.04.2010 E-Posta: [email protected] |
Önceki Yazıları (15.04.2010) - Yıpratılan değerlerimiz (01.04.2010) - Emniyet teşkilâtı ile 165 yıl (23.03.2010) - Ondan ayrılalı 50 yıl oldu (11.03.2010) - İdealler ve gerçekler |