Raşit YÜCEL |
|
Yıpratılan değerlerimiz |
Öyle günler olur ki yerin altı yerin üstünden daha iyi gelir insana. Bir çok ehl-i kemâlât dünyayı “cife” ile tarif etmişler. Yani; kötülemişler. Ahirete nisbeten dünya elbette bir zindan hükmündedir. Geçen gün okuduğum bir hadis, beni dehşete düşürdü. Tam günümüzü anlatıyordu. “Başınıza öyle bir zaman gelecek ki, şu üç şeyden daha hayırlı bir şey olmayacak: “Helâl bir para, “Cana yakın bir din kardeşi, “Uygulanan bir sünnet.” İşte size bir tablo. Biz neredeyiz? Paranızın hepsi helâl mi? Cana yakın din kardeşiniz kaç tane? “Gel” dediğiniz zaman hemen gelebilecek, “ver” dediğiniz zaman verebilecek, Dermansız kaldığınızda uykusunu bölüp hemen hiç düşünmeden size koşacak kaç arkadaşınız ve din kardeşiniz var? Lütfen söyleyin? Bu zaman böyle bir zaman efendim. Bediüzzaman buna “dostsuz zaman“ diyor. Tarih insanlara en zengin zamanını yaşatıyor. Ama fedakârlık fakirleşmiş, Paylaşımlar kısırlaşmış, Dertleşmeler yok olmuş, Kusur ve kabahatler dilden dile dolaştırılır hâle gelmiş. Değerler yıpratılmış, huzur ve mutluluk en aranılan metâ haline gelmiş. Ve uygulanan bir sünnet-i seniye… O kadar az rastlıyoruz ki… “Ümmetimin fesada gittiği bir zamanda sünnetime temessük eden, yüz şehidin sevabını kazanabilir” demiş İki Cihan Serveri (asm). Büsbütün ümitsiz değiliz. Ama çok hırpalandık be… Bir çok hasletlerimizi mazide bıraktık. Dünya çok tatlı geldi. Halbuki öyle güzel hallerimiz var idi ki… Bunlar terk edildiği için koskoca bir cihan imparatorluğunu yedik. Nerede ise tarih sahnesinden silinecektik. İşin kökeni burada idi. Ne şu, ne bu efendim. O güzel insanların hâl ve hareketleri geçip gitti. Avrupa’nın ne kadar rezaletleri varsa evimize, çarşımıza, sokağımıza, komşumuza kadar ulaştı. Selâm versen borçlu çıkacak ilişkiler hayatımıza hâkim olmaya başladı. Böyle geldi. ama böyle gitmeyecek İnşâallah. Yepyeni bir nesil yetişiyor. Mazideki bütün keşmekeşlikleri silip, ecdadına lâyık bir hayat seyri sürecekler İnşâallah. Yitirdiğimiz şeyler kayıp değil. Hepsi tap taze duruyor inanın.
15.04.2010 E-Posta: [email protected] |
Önceki Yazıları (01.04.2010) - Emniyet teşkilâtı ile 165 yıl (23.03.2010) - Ondan ayrılalı 50 yıl oldu (11.03.2010) - İdealler ve gerçekler |