Halil USLU |
|
Bir kıvılcım |
Son dönemlerde Türkiye’de her ne hikmetse, efkâr-ı âlemdeki gündem çok değişik ve çok karışık. Kime sorsam bin ah, bin cevap, bin fikir işitiyorum ve dinliyorum. Bizler, erbabının malûmudur, müjdeciyiz fakat “Vâ esafâ, vâ hasretâ“ denildiği gibi, esefler, ıztıraplar ve gelecek endişesini karşımıza çıkarıyorlar. Her dönemde “müsbet hareket” vazifesini birçok cihetle yaptığımız gibi, yine bu minvâl üzere hareket etmekte ve yine “akla kapı açmaktayız”. Hz. Bediüzzaman’ın “Medenîlere galebe ikna iledir” 1 düsturu bugün daha geçerlidir. Büyüklerin sözlerine zaman seyli içinde daha çok ihtiyaç duyulmaktadır. Çünkü onların kaynağı, âyet-i kerime ve hadis-i şerif... Yani kaynak şeffaf ve berrak... Efkâr-ı âlemdeki gündemin maddeleri sayılmayacak kadar. Ergenekoncular, yargı mensupları, savcılar, ordu komutanları, siyaset dünyası, cumhurbaşkanı, başbakan ve adalet bakanı ve beyanları... Türkiye’nin en kalbur üstü gündem maddeleri bunlar. Bunların yanında açılım paketi alabildiğine gidiyor ve herkes açılmayan paketin içini kendine göre dolduruyor vs. Bunların ve Elazığ’ın İlâhî depreminin dışında, geçtiğimiz hafta büyük bir tehlike atlattık. Diyarbakır Spor – Bursa Spor futbol takımları arasında ve Diyarbakır şehir stadında oynanan müsabakanın başı, ortası ve sonu tüyler ürpertici kıvılcımlarla dolu idi.. Fakat İlâhî takdir, bir kıvılcım ateş almadı. Spor yorumcusu Dr. Ahmet Çakar‘ın ifade ettiği gibi, bu menfur olaylarla Diyarbakır halkının hiçbir alâkası yoktur ve bu olayları çıkaranlar çeşitli uçlarla alâkalı ve dışardan Diyarbakır’a bu olaylar için gelen kişilerdir. Bu cihetlerle gerek maçın hakemlerini ve gerekse Diyarbakır Emniyet teşkilâtını ve sivil istihbarat ekiplerini gönülden tebrik etmek lâzım. Çünkü TV’lerden ve yorumlardan gördüklerimiz kadarıyla, Allah (cc) patlatılmak istenen kıvılcımları söndürmüştür. İşin bir de gerçek ve ifrat tarafına bakmamız ve konuyu toparlayıp makaleyi bitirmememiz lâzım. Hz. Bediüzzaman “Elhasıl, ifrat gibi tefrit de muzırdır, belki daha ziyade. Fakat ifrat, tefrite sebep olduğundan, daha kabahatlidir”2 buyurmakta. Bu yolla, bu maçın Bursa’da oynandığı güne gidersek... Bursa seyircisinin bir kısmı Diyarbakır seyircilerine hitaben ve koro halinde ırkçılığı ve terörü işmam eden “PKK, çık dışarı” gibi spor ahlâkına, kamu ahlâkına aykırı davranmış ve 26 kişiyi de yaralamışlardır. Yani ifrata sebep olmuşlardır. TFF ise içler acısı, işin vahametini keşfedemeden ve bu günleri göremeden, 100 TL’lik para cezası vermiştir. İşte bunu fırsat bulan bazı güçler, Diyarbakır’da başlattıkları kıvılcımı ateşleyemediler. Tefrit ettiler, fakat belki masumların hürmetine akim kaldı… Spor ahlâkı üzerine, sportif sahalar üzerine ve 10 binleri aşkın kulüpler üzerine çok makaleler yazdık. Türkiye’nin % 40 civarı 12 ilâ 20 yaş arasında. 20 milyona yaklaşık yani nüfusun yaklaşık 1/3’ü okuyor. İdaresi elbette müşküldür. Bu itibarla, asırlar boyu gelen birlik ve beraberliğimizi şahsî ve siyasî çıkarlar için zedelememek lâzımdır. Artık ırkçılık bütün dünyada tasvip edilmiyor. Dünya kamuoyunda bir siyahî futbol oyuncusuna “zenci” tabiri artık yadırganıyor ve yargılanıyor. Böyle bir dünyada, sahalarda kan dökmek bir faciadır. Bu faciaların önlenmesi için, açılım paketlerinde mutlaka yer vardır ve verilmelidir. Yine millet olarak bekliyoruz! Bu hadise havada mı kalacak? Yoksa, TFF kendini yargılayacak mı? Çünkü suçun başı oradan geliyor? Burası köy sahası mı? O yüzlerce taş nereden gelmiş ve buralara nasıl sokulmuş veya nasıl kırılmış? Madem elverişli değil, neden bu maçı burada oynatıyorsunuz? İnsanlar öldükten ve ülke birbirine girdikten sonra mı tedbir alacaksınız? Ayrıca kara yollarında alkol yasak, peki bu kadar ateşli seyirciler sahalara girerken neden alkol kontrolü yapılmıyor? İşin neresinden alsak hepsi bozuk, yani bir mânâda tesbihin ipini koparmışlar? Yazık, günah ve vebaldir. Bir vatanperver olarak ricam ve feryadım; âlem çarşısında kıvılcımları ateşlemeyin. Bir merminin, bir kıvılcımın, bir ölümün, ülkelerin başına neler açtığını, bir daha okuyalım...
Dipnotlar:
1- Hutbe-i Şamiye. 2- Muhakemat, 3. Mukaddime.
12.03.2010 E-Posta: [email protected] |