Rifat OKYAY |
|
Haydi kolay gelsin! |
Şimdi gelin devlet olalım! En revaçta metaımız ve özentimiz spor. Bunu gelin ilmî, ahlâkî ve kurallı olarak yapalım. En gözden düşen askerlik ve askerlerimiz. Yeniden Peygamber ocağına dönelim ve Allah için yapalım. Milletin sırtından hemen inelim. Özellikle gençlerimiz, geleceğimiz olan çocuklarımıza kitap hediye edelim. Okuyarak her şeyimizi kurtaralım. Sağlığın, sıhhatin, rahatın ve huzurun çevre sağlığıyla olacağını bilerek, insanımıza çevre bilinci verelim. Yarış varsa akan sular duruyor. Duran suları yeni durduralım ve hayır olan, güzellikte, iyilikte yarışalım… Esnaf oldu olası hep ağlar… Gelin ağlatmayı besmele ve dua ile başlayan esnaflıkla keselim. Yani illa alayiş, nümayiş ve gösteriş mi olmalı? Kültür sohbetleri, faaliyetler elbetteki her türlü bilgi ve beceriyi bizlere sessizce kazandırabilir. Bunları canlandıralım. Evvel zamanlarda deliler musikî ile tedavi edilip iyileştiriliyormuş. Şimdi zangur zungur müzikle akıllılar delirtiliyor. Gelin sakin olalım, ruhumuza ve sırrımıza derinden derine hitap eden ve tesir gösteren müziğimizi, tecrübe etme adına da olsa bir dinleyelim. Ahiret-dünyaya yol... Şehir-başka şehre yol… Ev-işyerine yol… Okul-bilgili olmaya yol… Ve hayatta, hayatın içinde binlerce, milyonlarca yol… Ey insan! İnsan olma yolunda sen de bir gayrete gir ki, o da olsun bir yol! Deprem var; ahşap ev yap, demirden ev yap! Soğuk var; ısıtmalı ev yap, sobalı, kaloriferli ev yap!.. Şu dünyada; dünya dolusu ateş var, gel günahlardan berî ol, ateşe karşı kendine ahiret soğutmalı bir sığınak yap. Yolları temiz tut, hamamları açık tut, çeşmeleri akar tut, lâkin günah kirlerine karşıda iman İslâmiyet, Kur’ân havuzunu açık tutmayı unutma!.. Hırsızla, çalmayla, çırpmayla ticaretin sonu; hem dünya, hem ahiret cezası ve belâsı olurken… Kârlı bir ticaretin, ahiret ticaretiyle mümkün olduğu gerçeğini ve kazancın birden bine çıktığını aklından çıkarma!.. İmaretlerimiz vardı… Var var şimdi de var… Talebe yurtları, evleri… Kimsesizler, ihtiyarlar, fakirler yine var… Neden imaretlerin işlemlerini buralarda yapmayalım ki… Bin kişiyi doyurman şart değil ya… Bir kişiyi doyur… Aklına ve nefsine bir terbiye emri buyur! Öğretmenler yoktu muallimler vardı… Bildiklerini yaşayan ve öğretme gayreti içinde olan muallimler… Bilgi şimdi aya mı çıktı, gökyüzüne mi çekildi? Gelin sevgili hocalarım, ip atıp çekelim, belki bize de “âlim” derler… Ne dersiniz? Maneviyat, maddiyat… Sevgi ve nefret… Çok amaçlı bir Dünya ve harabe olmamış bir ahiret ancak dikkatle basarak, hazer ederek elde edilir veya geçilir. Haydi kolay gelsin… 02.07.2010 E-Posta: [email protected] |