Rifat OKYAY |
|
Molla Hüsrev |
Sultan Mehmed Fatih’in: “Zamanın Ebû Hanife’sidir” diye hakkında iltifatlı rivayetler bulunan Mehmet bin Ferâmuz bin Ali Muhyiddin Hüsrevî künyesine sahip olan Molla Hüsrev, Yozgat-Yerköy’e yakın olan Kargın’da doğmuştur. Amasya, Tokat, Sivas varsaklarındandır. Babası Ferâmuz vefat edince Mehmet, eniştesi Hüsrev Bey’in himayesinde küçük yaşlarından itibaren büyütülmüştür. İlk tahsilini eniştesi Hüsrev Bey sayesinde gerçekleştiren Mehmed’in Sivas-Tokat bölgesinde hayatiyetlerini devam ettiren, mensup olduğu Türkmen Aşireti, Varsak kabilesi dışında tahsilini ilerlettikten sonra Bursa kadısı Yusuf Bâli’den icâzet almıştır. Bursa’da aldığı bu icâzetten sonra Edirne’de Şeyh Hamza, Molla Yegan ve Burhaneddin Haydar Herevi’den okumuş ve dersler almıştır. Osmanlı Devletinde ilme ve ilim adamlarına teveccühün fevkalâde yüksek olduğu bir dönem olan Sultan Murad II’nin zamanında Halebiye-Çelebi Medresesi ve Şah Melek Medreseleri’nin müderrisliğinde bulunmuştur. Bundan sekiz sene sonra Osmanlı Devletinin kazaskerliğine getirilmiştir. İki sene bu vazifeyi deruhte eden Molla Hüsrev, Sultan Murad II’nin ikinci defa padişah olarak devletin başına geçmesi sırasında bu görevden ayrılmış ve Edirne kadısı olarak vazifeye başlamıştır. 1447-50 tarihleri arasında önemli fıkıhî meselelerde, idarî hukuk çerçevesinde, mühim izah ve hizmetlerini Edirne Kadılığı zamanında vermiştir. Şehzadeliğinden beri eğitim ve öğretimine mühim katkılarda bulunduğu Sultan Mehmed Fatih’in İstanbul kuşatması ve fethi sırasında, en büyük destekçilerinden olan Molla Hüsrev, İstanbul’un fethinden sonra Sultan Mehmed Fatih’in ısrarı ve tasvipleri ile Hızır Bey’in vefatının ardından İstanbul, Galata ve Üsküdar Kadılığı ile Ayasofya Medresesi Müderrisliği görevlerini yapmıştır. Zembilli Ali Cemâli Efendi, Fenarî Hasan Çelebi, Molla Hasan Samsunî gibi mühim alimlerin fıkıh ve şer’i hukuk kanunlarında hocası olan Molla Hüsrev, Sultan Mehmed Fatih’in huzurunda yapılan ilmî tartışmalara reisülûmâ sıfatıyla hakemlik yaparken yazdığı fıkıh kitapları, şerhler ve haşiyeler, fıkıh usûlünde kaynak olan fikirlerinden dolayı Osmanlı Medreseleri’nde haklı olarak yaptığı çalışmalar ders kitabı olarak okutulmuştur. Özellikle Mir’âtü’l-Usül ve Dürerü’l-Hükkâm Osmanlı hukuk alanında kadıların ihtilâflı konularda başvurdukları ilmî ve resmî birer kaynak kitabı olmuşlardır. Molla Hüsrev hayırsever bir mütevazi zengindi. Şeyhzade başında kendi adına bir cami yaptırdığı gibi Bursa’da da Emirsultan semtinde medrese yaptırmıştır. Halk nazarında yardımsever ve ilmî vakara sahip olan Molla Hüsrev, 1473 yılında İstanbul’daki görevlerinden ayrılarak Emir Sultan semtinin Zeyniler Mahallesi’nde kendi adına bir medrese yaptırdığı, Bursa’ya gelerek ilmî çalışmalarına devam ettiğini görüyoruz. 1474 tarihinde Sultan Mehmed Fatih’in hocası Molla Hüsrev’i yeniden İstanbul’a dâvet ettiğini ve onu İstanbul Müftülüğüne getirdiğini görüyoruz. 1480 tarihinde vefat ettiği zaman bu müftülük görevindeydi. Cenaze namazı İstanbul Fatih Camiinde kılınmış ve Bursa’ya getirilerek Emir Sultan Camii’nin doğusunda bulunan Zeyniler mahallesindeki kendi yaptırdığı medresenin bahçesine defnedilmiştir. Bir Fakih olarak, fıkıh âlimliğinin yanında şer’i ihtilâf çözümleyicisi olarak eser yazan Molla Hüsrev, bir çok öğrenci de yetiştirmiştir. Kendisinden önce yaşamış olan âlimlerin kitaplarından her gün iki yaprak yazmayı âdet edinin Molla Hüsrev vefat ettiği zaman on bir eser sahibiydi. Bunlar; 1. Mirkatü’l-vüsûl ilâ ilmi-l usûl (İstanbul, 1262). 2. Dürerü’l-hükkâm fî şerhi Gureri-l ahkâm (İstanbul, 1310). 3. Hâşiye âle’t Telvih (İstanbul, 1284). 4. Hâşiye âlâ Envâri’t-tenzil li’l-Beyzâri. 5. Hâşiye âlâ Haşiyeti’l-Muhtasar li’s-seyyid Şerif. 6. Şerhu Usûli’l-Pezdevî. 7. Risâle fi’l-velâ. 8. Nakdü’l-efkâr fî reddi’l-enzar. 9. Haşiye âle’l-Mutavvel. 10. Vasiyetname. 11. Esâsü’l-İktibas Tercümesi.
Molla Hüsrev’in hayatının her safhasında mevkii, makam, rütbe ve ikramlarından ziyade ilim adamlığı ve ilmî hüviyetinin daima önde olduğu bir şahsiyettir. Osmanlı Devletinin Osmanlı İmparatorluğu ve 600-650 senelik bir ömre sahip olmasında böyle ilim adamlarının fevkalâde büyük ve önemli rol oynadığını görüyoruz. Sultan Mehmed Fatih dünyanın organize, planlı, ilk eğitim ve öğretim yuvası olan Fatih Medreselerinin kuruluşu ve açılışı safahatında, bu üniversitede uygulanacak olan Sah-i Seman programlarını Molla Hüsrev, Vezir Mahmud Paşa, Ali Kuşçu ve Sultan Mehmed Fatih ilmiye sınıfının seçkin insanları olarak birlikte hazırlamışlardır. 07.05.2010 E-Posta: [email protected] |