Faruk ÇAKIR |
|
Karakolda ihmal var |
Terörle mücadelenin kolay bir mücadele olmadığını en baştan kabul edelim. Hele hele bu mücadelenin çoğunluğu ‘acemi’ olan ‘er’lerle yapılmasının daha da zor olduğu ortada. İki ‘düzenli ordu’ arasında yapılan mücadelede ‘güçlü olan’ın kazanması kolay iken, ‘gerilla tipi’ mücadele edenlere karşı ‘düzenli ordu’ kullanılması tercih edilen bir durum değildir. İşte tam bu sebeple ‘profesyonel askerlik’ Türkiye’nin gündeminde olan konulardan biridir. Karakollar da teröre karşı mücadelede kullanılan araçlardan biri. Ancak terörle muzdarip olan Güneydoğu bölgemizin coğrafî şartları karakollardan arzu edildiği kadar istifade etmeyi engelliyor. Şimdiye kadar onlarca karakola ‘saldırı’ düzenlendi ve yüzlerce rütbeli ve rütbesiz asker şehit oldu. Bu saldırılar arasında sarsıcı olanlardan biri de Aktütün karakoluna yapılan saldırı idi. Sonrasında ortaya atılan iddialar büyük tartışmalara sebep olmuş ve neticede bölgedeki karakolların yenilenmesi istenmişti. Son günlerde Tunceli’deki Sarıyayla karakoluna da bir saldırı meydana geldi ve bu saldırıda da 4 vatan evlâdı şehit düştü. Sonrasında yine çetin tartışmalar yapıldı. Öyle ki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, tartışmalar üzerine Genelkurmay’dan ‘brifing’ aldı. Yaşanan tartışmalar sonrasında yeni bir bilgi ile de karşılaştık: Neredeyse bir yıl önce karakolların fizikî yapısının değiştirileceği, yenileneceği ve ihtiyaç duyulanların yeni yerlere taşınacağı kararına rağmen ciddî bir adım atılmamış. Hadi, ‘atılmamış’ değil de, ‘atılamamış’ diyelim. Gazetelerde yer alan haberlere göre gerekli ihaleler yapılmış, ama müteahhitler çeşitli sebeplerle bölgede çalışmaya çekiniyormuş. Ayrıca belediyeler de bu çalışmalara yardımcı olmuyormuş. (Akşam, 6 Mayıs 2010) Tabiî ki bu iddiaların doğruluk derecesini bilmiyoruz. Türkiye’yi ‘idare edenler’, karakollardaki ihmalleri gündeme taşıyanları itham etmek yerine bu iddialarla ilgili makul ve ikna edici açıklamalar yapsa daha iyi olmaz mı? Yanlış hatırlamıyorsak, Aktütün karakolu baskınından sonra bazı idareciler “Bir yılda bütün karakolları yenileriz” anlamına gelecek beyanlarda bulunmuşlardı. Peki ne oldu da bu sözler tutulamadı? Söz verildiği ve ihtiyaç da duyulduğu halde bu işler yapılamadıysa konu ile ilgili olarak vatandaş ve kamuoyu niçin bilgilendirilmedi? Bu ‘bilgi’lere ulaşmak için yeni bir karakol baskını mı yaşanması gerekiyordu? Ve düne kadar, karakolların yenilenmediği iddiâlarıyla ilgili olarak Türkiye’yi idare edenlerden bir açıklama gelmemesi normal midir? Tekrarlamakta fayda var: Maksadımız kişi ya da kurumları itham etmek değil. Karakolların yenilenmesi gerektiği noktasındaki bilgileri Türkiye’yi idare edenlerden dinlemiştik. O halde şimdi soruyoruz: Söz verildiği halde bu işler niçin yapılmadı ya da yapılamadı? Karakol tartışmaları ‘baskın’lardan sonra alevlenip, sonra da unutulacak mı? Türkiye bu sıkıntıyı aşabilecek imkânlara sahiptir. O halde el birliği ile bu sıkıntıları aşalım. Bu vesile ile şehitlerimize rahmet, yakınlarına da Allah’tan sabırlar dileriz. 07.05.2010 E-Posta: [email protected] |