22 Haziran 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Vehbi HORASANLI

İki Darbe Arasında


A+ | A-

Değerli yazar İskender Pala’nın “İki Darbe Arasında” adlı kitabını gemiden gelir gelmez aldım ve okudum. Çok da istifade ettim. Kitap ile ilgili düşüncelerimi okuyucularıma aktarmak istiyorum.

Aynı dönemde görev yapmış benzer sıkıntıları yaşamış birisi olarak “Yahu bu Deniz Kuvvetlerinde yaşanan olayların aslı astarı nedir? Kafes, Balyoz olayları, Ergenekon Çetesi ne ola ki?” diye soru soranlara “Bahriyede 15 Yıl” ve “İki Darbe Arasında” kitaplarını okumalarını tavsiye ederim. Çok az yapılmış ve yayınlanmış olsa da kara ve havacı arkadaşların da benzer çalışmalarını bekliyorum.

Bizler bu kitapları yazarak kamuoyunu aydınlatmış oluyoruz. Ancak bu sayede yapılan haksızlıklar ve yanlışlıkların önlenmesi mümkün olacaktır.

Ordudan yaklaşık 10 bin insan ayrılmak zorunda aldı. Bunların bir kısmı benim ve Pala’nın olduğu gibi re’sen. Yani resmi işlemler sonucu ilişiği kesilenler. Bir de sayısı daha fazla olan “Bak ordudan atılacaksın, iyisi mi istifa et kurtul” baskısı ile ayrılanlar var.

Bu kitaplar sayesinde olayların içyüzünü ve gerçek nedenlerini anlamak isteyenlere bulunmaz bir fırsat sunulmuştur. Birinci ağızdan dinleyebilir gerçekleri daha yakından takip edebilirsiniz..

Pala’nın kitabında bir bölüm çok ilgimi çekti. “Mimar Sinimmar’a verilen ödül” isimli bu bölümde tarihi bir olay anlatılarak inançlı subaylara yapılan eziyetler güzel bir örnek ile gösterilmeye çalışılmış. Ödül yerine ceza alan insanlar için kullanılan bir deyim gerçekten de YAŞ kararı ile ordudan atılan subayları ifade ediyor. İsterseniz çok kısa olarak anlatayım.

Bir zamanlar Babil’de, Münzir isimli bir kral yaşarmış. Bir saray yapmak istemiş ve dünyanın her yerinden mimarlar çağırarak bir yarışma düzenlemiş. Nihayet Sinimmar isimli bir mimarın projesi beğenilmiş ve inşaata başlanmış.

Dicle’ye bakan yüksekçe bir tepeye 4 katlı muhteşem bir saray inşa edilmiş. Münzir ve adamları sarayı görünce demişler ki “Bundan daha güzel bir saray hiçbir krala nasip olmamıştır.” Münzir, böyle bir saraya sahip olduğu için adının her yerde duyulacağını düşünerek çok memnun olmuş ve bir şölen tertiplemiş.

Şeytan kılıklı bir adam hükümdarın yanına gelerek “Ya Mimar Sinimmar aynı sarayı veya daha güzelini bir başkası için de yaparsa” diye içine kurt düşürmüş. Geceyi uykusuz geçiren Münzir, sabahleyin mimarı terasa çıkarmış ve muhafızları yardımı ile onu kaleden aşağı atmış. İşte o günden itibaren ödül alması gerekirken ceza verilen insanlara “ceza-yı Sinimmar” diye bir deyim kullanılmaya başlanmış.

Evet, Mimar Sinimmar’ın benzerleri günümüzde de yaşıyor. Elinden geldiği kadar canla başla çalışan vatanına hizmet eden on binlerce asker sırf dindar olduğu için ordudan ayrılmak zorunda kalmıştır. Onlara mükâfat verilmesi gerekirken kolu kanadı kırılıp ortada bırakılmışlardır. Fakat bu onurlu ve vatansever insanlar kendilerine yapılan haksızlık ve zulümlere karşı dik duruş göstermişler, yapılanlara isyan ederek millet ve memleket zararına hiçbir hareketin içine girmemişlerdir.

Dernek kurmuşlar, arkadaşlarının yardımına koşmuşlar, dergi ve gazetelerde makaleler yazarak doğru yolu göstermişler, seminer ve toplantılar düzenleyerek hataları düzeltmeye çalışmışlardır. Bu hareket Bediüzzaman’ın “müspet hareket” prensibi ile birebir örtüşmektedir. Asayişin aleyhine hiçbir hareket içinde bulunmayarak bütün mazlumlara örnek olan bu insanlar dosta ve düşmana güzel bir örnek olmuşlardır.

Evet, haksızlıklara uğrayanlar susmamalı, yapılan yanlışlıkların önlenmesi ve bir son verilebilmesi için gayret göstermelidirler. Bunun en güzel yolu da kitap yazarak kamuoyunu aydınlatmaktır. İşte biz bunu yapmaya çalışıyoruz. Bu vesile ile Rabbimden bütün haksızlığa uğramış kardeşlerime rahmet etmesini niyaz eder, ordumuzda yaşanan zulüm ve haksızlıkların son bulmasını dilerim.

22.06.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (28.05.2010) - Gökyüzünün havaî fişekleri

  (26.04.2010) - Hürmüz Boğazında muhteşem bir ışık gösterisi

  (15.04.2010) - ‘Haberiniz olsun’

  (31.03.2010) - Hiç olmazsa üç besmele oku

  (22.12.2009) - Bahriyede 4. intihar ve delillerin karartılması

  (07.12.2009) - Ne perhiz, ne lahana turşusu!

  (05.12.2009) - Dubai Emirliğinin çöküşü ve sebepleri

  (01.12.2009) - Bahriyeliler dikkat!

  (27.11.2009) - İşsiz gencin rüyası

  (24.11.2009) - Mehmet Güvenç Ağabeyden bir hakikat dersi


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.