Ölümü nasıl algılamalıyız?

Çoğu kimsenin, ismini duyduğu zaman bile ürperdiği ve bazılarının da hatırlamak istemediği bir gerçek olan ölüm, herkesin başına gelecek bir hakikattir. Bediüzzaman; Risâle-i Nur Külliyatı’nda ölümün arka planındaki mânâlara dikkat çekerek şöyle der: “Mevt (ölüm); adem, idâm, fenâ, hiçlik, fâilsiz bir inkıraz değil, belki bir Fâil-i Hakîm tarafından hizmetten terhis ve tahvil-i mekân ve tebdil-i beden ve vazifeden paydos ve haps-i bedenden âzâd etmek ve muntazam bir eser-i hikmettir.”1 Bir başka eserinde de şöyle ifade eder: “Mevt, tebdil-i mekândır, ıtlak-ı ruhtur, vazifeden terhistir; idam ve adem ve fenâ değildir.”2

Bediüzzaman; ölümü, bütün dost ve akrabalara kavuşma olarak da vasıflandırır: “Mevt (...) saadet-i ebediye tarafına, vatan-ı aslîlerine bir sevkiyattır. Yüzde doksan dokuz ahbabın mecmaı olan âlem-i berzaha bir visal kapısıdır.”3

Bütün bu mânâlar, şu âyetler perspektifinden bakıldığı zaman görülür. Cenâb-ı Hak Kur’ân-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: “Ölümü de, hayatı da yaratan O’dur.”4 Bir başka âyet-i kerimede de hayatın başlangıcı olduğuna dikkat çekilerek şöyle buyrulmaktadır: “O’ndan başka ilâh yoktur. Her şey helâk olup gidicidir. Ona bakan yüzü müstesna. Hüküm hükümranlık onundur; siz de O’na döndürüleceksiniz.”5

İnsan, ölümün gerçek mânâsıyla tanışmalı ve hayatını ona göre şekillendirmelidir. Ölüm sonrasını düşünmek, insanın hem dünyasının, hem de âhiretinin huzurlu olmasını sağlayacaktır.

Yeryüzünde her canlının ölümü tadacağı gerçeği Kur’ân-ı Kerim’de şöyle ifade edilmiştir: “Her nefis (canlı) ölümü tadacaktır.”6

Bu âyetteki her canlıdan maksat sadece insan değildir. Nebatât da canlıdır, dünya da bir canlıdır, onlar da ölümü tadacaktır. Cenâb-ı Hak, Kur’ân-ı Kerim’de şöyle buyurur: “Yeryüzünü ölümünün ardından dirilten, elbette ölüleri de öylece (kabirden) diriltir.”7

Dipnotlar:

1- Sözler, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-1994, s. 618.

2- Mektubat, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-1994, s. 14.

3- A.g.e. s. 220.

4- Mülk Suresi, 67/2.

5- Kasas Suresi, 28 /88.

6- Al-i İmran Suresi, 3/185.

7- Rum Suresi, 30/50.

HALİL ELİTOK / Emekli İl Müftüsü

halil.elitok@ yahoo.com.tr

22.06.2010