Mehmet KARA |
|
Dünya bir tarafa, biz bir tarafa |
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın son günlerde ağzından düşürmediği üslûp ilginç bulunuyor. Bu üslûba göre herkes bir tarafa AKP bir tarafa… Erdoğan önce bir açılış sonrasında parti grubunda “Milletim yaşananlara karşı uyanık olmalı. Millî birlik projesine karşı çıkılıyor, bunları görsünler. Anayasa değişikliğine kimler karşı bunları görsünler. Hepsi belgeli... CHP, MHP, BDP, terör örgütü ve İmralı çözüme karşı çıkıyor, karşıda AK Parti var” diye konuştu. Biz söze bir anlam veremedik doğrusu. Muhalefetin görevi iktidarın yanlışlarını ortaya koymaktır. Her partinin de kendine göre bir politikası olmaktadır. Tabi muhalefet de bu görevini yerine getirirken halkın yararına olan şeyleri söylemeli, yapmalıdır. Ancak, Erdoğan’ın kendi partisini bir kenara koyarak diğerlerini ayrı kefeye koyması şaşırtıcı. Eğer Anayasa Mahkemesi aksi yönde bir karar vermezse önümüzde bir referandum var. “Biz” ve “onlar” denilirse, referandumda ancak AKP’nin aldığı oy kadar “evet” çıkar. Acaba diyoruz, başbakan bu sözlerini düşünmeden, bunu göz önüne almadan mı söyledi? * * * “MECLİSİ BASARIZ”A CEVAP BAŞKA YERDEN GELDİ Partisinin grup toplantısında hükümetin icraatlarını yerden yere vuran, Erdoğan’a sert eleştiriler yönelten MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Diyarbakır’da yapılan bir eylemde söylenen “Meclisi basarız, Erdoğan’ı asarız,” gibi sloganlar karşısında Erdoğan’ı korudu. Bunu da, “Siyasî fikirlerine ne kadar karşı olursak olalım, bu ülkenin Başbakan’ına bu sözleri söyleyenlerin hakkından gelmek, muhatapları sussa bile bizim boynumuzun borcu olsun. Erdoğan’ın kendi eliyle azdırdığı bölücülüğe hadlerini bildirmek AKP sinmiş olsa bile bizim iktidarımızın görevi olsun” diyerek dile getirdi. Erdoğan ise konuşmasında BDP’ye ağır eleştireler yöneltti, ancak bu konuya girmemeyi tercih etti. Yani, Erdoğan’ı savunmak Bahçeli’ye düştü. * * * “BEY-EFENDİ” POLEMİĞİ SON SÜR’AT… 1934 yılında yayınlanan kanuna göre “bey, paşa, efendi” gibi tanımlamalar kanunlarda yasak olmasına rağmen bu kanun uygulanmıyor. Bakın, 26.11.1934 tarih ve 2590 sayılı kanunun birinci maddesi nasıl: “Ağa, Hacı, Hafız, Hoca, Molla, Efendi, Bey, Beyefendi, Paşa, Hanım, Hanımefendi ve Hazretleri gibi lâkap ve unvanlar kaldırılmıştır. Erkek ve kadın vatandaşlar, kanunun karşısında ve resmî belgelerde yalnız adlariyle anılırlar…” Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanlığına seçildikten sonra Başbakan Erdoğan’a “Recep Bey” diye hitap etmeye devam etmesi bu kanunu hatırlattı. Kılıçdaroğlu, bu lâkabın haberlerde yer almasından sonra sık sık kullanmaya başladı. Niye “Recep Bey” dediğine de kendince yorumlar getiriyor. AKP başlarda bu “bey” yakıştırmasını görmezden gelip pek cevap vermiyordu. Ancak sözün meşhur olmasından sonra cevap verme gereği duydular ki, Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz da “Kemal efendi” deyiverdi. CHP’liler bu “efendi” sözüne bozulunca, Kapusuz, “CHP Genel Başkanı nasıl ‘Recep Bey’ ifadesini küçültücü bulmuyor ise biz de ‘efendi’ tabirini küçültücü bulmuyoruz” dedi. Bu yeni polemik daha çok su götürür. * * * CHP DEĞİŞTİ Mİ? Kılıçdaroğlu’nun seçilmesinden sonra CHP’nin değişeceğini sananlar yanıldı. Yani, CHP’de her şey eskisi gibi, aynı tas aynı hamam… Geçtiğimiz Salı günü, Meclis’te yaşanan bir tartışmada bu konu gündeme geldi. “Millî Görüşçü gömleği çıkarttık” diyenlerle, “biz eskisi gibi değiliz” diyenler arasındaki tartışmayı tutanaklardan aktaralım. Yeni öğretmen ve polis kadrosu verilmesinin görüşüldüğü ve gece 4’lere kadar süren tartışmalarda CHP’nin sık sık “yoklama” istemesi AKP’lileri hayli sinirlendirdi. Kemalettin Göktaş (AKP Trabzon) - Bu Halk Partisi de hiç değişmedi, aynı! F. Mevlüt Aslanoğlu (CHP Malatya) - Önce sen kendini değiştir! Sen kendini değiştir! Ayıptır ya! Ne demek ya “Hiç değişmedi.” Önce kendini değiştir bize lâf atacağına. Muharrem İnce (CHP-Yalova) - Dışarıda dedikodu yapacağına gel de içeriye çalış! İhale takibi yapacağına önce gelip Meclisi takip edeceksin. F. Mevlüt Aslanoğlu - Allah Allah! Gelip oturup oturup burada “Halk Partisi değişmedi.” Ne demek “Değişmedi.” ya? Ayıptır ya! Kemalettin Göktaş - Ayıp ya! Yapma! Bu tartışma bu minval üzere uzayıp gitti… Peki değişen var mı? Ona da millet karar versin… 21.06.2010 E-Posta: [email protected] |