Ali FERŞADOĞLU |
|
Cumhuriyet ve dinde reform (2) |
Bu ülkede ne yazık ki, tarih bile çarpıtılarak, iç siyasette bir ideolojik araç olarak kullanılarak ilke ve inkılâplar adına, tarih tasfiyeciliği yapılmıştır.1 Osmanlı aleyhinde konuşmak Cumhuriyetin ilk yıllarında maalesef prim yaptığından, kalemini menfaatine kullananlar,2 bu çarpıtma teâmülüne uydular.3 Oryantalistlerin yıkıcı takımının çalışmaları, sanki hedefini bulmuş gibidir. Dinde reform yaparak Türkiye’yi Hıristiyanlaştırmak için zemin hazırlanmış, uygun şahıslar bulunmuştur: “Vaktiyle Çankaya’da, Türk milletinin dinini değiştirerek Hıristiyanlaştırmak maksadıyla teşkil edilmiş Protestan Cemiyeti listesi... Biz bu hâdiseyi Kâzım Karabekir Paşa’nın ağzından aynen işitenlerden naklettik... Bir gün Çankaya’da mühim bir içtimâ olmuştu... Bu milleti garp medeniyetinden geri koyan âmilin en mühimmi Müslümanlık olduğu, artık milletin dinini değiştirerek protestan olmaktan başka çâre olmadığı söyleniyor... O sırada dâvetli bulunan Kâzım Karabekir Paşa geldi. Atatürk ona dedi ki: “‘Paşam!.. Biz bir Protestan Cemiyeti teşkil ettik. Bir de liste hazırladık. Sizi de dahil ediyoruz.’ “Dehşet içinde kaldı. “‘Bu mümkün değil’ dedi. ‘Millet bizi parçalar. Benim böyle bir cemiyete girmemin imkânı yoktur. Ben derhal sizden ayrılırım.’ “Onun üzerine Atatürk: “‘Paşa, sizinle şaka ettik’ dedi. “Urfalı’nın, ‘Bu listede kim vardı?’ sorusuna Salih Bozöyük, ‘İşte bildiğiniz parti (CHP) erkânı...’” 4 Karabekir Paşa: “Ben geldiğim sırada Tevfik Rüştü Bey konuşuyordu. ‘Teşkilât-ı esasiyemizde dinimiz ap açık yazılmalıdır’ diyordu. Söz aldım ve sordum: “‘Teşkilât-ı Esasiyemizde (Anayasamızda) dinimizin İslâm olduğu yazılıdır Tevfik Bey. Hangi dini yazdıracaksın, Hıristiyanlığı mı?’ “Mahmut Esat cevap verdi: “‘Evet, Hıristiyanlığı... Çünkü İslâmlık, terakkîye mânidir. Bu dinle yürünmez, mahvoluruz. Ve bize de kimse ehemmiyet vermez...” 5 Cumhuriyet ilân edilmeden önce Meclis’in açıldığı yıllarda Ankara’da “Gizli Komünist Fırkası” ile “Türkiye Komünist Fırkası” isimli iki partinin kurulduğu görülüyor. Türkiye Komünist Fırkası’nın kurucuları arasında Tevfik Rüştü Aras, Mahmut Esat Bozkurt, Kılıç Ali, Refik Koraltan gibi isimler de bulunduğunu ve bunların da CHP’ye katıldığını aktaralım. Onlara gerekli cevapları veren Karabekir Paşa, Bediüzzaman’ı Doğu Cephesi’ndeki kahramanca çalışmalarından dolayı da tanıyordu. Keçekülahlılar ile birlikte Ruslara karşı savaşmasını takdir ederdi. Said Nursî’yi görmeyi çok istiyordu. Üstad, bir mektubunda, onun hakkında şöyle diyordu: “Kâzım Karabekir ile eskiden münasebetim vardı. Acaba o münasebetin sebebi olan merdane mesleğini muhafaza ediyor mu? Eğer eskisi gibi ise ve nurlara zararı yoksa ve nura faideleri muhtemel ise ve dost ise, benim selâmımı ona tebliğ edebilirsiniz.” 6
Dipnotlar: 1- Dr. Ümit Meriç Yazan, İnsan Yay., Cevdet Paşa’nın Toplum ve Devlet Görüşü, İst., 1992, s. 16. 2- Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, Osmanlı’da Harem, OSAV, İst., 1997, s. 41. 3- Ayşe Osmanoğlu, Babam Sultan Abdülhamid, s. 275-288. 4- Hıristiyanlığa ve Yahûdiliğe İrtica, Sebilürreşad, sayı: 88, Ekim 1950, s. 194-196. 5- Ahmet Kabaklı, Temellerin Duruşması, İst, 1993, s. 55-56. 6- Emirdağ Lâhikası, c. 1, s. 176. 06.10.2010 E-Posta: [email protected] [email protected] |