Bilişim-Teknik |
İnternet kullanımının artık yön değiştirdiğinin farkında mısınız?
WWW’nin (WorldWideWeb) ömrü artık sınırda... Sabah kalktığınızda cep telefonunuz ya da iPad’inizle emaillerinizi kontrol edersiniz, bu bir uygulamadır. Kahvaltıda Sentezhaberde, Facebook’da, Twitter’da gezersiniz; 3 uygulama daha. İşyerinde RSS’lerinizle yenilikleri okursunuz, MSN ya da SKYPE ile konuşursunuz, birçok uygulama daha. Günün sonunda online ilahi dinlersiniz ve internet üzerinden streaming video-haber seyredersiniz, diğer bir uygulama zinciri.. İşte bütün gününüz internette fakat Web’de değil. Ve yalnız da değilsiniz. On yıl önce, Web tarayıcısının yükselişi, bilgisayar dünyasının merkezine oturdu. Bu sadece Web’in PC yazılımlarının yerini almaya başlamadan önceki bir zamandaki görüntüsüydü. İlk başta Java, sonra Flash, sonra Ajax, sonra HTML5-interaktif online koda yöneliş- masaüstümüz web üstüne çevrildi. Açık, ücretsiz ve kontrol dışı. 1997’de bir dergi kapağında “Tarayıcınıza elveda deme zamanı” başlıklı bir yazı yayınlandı. Delil olarak sunulan teknolojiler; “Push” adlı bir firmanın haberleri ve birçok bilgiyi canlı olarak sunan bir yazılım yapması ve Microsoft’un masaüstünü kişisel bir web görüntüleyicisine çeviren “Microsoft’s Active Desktop” sistemiydi. Bu sistemler Web’in üzerinde köklü bir medya geleceği açtı. Bu değersiz bir ayırım değil. Geçtiğimiz yıllarda internet üzerindeki en müthiş ilerleme, dijital dünyanın sonuna kadar açık HTML Web’den yarıkapalı interneti kullanan platformlara taşınmasıydı. Fakat bu sistemler görüntüleme için HTML yani Web kullanmıyor. Bu öncelikle iPhone modeli gibi, mobil bilgisayar sistemlerinin yükselişiyle oldu. Google’ın emeklemediği bir dünya bu, HTML’nin ise kuralları belirlemediği. Ve bu dünya, tüketicilerinin artan bir şekilde seçimiyle ilerliyor, web fikrini kabul etmeme sebebiyle değil. Ve bu hizmet veren platformların sıklıkla iyi çalışması veya daha iyi yaşama adapte olması (yani ekran insanların önüne seriliyor, insanlar ekrana gitmek zorunda kalmıyor) firmalar için kolay bir faktör, sadece bu akımın içinde bu platforfmlardan para kazanmak istiyorlar. Üretici ve tüketicilerin kabul edeceği bu. Web, dijital yükselişte zirvede değil, çok hızlı bir düşüşte. Tabi, her zaman Web sayfalarımız vardır. Hâlâ telgraf ve kartpostallarımız var, değil mi? Fakat interaktif medyanın merkezi, artık müthiş bir artışla internet ortamına taşınıyor. Sonuç olarak karşımıza herşeyin serildiği platformlardan oluşan bir internet, Web’de gezmekten daha az yorucu ve daha fazla tercih edilen oluyor.. kaynak: pcplus
MUHARREM ÖZEL |
05.10.2010 |
Bilişim Vecize
Hz. Süleyman (as) hakkında, “Erimiş bakırı ona sel gibi akıttık. (Sebe’ Sûresi: 12.) âyeti işaret ediyorlar ki, telyîn-i hadîd en büyük bir nimet-i İlâhiyedir ki, büyük bir peygamberinin fazlını onunla gösteriyor. Evet, telyîn-i hadîd, yani demiri hamur gibi yumuşatmak ve nühâsı eritmek ve mâdenleri bulmak, çıkarmak, bütün maddî sanâyî-i beşeriyenin aslı ve anasıdır ve esâsı ve mâdenidir.” Sözler |
05.10.2010 |
LİNK TURU
Günde 1 sayfa veya 2 sayfa Kur’ân okuyarak her gün en az bir hatim sevabına ortak olmak ister misiniz?
HER YIL binlerce kişinin katılımıyla gerçekleştirdiğimiz yıllık Kur’ân hatimlerimiz hakkında bilgi almak veya katılmak isterseniz aşağıdaki linki tıklayabilirsiniz:
http://www.kuran-ikerim.org/index.php?s=hatimprogrami |
05.10.2010 |
BİLİŞİM FIKIH... BİLİŞİM FIKIH... BİLİŞİM FIKIH... BİLİŞİM FIKIH... BİLİŞİM FIKIH...
Soru: Korsan CD veya kitapları almak kul hakkına giriyor mu? Giriyorsa bunu bilmeden aldıklarımızın hakkını nasıl öderiz?
Cevap: Değerli Kardeşimiz; ticaret kastı olmaksızın bir tane kopyalamak dinen haram değildir. Ancak kanunlara göre yasaklanmışsa kanunlara uymak gerekir. Bu sebepten tavsiye etmiyoruz.
Telif, tercüme ve telif hakları ne demektir? TELİF, herhangi bir yazarın kendi görüşlerini yazmak veya başkalarından iktibaslar etmek ve kendinden de bir şeyler eklemek suretiyle bir eser meydana getirmesidir. Burada eserden kastettiğimiz, uzun veya kısa, geniş ya da dar hacimli bir metin veya ibaredir. Tercüme ise, herhangi bir eseri bir lisandan başka bir lisana çevirmek, aktarmak mânâlarına gelmektedir. Tercüme edilen eserde, sadece lafız mütercime mânâ ile müellifine, yazarına aittir. Telif edilen eserdeyse, lafız ve mânâ müellife aittir, ancak müellef eserini meydana getirirken başka kimselerin eserlerinden iktibaslar etmek yoluyla yararlanmış da olabilir. Telif hakkı elle tutulup gözle görülmeyen bir haktır. Bir kitap, satılabilir. Ben başkasının yazdığı bir kitabı veya kendi yazdığım bir kitabı, elle yazmak suretiyle kopye etsem, istinsah etsem; o kopyayı, o nüshayı başkasına satabilirim. Burada satış sözkonusudur. Çünkü orada elle tutulan gözle görülen bir mal vardır. Ama telif hakkı dediğimiz şey, yukarıda tarifi geçen hukuku mücerrededendir ve onun satışı olamaz. Çünkü bu, mal tarifi içine giren birşey değildir. Buna göre ben, elimde bulunan herhangi bir eserin fotokopisini çektirebilir veya tab ettirebilirim. Çünkü benim elimde bir kitap vardır ve ben o kitabın maliki olduğum için kendi malım olan bu kitabı istediğim usulle çoğaltıp satabilirim. Yalnız zamanın alimleri malın tarifini genişleterek elle tutulmayan ve gözle görülmeyen şey faydalı olduktan sonra malın şümulüne almışlar, tercüme ve icad gibi şeylerin haklarının satışını caiz görüyorlar.
www.sorularlaislamiyet.com |
05.10.2010 |
Casper’in ‘sessizi’ büyük ses getirecek
CASPER masaüstünde devrim meydana getirecek Super Silent teknolojili yeni Nirvana serisini piyasaya sundu. Yeni Nirvana bilgisayarlar, 23 desibel ve altında ses seviyesi ile fısıltıdan daha sessiz çalışıyor. Casper, patenti kendisine ait Super Silent teknolojisi ile en sessiz bilgisayarı Nirvana masaüstü serisini geliştirdi. İnsan kulağının duyabileceği en düşük ses seviyesi 0 desibelken; 30 desibel fısıltı, 60 desibel ise normal konuşma ses seviyesi olarak kabul ediliyor. Süper Silent teknolojili Nirvana ise 23 desibel ve altındaki fısıltıdan bile daha az ses seviyesi ile masaüstü bilgisayarın ses problemini ortadan kaldırıyor. Super Silent teknolojili yeni Nirvana’nın bu sessizliğinde Casper mühendislerinin geliştirdiği akustik iç tasarım, özel tasarlanmış güç ünitesi ve özel soğutucu gibi etkenler büyük rol oynuyor. Özellikle aynı anda birçok bilgisayarın çalıştığı gerek ev, gerek ofis ortamlarında ortaya çıkan gürültü kirliliği, Süper Silent teknolojili Casper Nirvana ile artık tarih oluyor. |
05.10.2010 |
Casper’in ‘sessizi’ büyük ses getirecek CASPER masaüstünde devrim meydana getirecek Super Silent teknolojili yeni Nirvana serisini piyasaya sundu. Yeni Nirvana bilgisayarlar, 23 desibel ve altında ses seviyesi ile fısıltıdan daha sessiz çalışıyor. Casper, patenti kendisine ait Super Silent teknolojisi ile en sessiz bilgisayarı Nirvana masaüstü serisini geliştirdi. İnsan kulağının duyabileceği en düşük ses seviyesi 0 desibelken; 30 desibel fısıltı, 60 desibel ise normal konuşma ses seviyesi olarak kabul ediliyor. Süper Silent teknolojili Nirvana ise 23 desibel ve altındaki fısıltıdan bile daha az ses seviyesi ile masaüstü bilgisayarın ses problemini ortadan kaldırıyor. Super Silent teknolojili yeni Nirvana’nın bu sessizliğinde Casper mühendislerinin geliştirdiği akustik iç tasarım, özel tasarlanmış güç ünitesi ve özel soğutucu gibi etkenler büyük rol oynuyor. Özellikle aynı anda birçok bilgisayarın çalıştığı gerek ev, gerek ofis ortamlarında ortaya çıkan gürültü kirliliği, Süper Silent teknolojili Casper Nirvana ile artık tarih oluyor. |
05.10.2010 |
gmail’in birbirinden faydalı özellikleri
Yeni “Göndermeyi Geri Al” özelliği
Gmail yeniliği, göndermeyi geri al özelliği ile rahatlayacaksınız. Geliştirilmiş yeni ‘Göndermeyi Geri Al’ özelliği ile artık e-maillerinizi 30 saniyelik süre kadar daha geç gönderebileceksiniz. İsteğinize göre bu alternatifi 10 saniye veya 20 saniye olacak şekilde de değiştirme yapabilirsiniz. Gelelim Gmail’in Göndermeyi Geri Al seçeneğinin nasıl kullanıldığına? Gmail üyeliğinizin ayarlar bölümünden “Labs” kısmına girin ve “Göndermeyi Geri Al” seçeneğini aktif hale getirin. Daha sonra genel ayarlar kısmından uygulamaya istediğiniz gibi süre ayarlayın. Bu seçeneği kullanmaya başladıktan sonra e-mail gönderdiğinizde, yanlış bir gönderim yaptığınızı veya dosya unuttuğunuzu fark ettiğinizde ânında müdahale edebileceksiniz. Gmail Labs’ın en güzel özelliklerinden biri olan Undo (Göndermeyi Geri Al) daha kapsamlı bir halde artık. Gönderilen e-mail’i normale göre 5 saniye geç atarak, son anda fark edilen hataların ya da eksikliklerin düzeltmesine imkân sağlayan uygulama, artık daha uzun süreli olarak kullanabilecek.
(Kaynak:bilisimhaber) |
05.10.2010 |
Gmail ile telefon görüşmesi
GOOGLE'İN mail hizmeti Gmail’de yeni ve büyük bir özellik kendini gösterdi. Artık Gmail üzerinden telefon görüşmeleri yapmak mümkün. Bugünden itibaren Gmail hesaplarının Chat (Sohbet) bölümünden erişilebilecek Call Phone özelliği sayesinde artık Gmail üzerinden telefon görüşmeleri yapmak mümkün. Ayrıca Gmail üzerinden yapılacak bu telefon görüşmeleri şimdilik Amerika ve Kanada için tamamen ücretsiz. Diğer ülkeler ile görüşmelerde de çeşitli tarifeleri bulunan Google Voice için geliştirilen Gmail Call hizmeti’nin dakika ücretleri 0.02$’dan başlamakta. Ülkemiz için de tarifeleri bulunan bu hizmette Türkiye’den ev telefonlarını aramanın dakikası 0.03$, cep telefonlarını aramanın dakikası 0.18$ ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni aramanın dakikası ise 0.09$. (https://www.google.com/voice/b/0/rates#T) Google bu hizmeti ile internet üzerinden telefon ile görüşme hizmeti denildiğinde ilk akla gelen Skype’ın tahtına göz dikmiş gibi gözüküyor. Bu haberin ardından fırsatçı şirketlerin ne zaman Google Voice için özel kulaklık ya da telefon üreteceği ise merak konusu. (Kaynak: teknokampus)
Öncelikli Gelen Kutusu
GOOGLE'İN ücretsiz mail hizmeti gmail sık sık yeni özelliklerle rakiplerine göre daha da güçleniyor. Bu seferki gmail yeniliği ise spam ve gereksiz maillerden sıkılan kullanıcılar için geliştirilmiş: Gmail Priority Inbox (Gmail öncelikli Gelen Kutusu). Gmail Priority Inbox özelliği ile artık e-postalarınız önemli ve önemsiz olarak size sunuluyor. Konuyu biraz daha açmak gerekirse; Gmail, kullanıcının hangi e-postaları okuduğu, ne kadar zaman o e-postalarla ilgilendiği, ne sıklıkla o e-postaları aldığı, e-postalara verilen cevaplar ve daha bir çok kriteri göz önüne alarak bazı algoritmalar geliştirmiş. Bu algoritmalar sayesinde Gmail, kullanıcı için hangi e-postaların önemli olduğuna karar verip o e-postaları öncelik sırasına göre listeliyebilme yeteneğine kavuşmuş. Ayrıca hangi e-postaların önemli olduğuna, hangilerine öncelik verileceğine siz de karar verebiliyorsunuz. Mesela iş ya da aileden gelen mailleri önemli olarak işaretlediğinizde artık sistem onu hep önemli olarak tanımakta. Aynı şekilde önemsiz olarak işaretlenen e-postalarda hep önemsiz olarak tanınmakta. Gmail’in blogunda yer alan yazıya göre; Gmail’in bu sistemi geliştirmesinin asıl sebebi e-posta okuma süresini daha kısa bir süreye düşürmek. Çünkü yapılan araştırmalara göre günde bir çok e-posta almamıza rağmen, bunların çok azı önemli sayılabilecek e-postalardan oluşmakta. Ayrıca bu sistemin test aşamalarında, bu sistem sayesinde e-postalarla uğraşma süresinin ortalama % 16 kısaldığı gözlenmiş. |
05.10.2010 |
Endüstriyel kontrol sistemlerini hedef alan solucan Geçtiğimiz hafta uluslararası kamuoyuna bir bomba etkisiyle düşen, İran’da 30 bin bilgisayarı etkileyen Stuxnet solucanı özellikle elektrik santralleri, barajlar, su kaynakları ve çeşitli sanayi tesisleri gibi fiziki dünyadaki sistemlerinin kontrolünü ele geçirmeyi hedefliyor. Nasıl Çalışıyor? Stuxnet, endüstriyel kontrol sistemlerine girerek sistem içindeki kodu değiştiriyor ve hacker’ların, sistem operatörü farkına varmadan, sistemlerin kontrolünü ele geçirmelerini sağlıyor. Hacker’ların gerçek dünyaya ilişkin sistemleri manipüle etmelerine imkân verecek, adeta bir “bir siber füze” etkisine sahip bu tehdit ile dünyada ilk defa karşılaşılıyor. Ortaya çıkışı, içeriği ve etkileri açısından bugüne kadar bilinen bilgisayar solucanları ve virüslerine hiç benzemeyen Stuxnet, fizikî dünyada önemli derecede tahribatlar meydana getirebilecek ilk bilgisayar virüsüdür. Büyük fonlarla ve organize bir çalışmanın ürünü olan ve ileri düzeyde bir tasarıma sahip bu virüs atağını gerçekleştirebilecek çok fazla sayıda kişi ya da gruba rastlamak mümkün değildir. Stuxnet ayrıca, bugüne kadar endüstriyel kontrol sistemlerini hedefleyen ilk siber saldırıdır. Stuxnet, bir araya getirilmesi büyük birikim ve farklı beceriler gerektiren birçok karmaşık bilgisayar kodunun bir kombinasyonudur. Stuxnet üzerindeki araştırmalarına devam eden Symantec uzmanları, virüsün 5 ila 10 kişinin yaklaşık 6 aylık çalışmasının bir ürünü olabileceğini belirtiyorlar. “Daha önce kesinlikle bu tür bir saldırı çeşidi gözlemlemedik” diyen Symantec Güvenlik Yanıt Merkezi araştırmacısı Liam O’Murchu, gelinen noktada fizikî dünyadaki sistemlerin kontrolünün sanal ortamdan ele geçirilmesi gerçeğinin dahi başlı başına tedirgin edici bir durum olduğunu vurguluyor. |
05.10.2010 |
Norton güvenlik ailesinin 2011 sürümleri raflarda yerini alıyor! DÜNYA genelinde kullanıcıların % 65’inin siber suç aktivitelerinin kurbanı olması, saldırılara karşı en kapsamlı ve en etkin koruma çözümü arayışını geçmişe oranla çok daha önemli bir boyuta taşıdı. Dennis Labs tarafından gerçekleştirilen yeni bir testte % 100 koruma puanı almayı başaran tek güvenlik seti Norton Antivirus ve Norton Internet Security (Norton İnternet Güvenliği) çözümlerinin 2011 versiyonlarının kullanıcıların erişimine hazır olduğu Symantec Norton tarafından duyuruldu. Dennis Labs’tan gelen yeni üçüncü parti test verilerine göre Norton, gerçek dünya tehditleri saptama testlerinde ilk sırada yer alan çözüm olmasının yanı sıra, % 100 koruma puanını alan tek üretici olarak da prestijine güç katıyor. PassMark Software’den gelen yeni üçüncü parti test sonuçlarına göre Norton Internet Güvenliği 2011, en itibarlı güvenlik çözümü olarak tanımlanmasının yanı sıra, güvenlik çözümleri arasında da en iyi performans değerleri sergileyerek performans açısından da ilk sırada yer aldı. Norton Internet Güvenliği 2011 ve Norton Antivirüs 2011, Ekim ayı itibariyle bütün perakende satış noktalarında kullanıcıların erişimine sunulacak. Tek kullanıcılı Norton Internet Security’nin raf fiyatı 54 dolar artı KDV iken, tek kullanıcılı Norton Antivirüs’in raf fiyatı ise 36 dolar artı KDV olarak belirtilmiş olup, Symantec güncellemeleri ve çözümü kullanmak üzere bir yıllık hizmet aboneliği bu fiyatlara dahildir. |
05.10.2010 |