Ali Rıza AYDIN |
|
Demokrasi, herkes için gerekli! |
Orijinali Yunanca “demokrasiya” olan demokrasinin kısa tarifi: Millî iradeye, hür seçime dayanan irade/yönetim şekli. Demokrasi rejiminde halk, yöneticileri kendi seçer. Teşkilâtlanmış partilerce yürütülmesi, aralarında muvâzaa (gizli anlaşma) bulunmayan en az iki partinin varlığı, subayın ve hâkimin hiçbir şekilde politikaya karışmaması gibi temel şartları vardır, demokrasinin. Demokrasilerde seçim hür, basın hür, sendika hür, toplu sözleşme hür, grev hür, yargı hür, fikir hür; din, vicdan, inanç, ibadet hürdür. Hâlâ hasretini çektiğimiz kıyafet hürriyeti, demokrasinin en mümeyyiz vasfıdır. Yani demokrasi, insanın, insanca yaşama standardının prospektüsüdür, sanki. Böyle olmakla birlikte demokrasiyi, sadece siyasal irade ve devlet idaresi kalıbı içine sıkıştırmamak, onu, hayat tarzına dönüştürmek gerekir. Yukarıda ifade edildiği gibi, insanın var olduğu yerde, insanın hayat kalitesinin göz önünde bulundurulduğu her yerde demokrasi gerekir. Bunun için de, önce, fert ölçeğinde demokrasiyi özümsemek, onu hazmetmek, onu talep eder olmak ve ona sahip çıkmak gerekir. “Üstün bir demokrasinin huzur verici atmosferinden nasibini alan toplumlar, adalet ve eşitliğin hakikî mânâsını kavramış ve cemiyet nizamında onların dozunu tayin etmeyi başarmış olanlardır.” Demek ki, demokrasinin uygulanmasında, ondan yararlanmada adalet ve eşitlik kavramını iyi anlamak ve bunların dozunu iyi ayarlamak gerekiyor. Ülke huzurunun ilk basamağı, toplum nizamının düzgün işleyişidir. Toplum nizamının düzgün işlemesinde önemli âmil, kurumların düzgün işlemesi, işlerin düzgün görülmesi, bunu yaparken de halkın taleplerinin görülmesi; onlara, düzgün muhasebe, düzgün muâmele, düzgün mukabele edilmesidir. Demokrasi, herkes için gerekli! Kurumlara, birimlere lâzım olan demokrasi, bireyde de hüsn-i kabul görmeli. Birey buna, önce kendinden yani kendi kişilik haklarından ve hürriyetlerinden başlayıp, başkalarını da aynı değerler manzumesi içinde gördükten sonra ıyâlinde, sonra idaresinde bulunanlarda; evde, işte, okulda, mektepte, medresede demokrasiyi uygulama nezahetini, nezaketini gösterebilmeli; adaletle muâmele edebilmeli. Huzurun, sükûnun, mutluluğun; buna paralel olarak da itaatin hayat bulması, birbiri içinde mütedahil daireler gibi etkileşim halelerinin bütün topluma yansımasıyla mümkün olur. “Demokrasi her şeyden evvel vatandaşın yani bireyin irade kuvvetine ve karakter terbiyesine dayanır.” Demek ki, önce, “demokratlaşmak” yani demokrasiyi hayatın her kademesinde uygular olmak, demokratik bir şekilde davranmak; takiben de, “demokrat” olmak gerekiyor. Evet, demokrat olmak! Yani demokrasiyi özümsemiş, yani hürriyetlerden yana; halka yakın, insana kıymet veren, olaylara objektif bakan ve “kadife” gönüllü bir kimse olmak… 14.10.2010 E-Posta: [email protected] |